Şu anda Küba’da mülteci olan ve Ulusal Renkli Halkın* İlerletilmesi Derneği’nin bir bölümü olan Monroe’nun ilk başkanı olan Robert Williams bu sene iki defa bana Irkçı ayrımcılığa karşı Amerikan siyahilerini destekleyen bir açıklama yapıp yapmayacağımı sordu.
Bu fırsatı kullanıp Çin halkı adına, Amerikan siyahilerinin özgürlük ve eşit haklar için ırkçı ayrımcılığa karşı yürüttüğü haklı mücadelelerine kararlı desteğimizi ifade etmek için açıklama yapmak istiyorum.
Amerika Birleşik Devletleri’nde on dokuz milyondan fazla siyahi, yani nüfusun yaklaşık yüzde 11’i yaşıyor. Bu insanların toplumsal konumu kölelik, baskı ve ayrımcılıktır. Siyahilerin ezici bir çoğunluğu oy verme hakkından mahrum. Genel olarak onlara açılan ve reva görülen kısım, çok ağır ve küçümsenen işler. Ortalama maaşları beyaz halkın yalnızca üçte biri ile yarısı arasında. İşsizlik oranın en yüksek olduğu kesim yine bu insanlardır. Birçok eyalette beyaz halkla aynı okula gidemiyor, aynı masada yemek yiyemiyor, aynı sektörde çalışamıyor, aynı otobüse ya da trene binemiyorlar. Siyahiler, çeşitli düzeylerde ABD yetkilileri ve Ku Klux Klan üyeleri tarafından sık sık ve keyfi olarak tutuklanır, dövülür ve öldürülürler. Amerikan siyahilerinin yaklaşık yarısı ABD’nin güneyindeki on bir eyalette yoğunlaşmış durumda. Orada maruz kaldıkları ayrımcılık ve kovuşturma oldukça şaşırtıcı düzeydedir.
Amerikan siyahileri uyanıyor ve direnişleri gittikçe güçleniyor. Son yıllarda Amerikan siyahilerinin ırk ayrımcılığına karşı ve özgürlük ve eşit haklar için yürüttükleri mücadele sürekli bir gelişim göstermektedir.
1957 yılında Little Rock Arkansas’taki siyah halk, çocuklarının devlet okullarından alınmasına karşı büyük ve sert bir mücadele yürüttü. Yetkililer onlara karşı silahlı güç kullandılar ve orada dünyayı şoke eden Little Rock olayı meydana geldi.
1960 yılında yirmiden fazla ülkeden siyahi insanlar, restoranlar, mağazalar ve diğer halka açık yerlerdeki ırk ayrımcılığına karşı protesto gösterileri düzenledi.
1961 yılında ulaşımdaki ırk ayrımcılığına karşı “özgürlük yolcuları” kampanyası başlattılar, bu da birçok ülkeye hızla yayıldı.
1962’de Mississippi’de kolejlere eşit kayıt hakkı için savaştılar ve devlet güçleri tarafından kanla bastırıldılar.
Bu yıl, Amerikan siyahilerinin mücadelesi Nisan ayı başında Alabama Birmingham’da başladı. Silahsız ve teçhizatsız siyahi kitleler yalnızca ırk ayrımcılığına karşı toplandıkları ve eylemler düzenledikleri için kitlesel tutuklamalara ve en barbar baskıya maruz kaldılar.
12 Haziran’da Mississipi’de siyahi lider Medgar Evers’in acımasızca katledilişi ile uç noktaya ulaşıldı. Öfke dolu ve acımasız şiddet karşısında büyük bir kızgınlıkla uyanan kitleler, mücadelelerini daha cesurca ve hızlı bir şekilde sürdürdüler ve ABD’deki tüm halk tabakalarının desteğini kazandılar. ABD’nin hemen hemen her eyalet ve şehrinde devasa boyutta mücadeleler sürüyor. Amerikan siyahi örgütleri 28 Ağustos’ta Washington’da 2 milyon 550 bin kişinin katılacağı bir “özgürlük yürüyüşü” başlatma kararı aldılar.
Amerikan siyahilerinin mücadelesindeki bu hızlı gelişim seyri, ABD’deki sınıf mücadelesinin ve ulusal mücadelenin sürekli keskinleşmesinin bir tezahürüdür. Bu durum ABD’nin iktidar kliğinde ciddi ve yükselen endişelere sebebiyet veriyor. Kennedy Yönetimi kurnaz ve iki yüzlü taktiklere başvuruyor. Bir yandan, siyahilere karşı yürütülen ayrımcılığı ve zulmü sürdürürken, hatta onları bastırmak için birlikler gönderirken; öte yandan “insan hakları savunucusu” olarak ve “siyahilerin sivil haklarının korunması” kapsamında Kongre’ye “sivil hak yasaları” önerisinde bulunuyor. Yani siyahi halkın mücadelesini kısıtlayıp, siyahilerin mücadele ve kavga iradesini uyuşturmak ve ülke çapında halkın haklı mücadelesini hayal kırıklığına uğratmaya çalışıyor. Bununla birlikte, Kennedy Yönetimi’nin bu taktikleri gittikçe daha fazla siyah tarafından fark ediliyor. ABD emperyalistlerinin siyahilere karşı işlediği faşist vahşetler, ABD’deki sözde demokrasi ve özgürlüğün gerçek doğasını ve ABD’nin ülke içinde yürüttüğü gerici politikalarla yurt dışında uyguladığı saldırgan politika arasındaki bağı ortaya çıkardı.
İşçileri, köylüleri, devrimci aydınları, burjuvazinin aydınlanmış unsurlarını ve dünyadaki beyaz, siyah, sarı, kahverengi vb. tüm renklerden diğer aydınlanmış insanları ABD emperyalizminin uyguladığı ırk ayrımcılığına karşı çıkmaya ve Amerikan siyahilerinin mücadelesini desteklemeye çağırıyorum. Son tahlilde ulusal mücadele, bir sınıf mücadelesi meselesidir. ABD’de, siyahi halkı yalnızca beyazların içinden çıkan gerici yönetici kliktir. Bu klik hiçbir şekilde işçileri, çiftçileri, devrimci aydınları ve beyaz insanların ezici çoğunluğunu oluşturan diğer aydınlanmış kişileri temsil edemezler. Dünya halklarının çoğunluğuna zulmedenler bugün emperyalistler ve onların farklı ülkelerdeki destekleyicileridir. Onlar azınlık ve biz çoğunluktayız. Onlar dünyadaki 3 milyar insanın yüzde 10’undan daha azını oluşturuyorlar. Dünya halkının yüzde 90’dan fazlasının desteğiyle, Amerikan siyahilerinin mücadelesinin zaferle sonuçlanacağına derinden inanıyorum.
* Siyah ve kahverengi ırktan insanlar kastediliyor