HABER MERKEZİ- Tecride karşı 2 Mart’ta açlık grevine başlayan ve 2 eli olmayan ağır hasta tutuklu Ergin Aktaş’ın yanındaki tutuklu, hapishane idaresi tarafından farklı odaya alındı. Aktaş’ın idarenin bir bütün olarak verdiği limonları da bölemediğinden tüketemediği ve ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşadığı aktarıldı.
İzmir’de bulunan Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Ergin Aktaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit uygulamalarına karşı 2 Mart tarihinden bu yana açlık grevine başladı. Avukatlar hem Aktaş’ın durumuna ilişkin hem de aynı hapishanede bulunan ağır hasta tutuklular ile görüşerek yaşanan hak ihlallerini kayıt altına aldı.
HASTA TUTUKLU AKTAŞ: 1 AYDIR KAN KUSUYORUM
İki eli olmayan Ergin Aktaş’ın yaklaşık 6 kilo kaybının olduğunu belirten avukatlar, tansiyonunun ise 8/5 olduğunu söyledi. Son 10 gündür cezaevi koşullarının daha kötüleşmesinden dolayı Aktaş’ın tansiyon, kilo ve nabız ölçümlerini yapmayı kabul etmediğini dile getiren avukatlar, şunları aktardı: “Ehmedê Xemî ve Ergin Aktaş’ın son 1 aydır halsizlik, ateş, sayıklama, iştahsızlık, öksürük, öksürük ardından kan gelmesi, nefes darlığı, göğüs kafesinde yanma- sıkışma, tansiyon düşüklüğü şeklinde şikâyetleri var. Aktaş, günde bir adet Kompleks B vitamini tüketmektedir. 26 Mart tarihinde aynı odada bulunan Ehmedê Xemî zorla başka bir odaya götürülmüştür. Bu nedenle iki eli de olmayan Aktaş, idarenin bir bütün olarak verdiği limonları da bölemediğinden 26 Mart tarihinden bu yana limon tüketememiştir. Şeker, tuz ve meyve suyu ve sıvı tüketmekte ise sorun yaşıyor. Aktaş’ın şikâyetleri devam etmekte ve yaklaşık 1 aydır kan kusmaktadır. Hastane sevklerinin biri yapılsa dahi devamı ve tetkikleri yapılmadığı için ya hiç tedavi edilmiyor ya da yarım kalıyor. Aktaş 2 yıl boyunca, Ehmedê Xemî ise yaklaşık olarak 1 buçuk yıl boyunca nemli, rutubetli, tuvaletlerin açıkta olduğu dolayısıyla yoğun lağım kokusunun olduğu birer hücrede tutulmuşlardır. Aynı dönemde tutsaklar bir kış boyunca soğuk su ile duş almak zorunda kalmışlardır.”
TUTUKLU ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ
Avukatlar, yatağa bağlı yaşayan ve Aktaş’a yönelik yapılan hak ihalelerinden dolayı 22 Mart tarihinden bu yana açlık grevine başlayan Ehmedê Xemî’nin de tedaviyi reddettiğini söyledi. Xemî’nin sırtındaki yaralarından kötüleştiğini söyleyen avukatlar, 22 Mart tarihinde hastaneye sevkinin yapıldığı sırada ambulansın içerisinde gelen yoğun kokudan rahatsız olduğunu belirterek, havalandırılmasını talep ettiğini aktardı.
Avukatlar, “Ancak görevli jandarma ambulansın içerisinin kokmadığını söylemesi ve sözlü münakaşa sonrası jandarma görevlisi ambulansın içerisine girerek sedyede bulunan Ehmedê Xemî hem ellerinden hem de ayaklarını sedyeye kelepçeleyerek kendisine silah doğrultmuş ve ölümle tehdit etmiştir. Aynı gün Xemî koğuşa döndüğünde durumu Ergin Aktaş’a anlatmış ve Xemî ile Aktaş tepki olarak ses çıkarma eylemi yapmışlardır. Kendisine yapılan muameleden dolayı Xemî açlık grevine girdiğini idareye bildirmiştir. İdare Xemî ve Aktaş’ın odalarına gelerek açlık grevini bırakmalarını istemiştir. Açlık grevini bırakmayan hasta tutukluların odasına 26 Mart günü asker ve gardiyanlardan oluşan yaklaşık 20 kişilik bir ekip ile baskın düzenledi. Odada bulunan kitap, defter, sözlüklere el koyarak Ehmedî Xemî zorla çıkartılmış ve yan odaya Ahmet Çelik ve Cemal Aslan’ın yanına götürülmüştür” ifadesinde bulundu.
AKTAŞ DARP EDİLDİ
Yaşananlara engel olmak isteyen Ergin Aktaş birden fazla kez itilerek darp edildiğini dile getiren avukatlar, 28 Mart tarihinde Ehmedî Xemî’nin açlık grevinde olduğunu ve tedaviyi kabul etmediğini bildirdiği halde kendisine zorla müdahale edilmek üzere, odasından yatağı ile birlikte çıkartılarak hastaneye götürüldüğünü söyledi.Xemî’nin odasında bulunan hasta tutuklu Ahmet Çelik’in duruma itiraz etmesi üzerine darp edildiğini belirten avukatlar, Xemi’nin zorla Yeşilyurt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğünü müdahaleyi kabul etmemesi üzerine cezaevine geri getirildiğini söyledi.
ÇELİK: CAN GÜVENLİĞİMİZ TEHLİKEDE
Ahmet Çelik’in ise 22 Mart tarihinde bu yana cezaevinin koşullardan ve idarenin tutumundan dolayı açlık grevine başladığını aktaran avukatlar,”Çevik yaklaşık 10 gündür fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakılıyor ve tehdit ediliyor. Çelik bize, ‘Odalarımız keyfi şekilde basılıyor, baskın sırasında kamera kullanılıyor ancak kameranın açık olduğu zaman normal ve sakin arama yapılmakta, arama işlemi bittikten sonra kameralar kapatılmakta provokatör söylemler ve tavırlar sergilenmektedir. Bir baskın sırasında bizzat müdür tarafından odada sürüklendim. Bu ağır hak ihlalleri ile ilgili gerek savcılığa gerek Adalet Bakanlığı’na defalarca dilekçe yazmamıza rağmen dilekçelerimiz ya gönderilmemekte ya da ilgili kurumlarca herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Ağır hastalar olup ağır koşullara tabi tutuluyoruz. Can güvenliğimiz tehlikede olup en ufak bir durumda ilgili idare sorumludur’ dedi” diye ifade etti.
‘SEVK EDİLME TALEPLERİ VAR’
21 Mart tarihinde Menemen R Tipi Cezaevine sevk edilen Cemal Aslan’ın da cezaevi koşullarından dolayı tedaviyi reddettiğini belirten avukatlar, “İleri derecede kas hastalığı vardır. Diyet yemeği yemesi gerekirken cezaevine sevk edildiği tarihten beri kendisine diyet yemeği sağlanmamıştır. Hastalığından dolayı her gün baygınlık geçiriyor. Buna rağmen zorla elleri ve ayakları bağlanarak kendisine serum takılmak istenmiş ancak çıkaracağını belirtmesi üzerine bu karardan vazgeçilerek elleri ve ayakları çözülmüştür” diye belirtildi.
‘HAK İHLLALERİ SORUŞTURULMALI’
Tutukluların yaşanan ihlallerden dolayı sevk talep ettiklerini belirten avukatlar aktarımlarını şu sözlerle tamamladı: “Özgürlüğünden mahrum bırakılmış kişiler insani muamele ve doğuştan kazandıkları insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahiptir. Bu hakları ihlal edenlerin etkili bir şekilde soruşturulması ve adli ve idari bakımdan cezalandırılması gerekmektedir. Aksi takdirde kamu görevlilerinin işledikleri suçlar, cezasız bırakılarak örtbas edilmiş olacaktır.”