HABER MERKEZİ– İstanbul, Bakırköy Meydanı’nda “İşimizi geri istiyoruz” eylemi yapan iki öğretmen Nursel Tanrıverdi ile Selvi Polat, bu süreçte gözaltına alınmalarıyla ilgili açtıkları tazminat davalarını kazandılar.
“Haksız gözaltı” nedeniyle açılan tazminat davalarının 21’ini kazandıklarını ifade eden Tanrıverdi, “Direniş boyunca hakkımızda 80’e yakın soruşturma ve dava açıldı, tutuklu olduklarımız da dahil 60 davadan beraat ettik. 20 soruşturmada kovuşturmaya yer yok (takipsizlik) kararı verildi. Şimdi de tazminat alıyoruz” dedi.
Nursel Tanrıverdi bianet’e yaptığı açıklamada, “Burada biz direnişi bitirmek pahasına devlete maddi zarar veriyorlar, bu zarar da halkın ödediği vergilerden çıkıyor. Direnişin ısrarı sonucu kaybettiklerinin açık ikrarı da bu tazminatlar oldu. Direnişimiz 201. Haftasında…” diye konuştu.
Kazandıkları tazminat davası kararlarından birinin altında, iki öğretmene önce meydana 200 metre yaklaşmama tedbiri veren, ardından da bu yasağı ihlal ettikleri gerekçesiyle tutuklayan hakim Coşkun Kurt’un imzası var. O dönem sulh ceza hakimi olan Coşkun Kurt, şimdi İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı.
7 Şubat 2017 tarihli, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen iki öğretmen, 20 Şubat 2017’den bu yana “İşimizi istiyoruz” sloganıyla Bakırköy meydanında eylem yapıyor. Bu sürede sayısız kez gözaltına alındılar ayrıca beş kez tutuklanıp kısa süre sonra tahliye edildiler.
Tanrıverdi ile Polat, Bakırköy’deki sulh ceza hakimleri ile savcıları da, eylemlerinin yasaya aykırı olmadığı birçok beraat kararıyla onanmasına rağmen, “hakimliğin bu meseleyi kişiselleştirerek keyfiyete çevirmesi, tutuklayıp bırakarak ceza verme, burun sürtme kastıyla hareket etmesi” nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet etti.
Bu şikayetin ardından yine tutuklanıp 14 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişlerdi.
HEM MADDİ HEM MANEVİ TAZMİNAT
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10 Aralık 2020 tarihinde verdiği kararda hem maddi hem manevi tazminata hükmedildi.
Avukat Ferdi Yamar’ın yaptığı başvuruda, “haksız gözaltı kararı nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığı” ifade edilmişti.
Başvuru, 29 Temmuz 2019’da saat 14.00’de gözaltına alınıp aynı gün saat 17.15’te ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmalarıyla ilgiliydi. Konuyla ilgili açılan davadan da beraat ettiler.
Tazminat davasına dair mahkemenin gerekçeli kararında, bir öğretmene 100 lira manevi, 100 lira maddi tazminat ödenmesine, ayrıca avukat Yamar’a da 1600 liralık avukatlık ücretinin Hazine’den ödenmesine hükmedildiği belirtildi.
Başka bir tazminat davasında da İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi yine benzer oranlarda maddi ve manevi tazminata hükmetti.
Gerekçeli kararda, “haksız gözaltı” nedeniyle, “davacının gözaltında kaldığı tarihteki ekonomik ve sosyal durumu, haksız koruma tedbiri nedeniyle hürriyetinden yoksun kaldığı süre, bu durumun doğurduğu olumsuz etkiler ve manevî tazminatın kişiyi zenginleştirmemesi gereği gözetilerek haksız gözaltı tarihi itibariyle davacı yararına 100 TL manevî tazminatın, gözaltı tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasının” uygun görüldüğü ifade edildi.