Al Jazeera televizyonunun muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs’ta işgalci İsrail ordusunun Batı Şeria’da bulunan Cenin kentindeki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle katledilmişti.
Ebu Akile’nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.
Gazeteci Ebu Akile’nin “basın” yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurulması tepkilere neden olmuştu.
Filistin Başsavcılığı’nın yanı sıra ve çok sayıda uluslararası kurumun soruşturma ve incelemelerinin vardığı sonucun aksine İsrail ordusu, şimdiye kadar Ebu Akile’nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.
İsrail ordusu, 4 Temmuz’daki yayınladığı raporunda, Ebu Akile’nin katlinden “kimin sorumlu olduğunu belirlemenin mümkün olmadığını” iddia etmişti.
İsrail ordusu, Ebu Akile’nin öldürülmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin soruşturmasının nihai raporunu yayınladı.
Ebu Akile’nin, “İsrail ordusunun ateşiyle öldürülmüş olma olasılığının yüksek olduğu” belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Özel bir görev gücü tarafından yürütülen bir dizi soruşturmanın tamamlanmasının ardından, Sayın Ebu Akile’yi vuran silahın kaynağını kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığı görülüyor. Ancak, Ebu Akile’nin, İsrail ordusu askerlerine hayati tehlike arz eden gelişigüzel yaylım ateşi açıldığı bir çatışma sırasında, Filistinli silahlı kişiler olarak tanımlanan şüphelileri hedef alan İsrail ordusunun ateşiyle yanlışlıkla öldürülmüş olma olasılığı yüksektir.”
Açıklamada, İsrail askerlerinin, “Ebu Akile’nin de bulunduğu bölgeden kendilerine ateş açan teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla ateş açtığı” iddia edildi.
Ayrıca “Geçerliliğini koruyan bir başka olasılık ise Sayın Ebu Akile’nin Filistinli silahlı kişiler tarafından ateşlenen kurşunlarla öldürülmüş olmasıdır.” ifadelerine yer verildi.