HABER MERKEZİ- Yaşam savunucuları ve duyarlı kamuoyunun tüm tepkisine karşın hayata geçirilen Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Hasankeyf antik kentini yutuyor. Uydu fotoğraflarına göre baraj göleti, çok geçmeden yüzlerce arkeolojik alanı sular altında bırakacak.
Hasankeyf Koordinasyonu, su tutma aşamasına geçen Ilısu Barajı’nın, doğal yaşamı ve Hasankeyf antik kentini tehdit ettiğini belirtti. Yapılan açıklamada, Ilısu Barajı kapaklarının kapatılmasıyla birlikte, Dicle Vadisi’nde 400 kilometre akarsu uzunluğundaki alan içinde yaşayan milyonlarca canlı, yaklaşık 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf başta olmak üzere 300’ün üstünde arkeolojik alan ve göç etmek zorunda olacak 100 bin insanın tehlike altında olduğu kaydedildi.
Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin (HES) tamamlanmasının ardından yaklaşık on gün önce baraj kapakları kapatılmış ve baraj göleti hızla su tutmaya başlamıştı. Baraj kapaklarının kapatılması sonrasında, işlemin deneme amacıyla yapıldığına dair bilgiler basınla paylaşıldı. Ancak çevreciler, baraj göleti kapaklarının deneme amacıyla değil kalıcı amaçla kapatıldığı düşüncesinde. Buradaki amacın kamuoyunu bir oldubittiyle karşı karşıya bırakmak olduğunu ifade eden Hasankeyf Koordinasyonu ise “Baraj gölü her gün büyüdüğü için buralarda yaşayan insanlar da tedirgin. Suyun kendi yerleşim ve ziraat alanlarına ne zaman ulaşacağını bilmemektedir. Her gecen gün baraj göleti yüzlerce canlının ölmesine, suda boğulmasına neden oluyor” açıklamasında bulundu.
Projenin Çevre Etki Değerlendirmesi’nin (ÇED) olmaması ve bağımsız uzmanlar tarafından bir araştırmanın yapılmamasından dolayı, oluşan göletin hangi türleri nasıl etkilediğine dair bir bilgiye sahip olmadıklarını bildiren Koordinasyon, “Yapılan kısmi incelemelerde vadi boyunca endemik türler ve soyu tükenme tehlikesi altında olan canlılar bulunduğu göz önüne alınırsa Ilısu’da şu ana kadar oluşan baraj göletiyle bile Türkiye’nin imzacısı olduğu BM sözleşmelerinin ihlal edildiği açıkça ortadadır” diyerek kamuoyunu uyardı. Koordinasyonun açıklamasına göre, projeyi uygulayanlar, Irak ve Suriye hükümetleriyle, 2014 yılında uluslararası yürürlüğe giren 1997 Birleşmiş Milletler Uluslararası Suyollarının Seyrüsefer-dışı Kullanım Hukukuna İlişkin Sözleşmesi’ni de ihlal ediyor.
Birkaç ay içerisinde Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi boyunca bulunan 300 höyüğün sular altında kalacağını hatırlatan Koordinasyon üyeleri, “Ilısu Barajı ve HES projesi bir an önce durdurulmalı, baraj kapakları kontrollü açılarak ortaya çıkan gölet boşaltılmalıdır. Toplumu dikkate almayarak ve baskılayarak değil, yerel halk ve onun tüm temsilcileriyle bir demokratik uzlaşı süreci başlatılmalı ve çözüm arayışına girilmelidir” çağrısında bulundu.