HABER MERKEZİ – TJA ve TUHAYDER, Diyarbakır, Van, Mersin, İstanbul ve İzmir’de bulunan hapishane önünde infaz yasası ve hasta tutukluların tahliye edilmemesini protesto ederek, “Tüm tutsak kadınların sesi olalım” çağrısında bulundu.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde kitlesel açıklama yaptı. Açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Pero Dündar ve Dilşat Canbaz, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve tutuklu yakınları katıldı.
Eylemde konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, var olan düzenin ancak kadın mücadelesiyle değişebileceğini belirterek, “Bizler alanlarda, tutuklu arkadaşlarımız ise cezaevlerinde mücadele ediyor. Her yerde kadınlar örgütleniyor, kadınlar güçleniyor. Kadınlar bu topraklara özgürlüğü ve eşitliği getirene kadar mücadele edecektir” dedi.
HAK MÜCADELESİ BÜYÜTÜLMELİ
İnfaz Yasası’yla tutukluların ikinci bir tutsaklık yaşadıklarını dile getiren HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, buna karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi. “Türkiye’ye ABD’deki gibi mahkumu köleleştirilen bir sistem getiriliyor” uyarısında bulunan Demir, “Türkiye’nin yeniden şekillendiği bu dönemde, muhalefet bürokrasiye şu eleştiriyi yapıyor; bu düzen değişecek. Hiç kimsenin yasaların dışına çıkmaması gerekir. Burada tutulan kadın tutuklu arkadaşlarımıza bu durumun takipçisi olacağımızın sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.
CEZAEVLERİ İŞKENCEHANEYE DÖNÜŞTÜ
HDP Milletvekili Pero Dündar, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ı selamladı. Cezaevlerinin işkencehaneye dönüştüğüne söyleyen Dündar, “Bu durum İmralı’dan başlayarak her yere yayıldı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 22 yıldır bu tecrit uygulanıyor. Bu sistem ne zaman sıkışsa Kürtlere saldırıyor, kadınlarına saldırıyor. Kadın katilleri dışarıda dolaşırken siyasetçiler işkence alında tutuluyor. Bizler bu sistem karşısında hiç eğilmedik, boyun eğmedik. Bizler bir adım bile geri adım atmadık atmayacağız. Özgürlüğümüzden bir adım geri adım atmayacağız. Yapılan bu işkence suçtur ve karşısında duracağız” diye konuştu.
TJA ve Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (EGE-TUHAYDER), İzmir’de Konak Eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. HDP Milletvekili Ayşe Sürücü’nün de katıldığı açıklamada, “Savaşa, yoksulluğa şiddete karşı kadın özgürlük zamanı” yazılı pankart açıldı.
DİYARBAKIR
TJA ve Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu’nun (MED TUHAD-FED) Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishane önünde yaptığı kitlesel açıklamaya, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, HDP milletvekilleri Semra Güzel, Dersim Dağ, Remziye Tosun, Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy katıldı. “Şiddet insanlık suçudur”, “Hasta tutuklular serbest bırakılsın”, “İdare Gözlem Kuruluna Hayır” yazılı dövizler açıldı. Cezaevini abluka altına alan polisin engellemelerine rağmen kadınlar açıklama yaptı.
‘TECRİT VAR’ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, polis ablukasına tepki göstererek, “Başta İmralı olmak üzere tüm cezaevlerinde tecrit var, bu tecrit tüm topluma yayıldı. Biz şuan bile tecritle yüz yüzeyiz. Sonra tecrit yok deniliyor, burada yaşadıklarımız da tecridin bir parçasıdır. Ne yaparsanız yapın, biz tecridin olduğunu her zaman gündeme getireceğiz” dedi.
VAN’DAN MÜCADELE ÇAĞRISI
Van’da da TJA ve TUHAY-DER, Van F ve T tipi hapishanelerin bulunduğu kampüs alanında kitlesel açıklama yaptı. Açıklamaya, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, DBP ve HDP yöneticileri ile tutuklu yakınları katıldı. Açıklamada, Kürtçe ve Türkçe “Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı kadın özgürlük zamanı” yazılı pankartı açıldı. HDP Milletvekili Muazzez Orhan, geleceği, bedeni ve özgürlüğü için mücadele eden ve düşüncesinden dolayı cezaevlerinde olan kadınlara yönelik şiddete karşı alanlarda olacaklarını belirterek, “Yaşamın her alanında yer almaya, kendi yaşamımızı kurmaya, kendi irademizi savunmaya devam edeceğiz. Tüm kadınları mücadele etmeye çağırıyoruz” diye seslendi.
MERSİN
Mersin’de ise TJA ve Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAYDER) öncülüğünde Tarsus Hapishanesi önünde yapılmak istenen açıklamada, valilik talimatıyla askerlerce engellendi. Kadınlar, bunun üzerine engellendikleri noktada açıklama yaptı. HDP Milletvekili Fatma Kurtulan, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda kadın katıldığı açıklamada, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı.
HDP Milletvekili Fatma Kurtulan, Tarsus Hapishanesi’ndeki taciz, tecavüz ve işkencenin olduğunu belirterek, tutukluların Kürtçe yazdıkları mektupların gönderilmesinin engellendiğini söyledi. Kurtulan, cezaevlerinde mücadele yürüten kadınlarla dayanışma içerisinde olacaklarını söyledi.
ERKEK EGEMEN AKIL
Diyarbakır, Van, Mersin, İstanbul ve İzmir’de yapılan eylemlerde yapılan açıklamalarda, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün sembolü olan Mirabel Kardeşlerin daha özgür ve yaşanılabilir bir dünya için verdikleri mücadelenin bedelini canlarıyla ödedikleri belirtildi. Açıklamada, “1960 yılında Mirabel kardeşlerin verdiği bu özgürlük mücadelesi bugün hala yaşamın her alanında devam etmektedir. Kadınlara dışarıda uygulanan psikolojik, ekonomik, fiziksel, cinsel şiddet cezaevlerinde de devam etmektedir. Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevinde kalan Garibe Gezer’in maruz kaldığı insanlık dışı cinsel işkence, erkek egemen aklın kendini yeniden inşa etme çabasının bir ürünüdür. Politik kadınlar çalışmalarından ötürü tutuklanmakta ve çalışmaları kriminalize edilmekte ve hukuk dışı cezalar verilmektedir” denildi.
KEYFİ UYGULAMALAR
Cezaevlerinde kadınlara yönelik hak ihlallerinin salgın gerekçesiyle sürdürüldüğüne dikkat çekilen metinde, “Cezaevlerinde kadınlara dönük çıplak arama uygulamaları, odaların kameralarla izlenmesi, keyfi disiplin cezaları verilmesi gibi birçok sorun artarak devam etmektedir. Cezaevlerinde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretilememiş olup aksine son dönemde bu ihlallerin artmasına neden olan İnfaz Kanunu kapsamında birçok kadın tutsak tahliye tarihleri gelmiş olmasına rağmen disiplin cezaları gibi bahaneler ile tahliye edilmemektedir” diye belirtildi.
‘SESLERİ OLACAĞIZ’
Kadın hasta tutukluların tedavi edilmesi çağrısı yapılan metinde, “Cezaevlerinde kadınlara yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların sistematik bir akla hizmet ettiğini biliyoruz. Kadın tutsaklara dönük bu saldırılara ve baskılara karşı her koşulda kadın mücadelesini yürütmeye devam edeceğimizi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde de tüm tutsak kadınların sesi olacağımızı, aynı inanç ve kararlılıkla kadın özgürlüğünü haykırmayı sürdüreceğimizi paylaşıyoruz” ifadelerine yer verildi. (MA)