HABER MERKEZİ- İzmir’de DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi belediye emekçileri, ekonomik krizin faturasının çalışanlara kesilmek istendiğini belirterek bugün yarım gün iş bırakacak.
Öğle paydosu ile birlikte hizmet vermeyi durduracak olan belediye işçileri saat 13.00’da Konak Eski Sümerbank önünde toplanacaklar. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan da katılacağı eyleme, KESK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların şubeleri de katılacak.
İşçilerin talepleri arasında, yaklaşan toplu sözleşme görüşmelerinde ücretlerdeki erimenin giderilmesi, işçi atmaların yasaklanması, vergide adaletin sağlanması, elektriğe, suya, doğal gaza, ulaşıma yapılan zamların geri alınması ve taşerondan kadroya geçirilen işçilerin yapılacak sözleşmelerdeki ücret artışlarından faydalandırılması yeri alıyor. Genel-İş üyeleri insanca çalışma koşulları istedikleri için tutuklanan 3. havalimanı işçilerinin serbest bırakılmasını da isteyecek.
BES İzmir şubeleri sevk alarak iş bırakma eylemine katılacak. KESK’e bağlı sendikaların İzmir şubeleri, Türk-İş’e bağlı sendikaların şubeleri ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun aralarında bulunduğu İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de eyleme destek verecek.
‘GÜVENCESİZ ÇALIŞAN MİLYONLAR VAR’
Evrensel’e açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da ülkedeki ekonomik krizin faturasının emekçilere çıkarılmak istenmesine dikkat çekerek “Bir yanda hükümetin akıl dışı ekonomi politikaları sayesinde küplerini dolduran, yelkenlerini şişiren bir avuç patron, bir yanda da büyümeden payını alamayan, ücretleri eriyen, güvencesiz çalışmaya zorlanan milyonlar vardır. 15 yıldır ekonomik büyüme dönemlerinde zirveye çıkan kârlarını çalışanlarla paylaşmayan patronlar ve iktidardaki siyasi temsilcileri şimdi ‘Şirketlerin borcu 81 milyonun borcudur’ diyerek faturayı hepimize ödetmek istemektedir” dedi.
‘KRİZDE İŞÇİLERİ KORUMAK GEREKİR’
Yıllardır büyümeden pay alamayan işçilerin, çalışanlar borçlu değil alacaklı olduğunu dile getiren Sarı şunları söyledi: Nüfusun yüzde 1’i, dövizin yükselmesi nedeniyle artan dış borçlarını yüzde 99’a ödetmek istemektedir. Nüfusun yüzde 99’u krizi zam yağmuru ve yükselen işsizlik olarak yaşarken, yüzde 1 ise batan şirketlerin kamu kaynaklarıyla kurtarılmasının derdindedir. Krizin bedelini işçilere, emekçilere, halkın dar gelirli kesimlerine ödetmek kriz ile mücadele değildir.
Kriz ile mücadele, işçileri koruyarak, emeklileri koruyarak, yoksulları koruyarak olur. Nüfusunun dörtte üçü ücret gelirleriyle geçinen bir ülkede, ücretlilerin yaşamını geriye götüren her önlem, kriz ile değil işçi sınıfıyla mücadele anlamını taşıyacaktır.