Yetiştirdikleri kavun ve karpuzun maliyetlerini karşılayamadığını ifade eden Iğdırlı çiftçiler, tarlada kendilerinden 2 liraya alınan ürünün marketlerde 10-15 lira arası değişen fiyatlarla satıldığını belirterek, böyle devam etmesi durumunda çiftçiliği bırakacaklarını söyledi.
Serhat bölgesinin soğuk iklimine rağmen coğrafi yapısı ve iklim şartları dolayısıyla birçok sebze, meyvenin yanında kavun ve karpuz üreticiliğinin yaygın olarak yapıldığı Iğdır’da, hasat başladı. Yıllık 40-50 bin ton karpuz ve yine 25-30 bin ton kavun üretilen kentte; üreticiler, yüksek maliyetlere karşı ürünlerini düşük fiyata satmak zorunda kalmaktan şikayetçi.
Yaklaşık 20 yıldır kavun-karpuz yetiştiriciliği yapan Ramazan İk, ürünlerin fiyatlarının gübre, mazot, ilaç, nakliye ve işçi yevmiyesi gibi maliyetleri karşılamadığını belirterek, “Her şey çok pahalı. 100 dönüm tarla ekiyoruz, bir milyon TL masraf oluyor. Gelir gideri karşılamıyor. Satmak için sadece Îdir (Iğdır) ile sınırlı kalmıyoruz. Van, Ağrı, Hakkari gibi kentlere de götürüyoruz, ancak nakliye parası yüksek olduğu için ürünler para etmiyor ve zarar ediyoruz. Bir günlük 2 işçi yevmiyesi 3 bin TL. Araba, sulama, sondaj, elektrik vs. derken baya bir masraflı oluyor. Örneğin, Erzirom’a (Erzurum) 25 ton karpuz götüren bir çiftçiden en az 30 bin TL nakliye ücreti isteniyor. Böyle giderse bu işi bırakacağım, zaten geçen senelere oranla onlarca çiftçi, çiftçiliği bıraktı” ifadelerini kullandı.
Hasada saat 04.00 sıralarında başladıklarını, topladıkları ürünleri araçlarla pazarlara taşıdıklarını anlatan İk, “Karpuzun tarladaki fiyatı 2 TL 20 kuruş, 3 TL’den Agirî’ye (Ağrı) naklettiğim karpuzun marketteki kilogramı 10 ile 15 TL arasında satılıyor. Burada da görüldüğü gibi ne üretici ne çiftçi ne de nakliyeci kazanıyor, kazanan marketler. Bunun yanında marketçiler ucuza alabilmek için ‘Karpuzların rengi ve tadı iyi değil’ diyerek bin bir bahane üretiyor” diye konuştu.
Yetiştiricinin maliyetinin artmasının nedenin mazot fiyatları olduğunu dile getiren İk, “Limanlarda gemilere mazotun litresi 10 TL’den, bizlere 44 TL’den veriliyor. Biz, burada günlük olarak bir varil yani 200 litre mazot alıyoruz, traktördür, sondajdır, arabadır derken günlük 100 litre mazot gidiyor. Yani bir varil mazot için 9 bin TL gidiyor. Çözüm için baştakilerin değişmesi gerekiyor. Mazotta vergiler düşürülmeli ve çiftçiye destek sunulmalı ki çiftçi üretebilsin. Yoksa çiftçilik bitmiştir” şeklinde konuştu.
Hem yetiştiricilik hem de seyyar satıcılık yapan Kirmen Dönmez, çiftçiye destek sunulmadığını söyleyerek, “Yıllardır bu işi yapıyoruz, ancak devlet bize destek vermiyor. Devlet çiftçiyi öldürdü. 10 yıl önce kavunun kilogramı 2 TL’ydi şu anda da 2 TL. Her seçim döneminde oy istiyorlar ve ‘Çiftçiye el atacağız’ diyorlar. ‘Biz sözümüzü bu vatan için veriyoruz’ diyorlar, ancak ortada hiçbir şey yok. 3 ay boyunca uğraşıyorum, ancak tohum ve su borcunu dahi ödeyemiyorum. Biz kilogramını 2 TL’den satarken markette 10 TL’den satılıyor. Denetim yok” diye belirtti.
Yaklaşık 4 yıldır kavun yetiştiriciliği yapan Tahir Kulen, bu yıl piyasadan memnun olmadığını dile getirdi. Kavunun para etmediğini ve üreticisini mağdur ettiğini söyleyen Kulen, şöyle devam etti: “Kavunun kilogramı 1 TL 50 kuruş. Bir traktörde 3 ton var, en fazla 4 bin ile 5 bin TL arası ediyor. Geçen sene biraz daha iyiydi, ancak bu sene tamamen zarardayız. Tarla sulaması için DSİ dönüm başına 500 TL alıyor. Çiftçi sulama parasını ödeyemiyor. Devletin yanlış politikalarıyla çiftçilik bitti. 12 dönüm kavun ektim, 50 bin TL üzerinde masraf ettim; ancak topladığımdan daha 30 bin TL kazanç elde edemedim. Taş patlasa 40 bin TL kazanç olacak, çünkü kavun para etmiyor. Borcumu kapatamıyorum. Hayvanlarımızı, arsalarımızı satıp borçları ödeyeceğiz.”
Bu işi 30 yıldır yaptığını dile getiren komisyoncu Özcan Kızıldağ da, geçen senelere oranla çiftçilerin perişan bir durumda olduğunu ifade etti. Satış fiyatlarından yakınan Kızıldağ, şunları söyledi: “Çiftçi bu parayı işçiye mi, traktöre mi, gübreye mi ilaca mı versin? Geçen sene kavunun kilogramı toptan 8 TL, işçi günlüğü ise 400 TL idi. Şu an toptan 2 TL’den alıyoruz ve işçi günlüğü bin TL olmuş. Her şeyin fiyatında yüzde 200 ile 300 arasında bir artış olmuş, ancak kavunun fiyatında yüzde 75 ile 80 bir düşüş var. Hükümetin politikalarının bir sonucu. Bir çiftçi, eğer bir kilogram kavun parasına bir ekmek alamıyorsa o çiftçi ölmüştür. Bir ekmek 8 TL, bir kavun 2 TL, bir kilogram buğday 7 TL. Şu an kavunu burada 2 TL’ye alıp Agirî’nin Avkevir ilçesinde 4 TL’ye satacağım. 1 TL 500 kuruş mazota gidecek kalan para ile parça alayım, yemek mi yiyeyim yoksa lastiklere mi vereyim. Biz de çiftçi de perişanız.”
Komisyoncu Cabbar Mekan ise, kavunun kilogramın toptan 1 TL 50 kuruşa alıp 1 TL 75 kuruşa sattıklarını söyledi. Îdir’daki çiftçinin perişan halde olduğunu ifade eden Mekan, “Erdoğan çitçiyi öldürdü. Biz alıcı alıyoruz, kâr ediyoruz; ancak üreticinin haline acıyoruz. Bu durumun nedeni mazot ve nakliyedir. Bu arabanın nakliyesi 10 bin TL. Mazotun litresini 47 TL’ye alırsan olacağı budur. Vicdanen rahatsız; çünkü üretici emeğinin karşılığını alamıyor. Sorunun en büyük kaynağı Erdoğan’dır” dedi.
(HABER MERKEZİ)