HABER MERKEZİ- İsrail’de Başbakan Benyamin Netanyahu’nun, yargının yetkilerini kısıtlayan yasa teklifi ve politikalarına karşı düzenlenen gösterilerin 8’inci haftasında sokağa çıkan İsrailli sayısı 100 bini geçti. Netanyahu öncülüğündeki “aşırı sağcı koalisyon” hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı ülke genelinde gösteri düzenleyen İsrailliler, protestoların sekizinci haftasında yine sokağa çıktı.
Gazeteduvar’da yer alan habere göre başta Tel Aviv olmak üzere, Hayfa, Batı Kudüs, Birüssebi, Herzliya ve Netanya gibi kentlerdeki gösterilere yüz binden fazla İsrailli katıldı.
Önceki haftalarda olduğu gibi en yoğun katılımlı gösteriye ev sahipliği yapan Tel Aviv’de on binlerce protestocu Kaplan Caddesi’ndeki Hükümet Kompleksi önünde toplandı. İsrail televizyonu Kanal 13’e göre, Tel Aviv mitingine 160 bin protestocu katıldı. Göstericiler, Netanyahu’nun Başbakanlığı aleyhinde, İngilizce “Suç Bakanı” (Crime Minister) yazılı pankartlar ile koalisyon hükümetindeki siyasileri eleştiren dövizler taşıdı.
Tel Aviv’de gözaltılar
Protestocular Tel Aviv’in merkezi Ayalon otoyolunu trafiğe kapattı. Polisin saldırdığı gruptan bazı kişiler gözaltına alındı.
Ülkenin en büyük kentlerinden Hayfa’da son haftalarda gösterilere en yüksek oranda katılım sağlandı. İsrail polisinin aktardığına göre Hayfa’daki gösterilere 30 binden fazla kişi katıldı. Herzliya kentindeki hükümet karşıtı protestocular, hükümetin yargı düzenlemesine karşı kentin belediye binasına İsrail’in Bağımsızlık Bildirgesi’nin yazılı olduğu dev bir pankart astı.
Ne olmuştu?
İsrail’de on binlerce kişinin, başta Tel Aviv olmak üzere farklı kentlerde Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve sağ politikalarına karşı sürdürdüğü kitlesel gösteriler 8 haftayı geride bıraktı. Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı. Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırı olduğu gerekçesiyle Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip. Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme’nin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınacağını belirtmişti.
Düzenleme aynı zamanda, Yüksek Mahkeme başkanının şu an yürürlükte olduğu üzere kıdem esasına göre değil, hükümetin seçtiği kişilerin çoğunlukta olduğu yargı komitesi tarafından atanmasını öngörüyor. Bu da Yüksek Mahkeme başkanının atanmasında büyük oranda başbakanın söz sahibi olacağı anlamına geliyor. İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının “güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması”nın bozulması üzerinde toplandığını paylaşmıştı.