İSTANBUL- “Sömürü, rant, talan, savaş düzenine karşı birleşelim! İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret için mücadeleye” şiarı ile mücadele çağrılarını ortak faaliyetlerle yürüten kurumlar İstanbul’da eylem gerçekleştirdi.
Tophane’de bulunan Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde yapılan eylemde insanca çalışmaya yetecek vergiden muaf asgari ücret talebi bir kez daha haykırıldı. Partizan ve DDSB’nin de aralarında olduğu bileşen adına yapılan açıklamada asgari ücret görüşmelerinin işçi-emekçiler için müsamereden farksız toplantılar dizisi olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“‘Rakam söylemek kolay, rakam vermemek bizim en büyük pazarlık gücümüz’ diyor bir mafya gibi binlerce işçinin alınterine çöken Türk-İş bürokratı Ergün Atalay.
Biz verelim rakamları;
Biz bu açıklamayı dün yazdık. Hesaplarımız dünü baz alıyor. Bu saatlerde bizlerin cebine giren biraz daha azalmış, soframızdaki ekmeğimiz biraz daha ufalmış olabilir. Asgari ücret bugün 5410 TL olsa, geçen seneye göre hiçbir zam yapılmamış oluyor. Bu sadece dolar karşısındaki erimedir, enflasyon bunun içinde değildir.
Biz verelim rakamları;
Hızınıza yetişip Kasım ayını dâhil edemedik. Ancak sadece Ekim ayında;
Doğalgaza yüzde 17
Elektriğe yüzde 15
Ekmeğe yüzde 25
Çiğ süte yüzde 46.8 zam geldi. Onlarca ürünlük liste çıkartmak mümkün ve üstelik bunlar yıllık artışları değildir bile.
Her asgari ücret zammı zamanı bize çay-simit hesabı yapanlar duysun; İstanbul’da 100 gr simit dün 3.5 TL oldu. 4 kişilik bir aile çay şöyle dursun, 3 öğün simit yese asgari ücretin yüzde 40’ından fazlasını simite veriyor.”
Asgari ücretin taban ücret olması gerekirken kayıtlı çalışanların en az yüzde 54’ünün asgari ücret aldığı belirtilen açıklamada şunlar vurgulandı:
“Asgari ücretten alınan vergi sıralamasında ilk 10 ülke arasındayız. Avrupa’da asgari ücretin en düşük olduğu iki ülkeden biriyiz. Son 10 yılda en fazla azalan asgari ücret bizimki”
Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın yaptırdığı ankete de değinen açıklamada şu denildi:
“Anket yaptırmış efendiler. Utanmadan, yüzümüze baka baka işçiler ‘3.750-4.000’ lira istiyor diyorlar. Utanmadan güya işçi temsilcisi olanı ekliyor ‘3.850’ lira”
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Buradan açık çağrımızdır!
Bu aşağılık kan emiciler, bu sermaye bekçileri, bu asalaklar bir sabah metrobüs duraklarına bizimle beraber gelsinler ve bağırsınlar “bize 3.750 yeter değil mi işçi kardeşlerimiz, daha fazlasını istememeliyiz değil mi?”.
Hadi dayak demeyelim ancak öfkeyle karşılanmadıkları her dakika için asgari ücret için yüzde 10 indirim isteyeceğiz.
Buradan seslenelim, işte bizler o öfkeli ama yer yer sokaklara taşsa da şimdilik büyük çoğunluğu izlemede olan milyonları örgütleyeceğiz.
Bugün bizlere bizim ürettiğimiz zenginliğin üzerinden bakıyorsunuz. Bugün bizlere fabrikasında kölece çalıştırıldığımız televizyonlardan sesleniyorsunuz. Bugün bizlerin karşısına mutfağında, tarlasında bizim çalıştığımız ama yiyemediğimiz yemeklerle dolu midenizle çıkıyorsunuz.”
“Fabrika fabrika, mahalle mahalle, sokak sokak, şantiye şantiye işçi-emekçilerin sesine ses katmaya, onları taleplerimiz etrafında örgütlemeye devam edeceğiz” denilen açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:
“-İnsanca yaşamaya yetecek asgari ücret ve güvenceli çalışma istiyoruz!
-Asgari ücretten dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!
-Herkese iş ve gelir güvencesi sağlansın!
-Asgari ücret görüşmeleri halka açık yürütülsün!
-Düşük ücret yüksek vergi politikasından vazgeçilsin ve vergiler sermayedarlar için artırılsın. Karlarına kar katanlar krizin faturasını ödesin!”
“Asgari değil insanca yaşam”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganlarının sık sık atıldığı eylem 18 Aralık Cumartesi günü 17.00’da Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yapılacak işçi emekçi buluşmasının çağrısı ile sona erdi.