9 Kasım’da kentsel dönüşüm yasası olarak da bilinen 6306 sayılı kanunda yapılan değişiklikle yerleşim yerlerinin de rezerv alan ilan edilebilmesinin önü açıldı. Kamuoyunda mülkiyet tartışmalarına neden olan değişiklikle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) hazırladığı raporda İstanbul’daki rezerv alanların yerleri tespit edildi. Rapora göre 6306 sayılı yasa değişmeden önce 22 bin hektarı Kanal İstanbul projesi çeperinde olan toplamda 38 bin 830 hektar büyüklüğündeki bölge rezerv alan ilan edildi. İlan edilmiş rezerv alanlara toplamda 2 milyon 850 bin nüfusun taşınması öngörülürken İBB tarafından imar planlarına dair açılmış 47 ayrı dava bulunuyor.
Gazete Duvar’ın haberine göre, 9 Kasım’da da Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi (6306) hakkındaki kanunla yerleşim yerlerinin rezerv alan ilan edilebilmesinin önü açılmadan önce rezerv alan ilanlarının yapıldığı ortaya çıktı. İstanbul’da ilan edilen rezerv alanların 22 bin hektarı Arnavutköy’ü kapsıyor. İstanbul genelinde ilan edilen rezerv alanlarda hali hazırda 417 bin nüfus barınıyor. Kent genelinde toplam 157 farklı rezerv alan ilanı mevcut.
“REZERV ALANLARDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMIYOR”
Rezerv alanın kullanım amacı dışına çıkarılması nedeniyle, İBB’nin açtığı 47 ayrı dava bulunuyor. Bu davalara ilişkin ise sanal medyada İBB’nin kentsel dönüşüme karşı çıktığı iddiaları öne sürülüyor. Ancak İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Ülkü Tamer’e göre bu alanlarda kentsel dönüşüm uygulanmıyor. Aksine Kanal İstanbul çevresinde İstanbul’a ek yaklaşık 3 milyon nüfusun taşınması planlanıyor. İstanbul İdare Mahkemeleri’nde açılmış davalar da bu planların iptaline ilişkin.
İMAR OLMADIĞI İÇİN YERLEŞİM YERİ SAYILMADI
Tamer, “Arnavutköy civarında ilan edilen rezerv alanların büyük çoğunluğu Kanal İstanbul projesiyle ilişkili. Ruhsatsız ve iskansız çok fazla yer var, yani imarı olmayan yerler, yerleşim yeri olarak görünmüyor. Fiilen 88 bin nüfus mevcut ancak kâğıt üzerinde yerleşim yok. Fikirtepe’de de birtakım alanlar rezerv alan ilan edildi. Çünkü iskân yoktu.” dedi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA RANT”
38 bin hektar rezerv alanın içinde yalnızca 3 bin 300 hektarın uygulama imar planı mevcut ve sadece Arnavutköy’de 88 bin nüfus bulunuyor. Ülkü Tamer, açılan davaların planlar lehine gelişmesi durumunda bölgeye 2 milyon 850 bin nüfusun taşınmasını öngördüklerini belirtiyor. Tamer, Esenler ve Tuzla gibi ilçelerde de benzer durumdan söz ederek şöyle devam etti: “Esenler’de, Tuzla’da 9 Kasım’dan önce rezerv alan ilanı yapıldı. Askeri alanlarda lüks konutlar ürettiler. Tuzla’da riskli alanlarda yıkılan evlerdeki nüfusu bu rezerv alana taşıyacaklardı ancak petrol ofisinden alışveriş merkezine kadar pek çok şey yaptılar. Buraları yerleşime açtılar ve ekstra nüfus taşıdılar. Rezerv alanı ilanıyla ticareti artırdılar. İmar planlarıyla kat sayılarını yükselttiler, donatı alanları bırakmadılar. Ana ölçekli planlara aykırı durum söz konusu. Amaç aslında kentsel dönüşüm değil. Amaçları bu olsaydı mevcut rezerv alan ilanlarıyla buna hizmet edebilirler. Bakanlığa çok büyük yetkiler tanındı. Kadıköy, Beşiktaş gibi yerlerin arazileri çok değerli ve kalkıp buralarda binalar eski diye rezerv alan ilanı yapabilirler. Eviniz riskli olmasa bile mülklere çok kolay el koyabilirler. Aslında yapılmak istenen kentsel dönüşüm adı altında ranttır. İBB olarak 71 rezerv alana itiraz ettik, 47 tanesine dava açtık. İstanbul’da 38 bin hektar alan rezerv alan ilan edildi. Üzerlerinde evler dahi olsa boş yerlermiş gibi gösterildi. Ayrıca bakanlığın imar planlarıyla ilgili 130 ayrı dava bulunuyor.”
(HABER MERKEZİ)