HABER MERKEZİ- Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan Devrimci Komünarlar Partisi (DKP) tutsağı Ali Okutan isimli tutuklu, DAİŞ’lilerle aynı salonda görüşe çıkmayı reddettikleri için koğuşlarını basan gardiyanlarca darp edildiklerini söyledi.
Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan devrimci tutuklular, 1 Temmuz günü aileleri ile yaptıkları açık görüş sırasında DAİŞ’li tutukluların da görüş için bulundukları bölüme getirilmesine kendilerinin ve ailelerinin can güvenlikleri dolayısıyla karşı çıkınca gerginlik yaşanmış ve görüşün sonlandırılmasıyla aileler yakınları ile sadece 5 dakika görüşebilmişti.
Bu olaydan sonra haftalık hakkı kapsamında bugün ailesini arayan cezaevindeki siyasi tutuklulardan Ali Okutan, 1 Temmuz’daki görüşmenin ardından gardiyanların saldırısına maruz kaldıklarını aktardı.
Okutan, ulaştığı ailesine “Gardiyanlar ‘arama’ adı altında koğuşları basıp, bizi darp ediyor. 1 Temmuz’daki görüş sırasında DAİŞ’liler bizi tehdit etti. Gardiyanlar bizi koğuşa götürene kadar darp etti. Bizim ve ailemizin can güvenliği yok. Bu uygulamadan vazgeçilmeden görüşe çıkmayacağız” dedi.
‘HAYATLARINDAN ENDİŞELİYİZ’
Ağabeyi Düzgün Okutan ise, yakınlarının DAİŞ’lilerle aynı salonda görüşe çıkarılmasının provokasyon olduğunu ifade etti.
Okutan, “Geçen hafta açık görüş vardı. Gittiğimizde tutsakları görüş odasına aldılar. Daha sonrasında DAİŞ’lileri aynı odaya görüş için getirdiler. Yaklaşık bir senedir açık görüşe DAİŞ’lilerle çıkartıyorlar diye açık görüşe çıkmıyorlardı. Sonrasında tutsaklar bu durumu kabul etmeyeceklerini onlarla aynı odada görüşmelerine devam etmeyeceklerini, bunun açık bir provakasyon olduğunu söylediler. O anda DAİŞ’liler ayaklanarak bağırmaya ve hakaret etmeye başlayınca gardiyanlar da kardeşim ve arkadaşlarını hemen götürdüler. Biz cezaevinden çıkana kadar slogan sesleri yükseliyordu. Bugün telefon görüşünde koğuşa götürülmeleri sırasında ve koğuşta saldırıya maruz kaldıklarını belirtti. Görüş gününden telefon görüş gününe kadar 3 kez saldırıya maruz kalmışlar. Hayatlarından endişeliyiz. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve yetkililer bu duruma müdahale etsin” dedi.