HABER MERKEZİ- İskenderun Limanı’nda deprem sonrası çıkan yangının Limak Holding’e ait LimakPort’un gerekli alt yapı ve güvenlik önlemi olmadan kabul ettiği IMO’lu konteynerlerden kaynaklandığını kaydeden gümrük çalışanı Doğuş Yavuz, “Sırf para kazanmak için limanı yaktılar” dedi.
MA’dan Sedat Yılmaz‘ın haberine göre, Hatay’ın İskenderun Limanı’nda merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 ve7,6 şiddetindeki depremlerin ardından çıkan yangının taşıması riskli olan tehlikeli ve yanıcı maddenin güvenlik önlemi alınmadan boşaltılmasından kaynaklandığı iddia edildi. Limak Holding’e ait LimakPort’ta çıkan ve 5 gündür süren yangının IMO’lu Madde Taşımacılığı denilen tehlikeli – yanıcı maddelerin olduğu konteynerin alt yapısı olmadan ve gerekli güvenlik önlemi alınmadan boşaltıldığı ifade edildi. Söz konusu konteynerlerin hiçbir liman tarafından kabul edilmediğini ve Suriye ile Irak’a gönderilmek üzere geldiği kaydedildi.
‘DEPREM ANINDA LİMANDAYDIM’
İskenderun Limanı’nda gümrükçü olarak çalışan ve LimakPort dahil tüm limanlarda gözlemci olarak bulunduğunu belirten Doğuş Yavuz, deprem anında limanda çalıştığını söyledi.
‘IMO’LU KONTEYNERLER VARDI’
Hiçbir limanın kabul etmediği tehlikeli ve yanıcı maddelerin içinde olduğu İMO’lu konteynerin sadece LimakPort tarafından kabul edildiğini kaydeden gümrük çalışanı Yavuz, “İskenderun’daki hiçbir liman bu İMO’lu konteynerları kabul etmiyor. Mersin Limanı kabul etmiyor ama Limak Holding bunları sırf para kazanmak uğruna kabul ediyor. IMO’lu konteynerlerin kabul edilmesi için bunları muhafaza edecek bir iş güvenliği olması gerekiyor. Ancak LimakPort’un gerekli altyapısı ve güvenlik önlemi olmamasına rağmen sırf para kazanmak uğruna IMO’lu konteynerleri kabul ettiler” dedi.
‘LİMAN MAHVOLDU’
5 kilometre ötede İtalyan bir şirkete ait AssanPort Limanı’nın bu konteynerleri kabul etmediğini vurgulayan gümrük çalışana Yavuz, “Depremde patlayan bu İMO’lu konteynerlerdi ve 300 konteyner yandı. Konteynerlerin yüzde 10’u IMO’ludur. Liman mahvoldu. Tehlikeli maddeden kaynaklı ve tehlikeli maddeyi muhafaza edecek durumları olmamasına rağmen Limak Holding’dekiler bunu kabul etiler. Mesela 5-10 kilometre uzaklıkta Assan Limanı var, İtalyan şirketin limanı. Onlar bu IMO’lu konteynerleri kabul etmiyor. Hiçbir şekilde limanına sokmuyor ama Limak Holding kendi güvenlik önlemi olmamasına rağmen kabul etti ve liman yanıyor” diye belirtti.
‘PARA UĞRUNA LİMANI YAKTILAR’
Uluslararası iş güvenliği ve altyapısı uygun olan limanların IMO’lu denilen tehlikeli, yanıcı kimyasal konteynerleri kabul ettiğini yineleyen Yavuz, “LimakPort’un bu konteynerler için alt yapısı olmamasına rağmen sırf para kazanmak için, sırf oradan rant elde edebilmek için kabul etti. Devlete ait liman yandı. Ben IMO’lu konteyner işi yaptım, Assan Limanı kabul etmiyordu o yüzden Limak kabul etti” diye konuştu.
HOLLANDA VE BELÇİKADAN GELİYOR
IMO’lu konteynerlerin güvenli bir şekilde Hollanda ve Belçika’dan geldiğini belirten Yavuz, “Ama yananların ne olduğuna ilişkin haber alamadık. Benim iş yaptığım IMO’lu konteynerlar Belçika ve Hollanda’dan gelen hidrokimya maddesi, ayakkabı, giysi, kumaş, plastik yapımında kullanılan yanıcı kimyasallardır. Büyük bir ihtimal onlar yandı. Belçika’dan çıkarılırken onların kendi güvenlik önlemleri var. Üstüne de yapıştırıyor, ‘bu yanıcı madde IMO’lu’ diye. Belli şartlarda o konteynerların çıkarılması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
SURİYE VE IRAK’A GİDİYOR
Gelen tehlikeli ve yanıcı konteynerlerin Suriye ve Irak’a gönderilmek üzere gümrük yapıldığını dile getiren Yavuz, iddialarını şöyle sürdürdü: “Konteynerler Iraklı veya Suriyeli bir firmaya geliyor. Transit geçişi yapılıyor. Burada yükleniyor, Irak veya Suriye’de işleniyor. Limak, IMO’lu maddeleri açarken iş güvenlikçiler gelmiyordu. Kafalarına göre açıyorlar. Bu işi uzun süredir yapıyorlar. Ben gümrükçüyüm, gözetimci olarak gidiyordum, IMO’lu konteyner getiriyordum. Biz onu açıyorduk, TIR’lara yükleyip yolluyorduk. İtalyan firmasına ait Assan Limanı ve Kibar Holding asla bu konteynerleri kabul etmiyordu. Sadece Limak Holding kabul ediyordu.”
‘AÇIN DİYORLARDI AÇIYORDUK’
Limak Holding’in gerekli yasal mevzuatları muhtemelen kağıt üzerinde yaptığını savunan Yavuz, talimatla çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Normalde bunun iş güvenliği için hazırlanması gerekiyor sanırım Limak bunu olmuş gibi gösterdi. LimakPort bunun için yanıyor. Bunların aç gözlülüğü yüzünden yanıyor. İş güvenliği uzmanları lay lay lom çalışıyor. Mesela biz konteyner açtığımız zaman ‘açın’ deyip gidiyor. Sözde uzmanlığı var. Normal konteynerlere nazaran IMO’lu konteynerler onların onayı olmadan açılmıyor. Gümrük memuru, liman görevlisi, iş güvenliği uzmanını bekler ama adam gelip ‘açın bir şey olmaz’ diyor ve gidiyor.”
‘BÜTÜN ORGANİZASYON BENDEYDİ’
Gümrükte 3 yıldır çalıştığını ve birçok şeye tanıklık ettiğini ifade eden Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: “3 yıldır bu mesleği yapıyorum. Çoğu işim LimakPort’taydı. Limanlara gidip gözetim yapıyorduk. Gümrük işlemleriyle ilgileniyordum ama mecbur sahada da konteyner açılırken video çekiyordum. Mal sahibi görsün diye. İş güvenliğini ben çağırıyordum, liman personelini ben çağırıyordum. Bütün organizasyon bendeydi. Yani adam diyor ki ‘kardeşim ben malı getiriyorum, gümrük ve gözetim işlemleri sizde. Siz benim malımı Irak’a hem gümrük beyannamesini açın hem de sağ salim TIR’a yükleyip gönderin, diyordu. Yasal gümrük ve transfer işlemleri ile uğraşıyorduk. TIR’lar limandan çıkıp artık Habur Sınır Kapısı ya da Suriye’ye Zeytindalı Sınır Kapısı’na gidiyordu.”
LİMAK YANICI MADDE OLDUĞUNU KABUL ETTİ
Öte yandan yangın söndürme çalışmalarına ilişkin dün açıklama yapan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, görünen dumanlarla ilgili, “Bu dumanlar kimseyi korkutmasın. Bu biraz daha petrokimya olduğu için biraz için yanmaya devam edecek. Ama kontrollü bir alanda yanıyor” dedi.
IMO’LU MADDE TAŞIMACILIĞI NEDİR?
Tehlikeli yük taşıma faaliyetinde bulunan tüm taraflar; taşımacılığı emniyetli, güvenli ve çevreye zararsız şekilde yapmak, kazaları engellemek ve kaza olduğunda zararı olabildiğince aza indirmek için gerekli olan tüm önlemleri almak zorundadırlar.
Tehlikeli yüklerin onaylı ve kurallara uygun ambalajlanması, taşıma birimlerine (konteyner/kamyon/gemi/uçak) emniyetli bir biçimde yüklenmesi, istif edilmesi, sağlama alınması, taşınması ve boşaltılması konusunda uluslararası standartlar olmalı.
Bu tip nakliyelerin navlunu tehlikeli olmaları sebebiyle normal taşımaya göre daha yüksek olup, limanlarda ortalama yüzde 20 daha fazla hizmet bedeli uygulanır.