İSTANBUL- PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridine karşı HDP Hakkari milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi, dünyanın çeşitli ülkelerinde ve zindanlarda binlerce tutsağın katıldığı açlık grevleri ile devam ediyor.
Devam eden açlık grevlerine dair Çağdaş Avukatlar Grubu (GAG), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Katılımcı Avukatlar Grubu (KAV), Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu (ÖDAV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular (DİH), Avukat İnisiyatifi gibi avukat kurumlarından oluşan İstanbul Hukuk Kurumları Koordinasyonu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Tecridi Kaldırın, Ölümleri Durdurun”, “Biji Berxwedana Zindanan” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında İstanbul Hukuk Kurumları Koordinasyonu adına basın metnini Several Ballıkaya okudu.
Ballıkaya sözlerine “HDP milletvekili Leyla Güven’in, tutuklu bulunduğu Diyarbakır Cezaevi’nde 7 Kasım 2018 tarihinde başladığı süresiz/dönüşümsüz açlık grevi, 16 Aralık 2018 tarihinde diğer cezaevlerine, 1 Mart 2019 tarihiyle tüm cezaevlerine yayılmıştır” ifadeleri ile başlarken, tüm hapishanelerde açlık grevinde bulunan tutsakların sayısının 7000 olduğunun tahmin edildiği ifade edildi.
Açlık grevi eyleminin zorluklarına değinilen açıklamada “bizler ölüm orucu ve açlık grevi süreçlerinde müvekkillerimizin vücutlarında oluşan tahribatlara, açlık grevi sonucu yaşamını kaybedenlerin, sakat kalanların dayanılması güç değişimine tanıklık etmiş hukukçularız” vurgusu yapıldı.
Leyla Güven’in ve açlık grevi eylemcilerinin talebinin yani Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebinin yasal bir hakkın kullandırılmasını talep etmek olduğunu vurgulayan Ballıkaya sözlerini, “bugün cezaevlerinde, binlerce insan, canlarını pul yerine koyarak bir şey söylemek istiyor. Bu sesin duyulması, yeni ölümler ve sakatlıklar yaşanmadan eşitliğe, adalete uygun şekilde çözüm bulunması ve tecridin kaldırılması gerekir. Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan’ın haykırdığı ‘lütfen annemin ölmesine izin vermeyin’ sözünün binlerce annenin, babanın, kardeşin, eşin ve çocuğun çığlığı olduğu unutulmamalıdır.
Bizler de hukukçular olarak buradan yetkililere sesleniyoruz. Ölümler, sakatlıklar yaşanmadan, her gün çocuğunun, annesinin, babasının, kız kardeşinin, arkadaşının ölüm haberini bekleyen binlerce insanımızın kaygı dolu bekleyişi derhal sona erdirilmeli ve soruna kesin bir çözüm yolu bulunmalıdır” sözleri ile sonlandırdı.
Basın açıklaması sloganlar ile sona erdi.