HABER MERKEZİ– Cizre’de 35 günlük bebekten 80 yaşındaki insana 21 kişinin katledildiği ilk sokağa çıkma yasağının üzerinden 6 yıl geçti. Hala sorumluların yargıda hesap vermesi engelleniyor. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, “Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” demişti.
MA’dan Müjdat Can’ın haberine göre tarihler 4 Eylül 2015’i gösterdiğinde Şırnak Valiliği’nin kararıyla kentin Cizre ilçesinde “sokağa çıkma yasağı” ilan edildi. Bu kararla birlikte ilçenin Nur, Cudi, Sur ve Yafes mahalleleri hemen zırhlı araçlarla abluka altına alındı. 150 bin nüfusa sahip Cizre, ülkenin yüzyıllık geçmişinde yer tutan Kürt sorununun çözümüne dair kurulan masanın, Suruç’ta işlenen şüpheli iki polis cinayeti gerekçesiyle AKP iktidarı tarafından devrilmesi akabinde hazırlanan “Çöktürme Planı’nın devreye konulduğu merkezlerden biriydi.
Akşam saat 20.00’den itibaren geçerli olan yasak, 12 Eylül günü sabah 07.00’ye kadar sürdü. 9 günlük yasak sonrasında dönemin Şırnak Valisi Ali İhsan Su’nun imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, ilçede “başarılı” bir operasyon gerçekleştirildiği belirtildi.
21 SİVİL KATLEDİLDİ
Bu süre zarfında 35 günlük bebekten 80 yaşındaki insana kadar 21 sivil katledildi. Katledilen bu sivillerin isimleri ve yaşları şöyleydi: Mehmet Emin Levent (21), Hacı Ata Borçin (70), Hetban Bülbül (65), Sait Çağdavul (19), Muhammed Tahir Yaramış (35 günlük bebek), Cemile Çağırga (10), Osman Çağlı (18), İbrahim Çiçek (80), Meryem Süne (53), Özgür Taşkın (20), Seyit Eşref Erdin (60), Zeynep Taşkın (18), Maşallah Edin (35), Sayit Nayici (17), Selman Ağar (10), Bünyamin İrci (15), Mehmet Dikmen (70), Bahattin Sevinik (50), Suphi Saral (50), Mehmet Erdoğan (75) ve Mehmet Emin Açık (70).
CEMİLE ÇAĞIRGA
Öldürülenler arasında bulunan 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın cenazesi, ailesi tarafından kokmasın diye bir hafta boyunca derin dondurucuda saklandı. Yaşanan bu ölümlerin dışında kentte yaşanan yıkımın boyutu ilçeye giden gazetecilerin çektiği fotoğraf ve görüntülerle ortaya çıktı. Cemile ile bedeni büyüklüğündeki tabuta konulan Muhammed bebeğin de bulunduğu 16 isim, yasağın kalmasının ertesi günü düzenlenen toplu cenaze töreniyle ilçede toprağa verilebildi.
Yasakla beraber kentte elektrik, telefon ve internet hatları kesilirken, evlerin damlarında bulunan su depoları da kolluk güçlerinin hedefi oldu. Yasak sonrasında İnsan hakları kurumları örgütleri tarafından hazırlanan raporlara, yaşamını yitirenlerin büyük bir kısmının ambulansların gelmesinin engellenmesi nedeniyle yaşandığı yansıdı.