HABER MERKEZİ- İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü haftaki eylemine dönük polis saldırısı ve AKP’nin eylemi ‘yasakladığı’ yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi.
Yazılı açıklamada, “Şiddete maruz kalan, gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nden özür dilenip, sorumlular hakkında derhal soruşturma başlatılacağına, eleştirilere kulak tıkayan siyasal iktidarın her düzeyden temsilci ve sözcüsü tarafından anneleri değersizleştirip müdahaleyi savunan, meşrulaştırmaya çalışan açıklamalar yapılıyor” denildi.
‘ANNELERE VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMADILAR’
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in annelerin eyleminin yasaklandığı yönündeki açıklamasına dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Gerekçede Cumartesi Anneleri’nin eylemi bazı gruplar tarafından araç haline getiriliyormuş. Evet, sayın sözcü, her iki tutumunuz arasında çelişki var, hem de bayağı yaman bir çelişki… Eğer ki 2011 yılında Dolmabahçe’de gerçekleşen söz konusu buluşmada başta Berfo Ana olmak üzere, Cumartesi Anneleri’ne verilen sözler tutulsaydı, konunun önem ve hassasiyetine uygun, o gün de bugün de aynı derecede acil olan adımlar atılsaydı, kararlar alınsaydı çelişki olmadığı iddiası bir inandırıcılık taşırdı.”
‘TÜRKİYE AİHM’DE MAHKUM OLDU’
(…) AİHM, karara bağladığı çok sayıdaki dosyada devletin mutlak sorumluluğu olduğunu, kayıp iddialarını etkin, şeffaf ve bağımsız biçimde araştırmadığını, sorumluları açığa çıkarıp cezalandırmadığını, kayıp yakınlarının acılarını dindirecek telafi ve onarım süreçlerini işletmediğini belirterek Türkiye’yi mahkûm etmiştir.
HÜKÛMETE SORULAR
Peki buna karşın, kesintisiz 16 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri, bilhassa da 2011 yılındaki sözü edilen buluşmadan bu yana ne yaptı? Kayıp iddialarını etkin, şeffaf ve bağımsız biçimde soruşturdu mu? Cezasızlık ile mücadele etti mi? Kayıp yakınlarının umutlarının mutlak biçimde yok eden zaman aşımı sorununun ortadan kaldırdı mı? İnsanlığa karşı suç olarak kabul dilen bu ağır insan hakları ihlalini önlemede çok önemli ve etkin bir enstrüman olan Birleşmiş Milletler’in kısaca ‘Kayıplar Sözleşmesi’ olarak bilinen ‘Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmesi’ni hiçbir çekince koymadan imzalayıp uygulamaya geçirdi mi?”
YASAK TANINMADI
Ağır ve ciddi bir hak ihlali olarak gözaltında zorla kaybetme insanlığın bir utancı, uygarlığımızın kara deliğidir. Bu nedenle hakikat ve adalet mücadelesi yürüten Cumartesi Anneleri sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın yüz akı ve onurudur. Taşıdığı değerler ve sahip olduğu doğası gereği eylemleri hiçbir şekilde yasaklanamaz ve engellenemez. İstedikleri her yerde, istedikleri her zaman hakikati dile getirirler, akıl ve vicdanlara seslenirler.”