HABER MERKEZİ –Açlık grevlerini izleyen hukukçular ve hak örgütü temsilcilerinden oluşan heyetin hazırladığı rapor Adalet Bakanlığı’na sunuldu. Eylemcilerin sağlık problemleri ve hak ihlalleri ile tespit ve önerilerin sıralandığı raporda, “Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır” deniliyor.
Devam eden açlık grevleri ile ölüm oruçlarını takip etmek için hukukçu ve hak örgütlerinden oluşan heyetin hazırladığı “Türkiye Hapishanelerinde Devam Eden Açlık Grevleri Tespit ve Değerlendirme Raporu” Adalet Bakanlığı’na sunuldu.
Raporu hazırlayan izleme heyeti İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) oluşuyor.
3 BİN TUTUKLU AÇIK GREVİNDE
Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’in haberine göre raporda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinin 182’nci gününde olduğu hatırlatıldı.
92 hapishanede 3 bin civarında tutuklunun açlık grevinde olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği raporda, hangi hapishanede kaç tutuklunun açlık grevinde olduğu da aktarıldı.
Raporda, tutuklu siyasetçiler Sebahat Tuncel ve Selma Irmak’ın 15 Ocak, HDP’li milletvekilleri Dersim Dağ’ın 3 Mart, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ın ise 8 Mart’tan beri açlık grevinde olduğu kaydedildi.
Açık grevcilerinin temel talebi olan PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için cezaevleri ve yurt dışında yaşanan ölümlere de raporda dikkat çekildi.
Bu kapsamda Almanya’da Uğur Şakar’ın 17 Mart’ta yaşamını sonlandırdığı kaydedildi.
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde Zülküf Gezen, 23 Mart 2019 günü Gebze M Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi’nde Ayten Beçet, 24 Mart 2019 günü Erzurum Oltu T Tipi Hapishanesi’nde Zehra Sağlam, 25 Mart 2019 Mardin E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde günü Medya Çınar, 29 Mart 2019 günü Şakran Kapalı Kadın Hapishanesi’nde Yonca Akıcı, 2 Nisan 2019 günü Osmaniye 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde Siraç Yüksek, 5 Nisan 2019 günü Elazığ T Tipi Hapishanesi’nde Masum Pamay’ın yaşamlarına son verdiği de raporda belirtildi.
EYLEMCİLERİN SAĞLIK PROBLEMLERİ VE HAK İHLALLERİ
Raporda, açlık grevinde olan tutukluların yaşadıkları sağlık problemleri ile maruz kaldıkları hak ihlallerine de yer verildi.
Rapora göre farklı tarihlerde açlık grevine giren tutuklularda kilo kaybı, halsizlik, yürümede yavaşlık, ağızda ve boğazda oluşan yaralar, kabızlık, ishal, uyuyamama, görmede bulanıklık, kulak çınlaması, baş ağrısı, algıda zorlanma, ışık, koku ve sese duyarlılık, vücut kaslarında seğirme, mide yanması, ağız içi iltihaplanma, diş etlerinde sızlama, kaşıntı, puslu görme, konsantrasyon ve dikkat bozukluğu, denge bozukluğu, göz bebeklerinde sararma, idrar renginde koyulaşma, idrara çıkarken yanma, kemik batma hissi, el ve ayaklarda uyuşma gibi greve bağlı etkilerin başladığı belirtildi.
Açlık grevindeki tutuklulara Yeni Yaşam Gazetesi’nin verilmediği, disiplin cezalarının verildiği, Amasya E Tipi Hapishanesi’nde grevdeki tutuklulara temizlik maddelerinin verilmediği, Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde borulardan kirli su geldiği, Malatya E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde açlık grevindeki 13 tutuklunun 8 kişilik koğuşlarda kaldığı belirtildi.
Karabük T Tipi, Tokat T Tipi, Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi, Kepsut L Tipi Hapishanesi, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Kapalı, Giresun E Tipi Hapishanesi, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi, Diyarbakır D Tipi Hapishanelerinde açlık grevindeki tutuklulara karbonat verilmediği raporda belirtildi.
TESPİTLER
Raporda, açlık grevindeki tutuklulara ilişkin tespitlere de yer verildi. Bu tespitler özetle şu şekilde.
Birçok hapishanede açlık grevleri hekim gözetiminde sürdürülmüyor.
Açlık grevindekilerin vücut endeksinin takibini sağlayacak düzeyde düzenli tahlil ve ölçümler yapılmadığı için süreç sağlıklı takip edilemiyor.
Bazı hapishanelerde açlık grevinde bulunan mahpusların sağlık kontrolleri için bizzat revire gitmeleri dayatılıyor. Ancak açlık grevindeki mahpusların süre itibariyle kritik eşiği aştıkları göz önüne alındığında enerji kaybının mahpusların vücut direncini ciddi derecede kırdığı ve kendilerine böyle bir dayatmada bulunmaya karşı refleks geliştirerek gitmek istemedikleri gözlemlenmiştir.
Açlık grevcilerinin sağlık kontrollerinin bizzat bulundukları oda veya koğuşta yapılması gerekiyor.
Birçok hapishanede açlık grevindekilere refakatçi temin edilecek koşulların yaratılmaması sebebiyle açlık grevindekiler kişisel ihtiyaçlarını ve bulundukları ortamın temizliğini kendileri yapıyor, bu da daha çok enerji harcamaya bağlı kilo kaybının daha hızlı yaşanmasına neden oluyor.
Açlık grevcilerinin genellikle tansiyon ve kilo ölçümü takibi yapılıyor, birçok hapishanede ise kan tahlili ve vücut ısısı gibi ölçümler yapılmıyor.
Açlık grevcilerinin sağlık durumlarının günlük olarak takibinin yapılması gerekirken, birçok hapishanede bu kontrollerin belli sürelerle yapılıyor. Özellikle hafta sonları sağlık memurlarının çalışmaması nedeniyle rutin kontroller dahi yapılamıyor.
2012 yılı açlık grevinde tedarik edilmesine karşın hapishanelerin açlık grevci mahpuslara saf B1 vitamini verilmiyor.
Saf B1 vitamini alamayan tutuklular B1 vitaminini B Kompleks (içerisinde B1, B6 ve B12 bulunan) vitaminlerce karşılamaya çalışılsa da yeterli dozda verilmemesinden kaynaklı B1 vitamini eksikliği yaşanabiliyor.
Uzun süreli B kompleks vitamini alımında B6 ve B12’nin vücutta birikerek başka sorunlara yol açabilir, B kompleks vitaminine karşı alerjisi olması sebebiyle B1 vitamini alamayan açlık grevcilerine dahi saf B1 vitamini verilmiyor.
Açlık grevcilerinin kendi sağlık durumları ve talepleri konusunda kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kurumlara gönderdikleri mektup ve fakslara el konuluyor.
Açlık grevine giren mahpuslar hakkında disiplin soruşturmaları başlatılıyor, bir takım disiplin cezaları veriliyor.
Açlık grevine giremeyip ancak desteklerini açıkça ifade eden mahpuslara da aynı disiplin yaptırımı uygulanıyor.
Açlık grevci mahpusların aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinde açlık grevinde olduklarına ilişkin bilgi vermeleri durumunda telefon görüşmeleri anında kesilerek son veriliyor.
Örgüt propagandası yapıldığı gerekçesiyle mahpuslara telefon görüş yasağı ve hücre cezası gibi disiplin cezaları veriliyor.
Bazı hapishaneler açlık grevinde olsun olmasın tüm mahpusların avukatlarıyla yapacakları görüşmelerin kayıt altına alınmasına ve gardiyan eşliğinde yapılmasına karar veriyor.
Açlık grevine giren mahpuslara bazı hapishanelerde müdür ve çalışanlar tarafından açlık grevlerini bırakmaları yönünde baskı uygulanıyor.
ÖNERİLER
Raporda bu sorunların acilen giderilerek açlık grevinde bulunan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi konusunda gerekli tıbbi bakım ilkelerine uyulmasının sağlanması önerildi.
Ayrıca mevzuata aykırı uygulama içerisinde bulunan hapishane yetkililerinin uyarılması ve bu konuda gerekli adli ve idari soruşturmaların açılması gerektiği önerisi de raporda yer aldı.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
Hapishanelerde devam eden açlık grevlerinin çok ciddi aşamada olduğunun belirtildiği raporda, bağımsız heyet ve hekimlerin cezaevlerine girmesine izin verilmesi gerektiği vurgulandı.
Hükümetin açlık grevcilerinin taleplerini karşılaması gerektiğini belirten hukukçular ve hak örgütleri, “Siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak hapishanelerdeki tecridi kaldırmaya davet ediyoruz” dedi.