Taksim’de kutlanmak istenen 1 Mayıs’ın yasaklanmasının ardından 1 Mayıs günü gözaltına alınıp hâlâ gözaltında bulunan 35 kişi ve bu sabah saatlerinde yapılan gözaltılar için İzmir’de basın açıklaması gerçekleştirildi.
İstanbul’da 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması için yapılan çağrının ardından Taksim Meydanı’nın yasaklanmasıyla işçiler 1 Mayıs’ı kutlamak için Taksim’e yürüdü. Bu esnada çok sayıda kişi polis tarafından işkenceyle gözaltına alındı. Yine bu sabah evlerine yapılan baskınlarla çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. İzmir’de gözaltı operasyonlarını protesto eden aralarında Partizan’ının da olduğu gençlik örgütleri ve çok sayıda siyasi parti, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz. Gözaltılar serbest bırakılsın” yazılı pankart açılırken sık sık “Her Yer Taksim Her Yer Direniş”, “Polis Defol Bu Sokaklar Bizim”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” ve “1 Mayıs Alanı Taksim Meydanı” sloganları atıldı.
Basın metnini kitle adına Tuğçe Kızıldemir okudu.
“Taksim’e çıkmak isteyenlere dönük saldırılar devam ediyor”
1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyenlere dönük saldırıların düzenlenen ev baskınları ile devam ettiğini söyleyen Kızıldemir, iktidarın 1 Mayıs’ın önceki gününden itibaren İstanbul’da fiili OHAL ile Taksim’i ablukaya aldığını belirtti. Tuğçe, “Aynı gün 200’den fazla kişi işkence ile gözaltına alındı; Taksim’e yürümek isteyen Gençlik Komiteleri, Umut-Sen ve Partizan okuru 35 kişi mevcutlu olarak gözaltında tutulmaya ve hukuksuzca gözaltı süreleri uzatılmaya devam ediliyor. Avukatlar aracılığıyla Partizan okuru İbrahim Hakkı Eren’in işkence ile gözaltına alınırken parmağının kırıldığı bilgisi verilmiştir” dedi.
“İçişleri Bakanı 1 Mayıs’ ve katılanları kriminalize etti”
Bugün sabah saatlerinde toplamda 47 kişinin işkenceyle gözaltına alındığını aktaran Tuğçe, “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, polis operasyonu ile ilgili hesabından yayınladığı gönderi ile 1 Mayıs’ı ve 1 Mayıs’a katılanları kriminalize ederek karalama ve itibarsızlaştırma çalışmalarına bizzat ilk ağızdan sözcülük etmiş oldu. İkamet adreslerinden gözaltına alınan arkadaşlarımızı kaçarken yakalamış gibi göstererek işkence ve kötü muamele yasağının polis tarafından ihlal edilişinin videolarının yandaş medyaya servis edilmesi, kahramanlık diye övülerek yayınlatılması da yine ‘Taksim irademizdir’ diyen sosyalistlere yönelik yürütülen kirli kara propagandanın bir parçasıdır.” diye belirtti.
“Milyonlarca emekçi kölelik ücretine mahkûm edildi”
Milyonlarca emekçinin kölelik ücretine mahkûm edildiğini vurgulayan Tuğçe, “Türkiye’de günde yaklaşık 8 işçi fabrikalarda, madenlerde, iş yerlerinde sermayenin kar hırsı uğruna iş cinayetlerinde katledilirken; patronlar kar oranlarını astronomik oranlarda arttırmaya, siyasi iktidar temsilcileri şatafatlı malikanelerinde, devlet dairelerinde ve saraylarında sefa sürmeye devam ediyor. İşte kendileri için sefa ve şatafat; milyonlarca emekçi için sefalet, yoksulluk, kölelik ve ölüm anlamına gelen bu sömürü düzenine karşı, işçi sınıfı için tarihsel olarak 1 Mayıs Mücadele gününün simgesi Taksim’dir” ifadelerini kullandı.
“Gözaltılar serbest bırakılasın”
Tuğçe son olarak şunları dile getirdi: “Ortada bir suç ve gayrimeşru tutum varsa bu da siyasi iktidarın işçi sınıfının kazanımı, tarihi, onuru ve iradesi olan Taksim’i yasaklamasıdır. Taksim yasağı halka, emeğe, doğaya, yaşama savaş açmış iktidarın insanca yaşama talebi olan milyonlarca emekçiye verdiği bir gözdağıdır. Sosyalistler olarak diyoruz ki; 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüme iradesi koymak suç değildir. Taksim’e, geleceğine, emeğine el koyanlarla karşı örgütlü mücadele ile insanca yaşamı söküp alacak işçi sınıfınındır. 1 Mayıs gününden itibaren gözaltında tutulan ve yine bu sabah operasyonlarla gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız serbest bırakılsın.”
Açıklama sloganlarla sona erdi.
(HABER MERKEZİ)