HABER MERKEZİ- İstanbul Üniversitesi Bileşenleri, üniversitelerinin bölünmesine karşı Beyazıt’ta bulunan üniversitenin Rektörlüğü önünde basın açıklaması yaptı. “Üniversitemi bölme” pankartının açıldığı eylemde sık sık “Fakülteme dokunma” ve “Üniversiteler bizimdir YÖK’ün değildir” sloganı atıldı. “Bakteri değiliz bölünerek çoğalamayız” ve “İbni Sina hoştur ama bena ne” dövizlerinin açıldığı eyleme Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Prof. Dr. Selçuk Erez, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve Prof. Dr. Taner Gören destek verdi.
BÖL, YÖNET MANTIĞIYLA HAREKET EDİLİYOR
Eylemde ilk olarak konuşan, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, yıllar önce katılımcı demokratik, özgür, özerk üniversite hayallerini yine bu üniversitede dile getirdiklerini söyleyerek, üniversitenin öğrencisiyle, çalışanıyla, akademisyeniyle bütün bileşenleriyle birlikte yönetilmesini istediklerini belirtti. Tükel, “Yukardan bir takım yasalar oluşturarak, birtakım düzenlemeler yaparak, üniversitelilerin haklarını ortadan kaldırıp yukardan aşağıya bir yönetim biçimi getirdiler. Bu yönetimin bir karşılığı olarak bugün hiçbir öğrencisine, çalışanına sorulmadan yukardan dayatılan bir yasa tasarısıyla karşı karşıyız. Yukarıdan dayatılan bütün yasa tasarılarına karşıyız. Burada yapılan, tarihsel bağları koparmak, kökleriyle ilişkilerini bitirmek istiyorlar. Böyle yapınca daha kolay yöneteceklerini düşünüyorlar. Böl ve yönet mantığıyla istedikleri gibi yönetme imkanına sahip olacaklar. Buna izin vermeyeceğiz, üniversiteyi böldürmeyeceğiz” dedi.
Ardından basın açıklamasını yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, eğitim kurumlarının ekolleşmesini belirleyenin onların köklü gelenekleri ve yapıları olduğunu belirterek, “İstanbul Üniversitesi’ni birbirinden koparmak bu ekolün can damarlarını kesmek ve kimliksizleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir. İstanbul Üniversitesi araştırma üniversitesi niteliğini mevcut yapısıyla kazanmış, hizmet, eğitim ve araştırma işlevini başarıyla yürüttüğünü nesnel ölçütlerle kanıtlanmış, yüksek nitelikte işlev gören bir kurumdur. Türkiye’nin uluslararası bilimsel literatüre en fazla katkı veren üniversitelerinden olan İstanbul Üniversitesi bu performansıyla son yıllarda dünya ölçeğinde yapılan üniversite sıralamalarına ülkemizden en ön sırada giren üniversite olmuştur. Büyük zorluklarla mücadele ederek bu pozisyona gelmiş olan İstanbul Üniversitesi’nin kritik kütlesinin parçalara bölünmesi ülkeye hiçbir yarar sağlamayacağı gibi verilebilecek en büyük zararlardan biridir. Ülkenin göz bebeği olan bu tarihi bu tarihi kuruma vurulacak bu darbe kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
BU PROJE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİNİ YOK ETME PROJESİDİR!
Bölünmenin İstanbul Üniversitesi’nin yok etme projesi olduğunu vurgulayan Saip, hiçbir fakültelerinin köklerinden koparılmasına, can damarlarının kesilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Saip, “Bu kurumların öğretim elemanları, öğrencileri, çalışanları olarak bizler, adımızın ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluğun bilincindeyiz. Derin kökler üzerinde çağdaş bilgi üretimini en yüksek düzeyde yapan, dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500’e giren, tarihin derinliklerindeki kökleri ile güçlü, sağlam; yeni filizleri ile geleceğe uzanan, meyveler veren bir eğitim ve hizmet devidir” şeklinde konuştu.
Son olarak TBMM’ye seslenen Saip şunları söyledi: “Bu yasa tasarısını durdurun. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Bilin ki bu çınar devrilirse altında önce siz kalırsınız. İstanbul Üniversitesi geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ve hizmet yıldızıdır. Bizler, bu yıldıza dönük saldırıları durdurmak için her türlü toplumsal, idari, hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyor. TBMM’den bu yasa tasarını geri çekmesini talep ediyoruz.”
Üniversite öğrencileri, açıklamanın ardından gerçekleştirdikleri forumla eylemlerine son verdi. (MA)