HABER MERKEZİ- Pandemi koşullarında işçi sınıfı ve emekçiler açısından ekonomik ve sosyal olumsuzlukların arttığını belirten İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP), yaptığı toplantının tespit ve değerlendirmelerini paylaşarak birleşik ve ortak mücadeleyi güçlendirme çağrısı yaptı.
Platformun dönem sözcüsü Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna tarafından duyurulan açıklama şu şekilde:
“KRİZİN VE SALGININ FATURASINI ÖDEMEMEK İÇİN BİRLEŞİK VE ORTAK MÜCADELEYİ GÜÇLENDİRELİM!
Koronavirüs salgını dünyanın her tarafında, emekçileri ve yoksulları vurmaya devam etmektedir. Ülkemizde de durum farklı değil. Salgın boyunca işçilerin hastalanma riskine rağmen üretim her koşulda sürüyor. Başta işyerleri, fabrikalar olmak üzere alınmayan önlemler nedeniyle binlerce işçi arkadaşımız hayatını kaybetti ve yine emekçiler kitlesel bir şekilde Covid-19’a yakalanmaya devam ediyor. Covid-19 tam anlamıyla işçi sınıfı hastalığı haline gelmiştir.
İşçilerin ücretleri eriyor, yoksulluk yaygınlaşıyor. Döviz yükseliyor, TL değer kaybediyor ve alım gücü düşüyor. İşçi ve emekçiler, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulamaları altında sefalete ve güvencesizliğe mahkûm ediliyor. “İşten atma yasağı” var dense de patronlar, işçileri haksız ve keyfi bir şekilde işten çıkarmaya devam etmektedir. Eylül ayı ile birlikte 3. vergi dilimine giren emekçilerin maaşlarından çok büyük oranda vergi kesintileri oluyor. Vergi adaletsizliği katlanarak büyümektedir. Sermaye ve iktidar; krizin ve salgının faturasını işçilere, emekçilere çıkartırken, çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşmaktadır.
İşçi sınıfımız ve emekçiler açısından tüm bu olumsuzlukların yaşandığı bir süreçte toplanan İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP), aşağıdaki tespit ve değerlendirmeleri yapmıştır:
-Koronavirüs salgını yeniden yükselme seyrine girmiştir. Önümüzdeki dönem açısından tüm çalışanlara yaygın test yapılması talebi güncelliğini ve aciliyetini korumaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yeniden düzenlenerek pandemi sürecinde Covid-19 testi, tüm işyerlerinde ücretsiz ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
-Pandemi boyunca geçim yükü ağırlaşan işçi ve emekçiler bir de kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin gibi uygulamalar ile sefalet ücretlerine mahkûm edilmektedir. İşsizlik sigortası fonunu patronların yağmasına açan kısa çalışma ödeneği yerine salgına karşı ücretli izin talebi hayati bir önem kazanmaktadır.
-Pandemi ile birlikte işçi sınıfının bazı kesimleri uzaktan, evden çalışmaya geçmiştir. Uzaktan çalışma, emekçiler için ekonomik-sosyal hak kayıplarına yol açmakta ve esnek-güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırmaktadır. Bu durum önümüzdeki süreçte işçi sınıfımız açısından daha da olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
-Ekonomik kriz ile birleşen salgın ile birlikte hayat pahalılığı artmış olup, ücretlerde değer kaybı yaşanmaktadır. Bunlara ek olarak vergi yükü de işçi ve emekçilerin omzuna yüklenmektedir. Bu dönemde vergi adaletinin sağlanması; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması talebi sendikaların ve emek örgütlerinin acil gündemlerinden biridir.
-Önümüzdeki dönemde asgari ücretin belirlenmesi süreci, işçilerin ve sendikaların esas gündemlerinden biri olacaktır. Salgının ve krizin yarattığı ağır tabloda asgari ücret çok daha önemli hale gelmiştir. İnsanca yaşanacak bir asgari ücret ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması yakıcı ortak mücadele konularından biridir.
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu’nu oluşturan sendikalar olarak yukarıda tespit ettiğimiz mücadele başlıkları hakkında üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için çalışmalarımıza başladık. İşçi ve emekçiler zor ve ağır bir süreçten geçiyor. Sorunlarımızın “tek başına” mücadele ile çözülemeyeceğini tarihsel süreçlerden de çok iyi bilmekteyiz. Bu dönemde ortak ve birleşik mücadele daha fazla önem kazanmaktadır. “İşten atmaların gerçek anlamda yasaklanması, yaygın test, ücretli izin, ücretlerin insanca yaşanabilir bir seviyeye yükseltilmesi ve vergi adaleti” taleplerimiz etrafında başta işyerlerimiz, fabrikalarımız olmak üzere her yerde ortak mücadeleyi geliştireceğimizi ve büyüteceğimizi kamuoyuna saygı ile bildiririz.
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ! YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!”