ANKARA- Hrant Dink katledilişinin 13.yılında Ankara’da anıldı. Partizan’ın da örgütleyicisi olduğu etkinlik, Adakale Sokak’ta gerçekleştirilen konuşmalarla ile başladı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı konuşmanın ardından, anmanın örgütleyicisi olan kurumların ortak açıklaması Zarife Çamalan tarafından okundu.
Zarife Çamalan’ın okuduğu basın metninde, “’Azmettiricileri, Genelkurmay’ın tehdit bildirisi, İstanbul Vali Muavini’nin odasında yanındaki bir MİT ajanıyla birlikte tehdit eden MİT İstanbul Bölge Başkanı, hedef haline getiren, linç gösterilerine dönüştürülen yargılama süreçleri, ırkçılar, kafatasçılar, ‘Nasyonal Sosyalistler”… hepsi on parmaklarıyla cinayetin tam ortasında ellerinin kanıyla orta yerde duruyorken 13 yılın sonunda; “karanlığın bir bebekten yarattığı tetikçi”, bir “psikopat” ve bir “Polis Muhbiri” dışında kimse yok. Onlarca devlet görevlisi sözüm ona “sorgulandı” ancak gerçek suçluların yanına bile yaklaşılmadı. Devlet ve devlete egemen olan siyasal odaklar, “cezasızlık” politikasıyla katillerini koruyor!..” ifadelerinin yer aldı. İbrahim Kaypakkaya’nın, Armenak Bakırcıyan’ın, Hayrabet Honca’nın, Nubar Yalımyan’ın, Manuel Demir’in, Hovsep Hayreni’nin, Garbis Altınoğlu’nun yoldaşı olan Hrant’ın, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasındaki bütün sömürülenlerin dostu-yoldaşı, mensubu olduğu Ermeni Halkı’nın yaşadığı soykırımın ‘hakikat anlatıcısı’ olduğu vurgulandı. Açıklamanın devamında, “bilinen son”u hazırlayanların hedefi sadece o bir kişiyi ortadan kaldırmak mıydı? Yoksa İttihat-Terakki’den, Talat ve Enver’lerden beri devlet içinde süregelen soykırımcı bir geleneğin bize açık bir mesajı mı?” şeklinde devam etti.
ERMENİ SOYKIRIMI İLE YÜZLEŞMEMEK DİĞER YANGINLARI GETİRDİ
Soykırımların devletin vazgeçilmez politikası olduğunun altının çizildiği açıklama “’tekil’ cinayetlerden, insanların toplu halde bodrumlarda yakılmasına, cesetlerin günlerce sokakta kalmasına, kız çocuğunun cesedinin günlerce buzdolabında saklanmak zorunda kalınmasına varan vahşetleri yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Ermeni soykırımı ile yüzleşmemek Asuri-Süryani soykırımını, Pontos soykırımını, Êzidi soykırımını ve ardı sıra coğrafyamızda yaşanan diğer yangınları-kıyımları getirdi.” ifadeleriyle devam etti.
Hrant Dink cinayeti ve diğer katliamlar için adalet saraylarından adaleti elde etmenin imkansız olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki katil-katiller, devlet aygıtının içinde ise o aygıta bağlı ‘Adalet Saraylarının koridorları da, ‘adalet dağıtılan yer’ değil, ‘adaletin katledildiği karanlık dehlizlere’ dönüşür. “ ifadeleriyle anlatıldı.
Basın açıklaması “Katledilmesinin üzerinden geçen 13 yılın sonunda Ahparig Hrant’ı saygı, sevgi ve özlemle anıyor, anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. Unutmayacağız, Unutturmyacağız!” şeklinde son buldu.
“ARMENAK’TAN , HRANT’A… HEPİMİZ ERMENİYİZ!”
Sık sık “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz!”, “Katil Devlet Hesap Verecek!”, “Hepimiz Hrant’ız, Öldürmekle Bitmeyiz!” sloganlarının atıldığı anmada Partizan imzalı, “Armanek’tan , Hrant’a…Hepimiz Ermeniyiz!”, “Polorıs Hrant enk!, Polorıs Hay enk!” sloganlarının yazılı olduğu dövizleriyle yer aldı.
Basın açıklaması sonrasında yapılan çağrıyla kitle gerçekleştirilecek sinevizyon gösterimi ve söyleşi için Ses Ankara Şube Salonun’da tekrar bir araya geldi. Etkinlik Hrant Dink’in hayatını konu alan sinevizyonun ardından serbest kürsü yapılara anma sonlandırıldı.