HABER MERKEZİ- 10 Ekim 2015’te “Barış, Demokrasi ve Emek Mitingi”nde iki IŞİD çetesinin bombalı saldırısı sonucu 109 kişi hayatını kaybetmişti. Katliamın ardından hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralananlar idare mahkemelerine tazminat davaları açmıştı. Açılan davalarda mahkemelerin kararları ise “sosyal risk”e dayanıyor. Oysa 10 Ekim Ankara Katliamı davalarının avukatları “devletin hizmet kusuru olduğu” konusunda ısrar ediyordu.
10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaralananlardan Mehmethan Peker, İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği’nden suç duyurusu bulunmuştu. Ankara 12. İdare Mahkemesi, devletin hizmet kusuru olduğuna karar verdi.
sendika.org’da konuşan Peker’in avukatı Eylem Sarıoğlu açılan davaların tamamında “devletin bu katliamı önleme olanakları ve önlemedi, hizmetin iyi yürütülmemesinden kaynaklı olarak bir kusuru vardır” diyerek tartıştıklarını belirtti. Mahkemenin vermiş olduğu “hizmet kusuru”na ilişkin kararı değerlendiren Sarıoğlu, “12. İdare Mahkemesi’nin bu kararı aslında bizim iddiamızı doğrular niteliktedir” dedi.
Sarıoğlu, müfettiş raporlarında devletin kusuru olduğu yönündeki değerlendirmelerinin altını çizdi. Sarıoğlu mahkemenin, katliam gününe ilişkin istihbarat raporlarının olmasına rağmen önlem alınmayışı, saldırı sonrasında ise yaralıların olduğu bölgeye polisin saldırıp gaz sıkarak yaralanma ve ölümleri arttırdığı gerekçeleriyle hizmet kusuru olduğuna karar verdiğini belirtti.
Diğer mahkemelerin “sosyal risk” yönünden karar verdiğini anımsatan Sarıoğlu, oy birliği ile alınan bu kararın önemli bir karar olduğunun altını çizdi.
Ankara 12. İdare Mahkemesi daha öncesinde 10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin açılan tazminat davasında oy çokluğu ile “sosyal risk” yönünden karar vermiş fakat mahkeme başkana karara “hizmet kusuru” olduğu yönünde şerh koymuştu.