İSTANBUL- Türk-İş ve DİSK’e bağlı işçi sendikalarının yer aldığı İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, “İnsanca Ücret ve Vergide Adalet” şiarıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.
Platform adına basın metnini Sağlık-İş İstanbul Şube Başkanı Nedime Mutlu Yıldırım okudu. “Türkiye işçi sınıfının en büyük sözleşmesi olan asgari ücret görüşmeleri önümüzdeki ay itibari ile başlamış olacak. Asgari ücret insanca yaşana bilecek bir seviyede olmalıdır. Ve asgari ücretin belirlenmesin de asıl muhatap olan asgari ücretlilerin talepleri dikkate alınmalı ve taraf oldukları sözleşmede belirleyici bir konumda olmalıdırlar” ifadelerinin yer aldığı basın metninde, adaletsiz vergi dağılımına vurgu yapıldı.
Patronların sürekli “teşvik” adı altında fonlandığını fakat işçi ve emekçilerin ağır çalışma koşullarında sömürüldüğünün ifade edildiği basın açıklaması şöyle sona erdi:
“Vergi sistemi yeniden düzenlenmeli ve asgari ücret bütünü ile vergi dışı bırakılmalıdır. Temel tüketim malları ile lüks tüketim malları arasın da ödenen vergi aynı olmamalı özellikle Ekmek, Su gibi en temek ihtiyaçlar vergi dışı bırakılmalıdır. Toplanan vergiler kamu hizmetleri olarak yani elektrik, su ve yol olarak emekçilere hizmet olarak dönmelidir. Patronların ödenmeyen vergileri düzenli çıkarılan aflarla af edilmemeli ve bu yük emekçilerin sırtına yıkılmamalıdır.
Ayrıca yoksulluk sınırının 6733 TL olduğu bir ülkede asgari ücretin açlık sınırının altında olması kabul edilemez. Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılmalı ve yukarıda ifade ettiğimiz gibi her türlü vergiden muaf tutulmalıdır. Önümüzdeki ay itibari ile Asgari ücret görüşmeleri başlayacaktır.
Şimdi den tüm sendika konfederasyonlarımıza çağrımız bir araya gelinmeli ve ortak bir mücadele zemini yaratılmalıdır. Yine işçi ve emekçilere çağrımızda bu sürecin kapalı kapılar ardında yapılmasına ve oldu bittiye getirilmesine izin verilmemeli ve tarafı olduğumuz sözleşmemize sahip çıkmalıyız.
Ülkemizin içindeki ekonomik koşulları düşündüğümüzde işçi ve emekçilerin daha fazla ekonomi zumlu altında ezilmemesi için asgari ücretin belirlendiği Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesin de taraf olmalıyız.
Asgari değil insanca yaşama yetecek ücret ve vergide adalet istiyoruz.”