HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Leyla Güven hakkında ‘örgüt propagandası’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma, İYİP’in AKP’ye çağrı yaparak Güven’in dokunulmazlığının kaldırılmasını istemesinin ardından açıldı.
DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 13 Eylül’de partisinin Antep il örgütüne yaptığı ziyaret sırasında yaptığı konuşmanın ardından iktidara yakın medya ve İYİ Parti tarafından hedef alınmıştı.
Bunun üzerine başlayan tartışmaların ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Leyla Güven hakkında, “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma başlattı.
Güven konuşmasında HDP Diyarbakır İl binası önünde oturma eylemi yapan ailelere değinmiş ve demokratik çözüm mesajı vermişti.
LEYLA GÜVEN NE DEMİŞTİ?
DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Güven, dün (13 Eylül) Antep’te yaptığı konuşmada partisinin Diyarbakır il binasının önünde oturan ailelere seslenerek, “HDP’nin kapısında ne yapıyorsunuz, buyurun gelin HDP’nin içine, başımız gözümüz üstüne. Gelin birlikte barışı getirelim” demişti.
“Oraya giden anneler de bizim annelerimizdir. Anneler bizim kutsalımızdır. Hiçbir şekilde söyleyecek sözümüz yok. Bu annelere bu ülkeye kalıcı bir barış getirilmesi için çalışma düşer. Bugün iki anne kamuoyundan özür dileyerek geri çekilmişler. Bu devam edecek çünkü savaşın sebebi HDP değildir.”
Konuşmasında “Ülkede savaş yokmuş gibi bir hava yaratılmaya çalışıldığı” ifadesini kullanan Güven, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Bu ülkede savaş var. Kürt sorunu, demokratik çözüme kavuşturulmadığı müddetçe gerillaya katılım da devam eder. Çatışma da devam eder. Savaş da devam eder. Çünkü bir sorun var.
“Gelin bu sorunu akli selim çözelim. Biz bu konuda HDP olarak aracı konumdayız. Ancak işin özü Sayın Öcalan’dır.
“PKK açıklama yapıp ‘Sayın Öcalan bizim irademizi temsil ediyor. Bizim için müzakereleri sürdürebilecek yegâne kişidir’ diyor. Bu yeterli değil mi?
“3,5 yıl bir çözüm süreci oldu. Bu süreçte cenazeler gelmedi, anneler ağlamadı. Toplum nefes aldı. İktidar ‘Barış döneminde HDP ve demokratik çevreler güçleniyor. O zaman biz tekrardan savaş konseptine dönelim’ dedi.
“Onun için biz önce ‘Kürt sorununu çözelim’ diyoruz. Kürt sorunu çözüldüğünde her sorun çözülür.”