Gadchiroli bölge yönetimi 18. Lok Sabha seçimleri için Hindistan Hava Kuvvetleri’nden (IAF) helikopter desteği istedi. Hindistan Komünist Partisi (Maoist), Lok Sabha seçimlerini boykot etmeye çağırdı.
5 HELİKOPTER DESTEĞİ VERİLECEK
IAF, Gadchiroli ve ülkenin diğer bölgelerindeki oy verme sürecini desteklemek üzere Raipur ve Nagpur’dan beş adet helikopter göndereceğini belirtti. Daha önceki seçimlerde de Maoistler seçim düzmecesine karşı boykot kararı almış, özellikle faşist parti üyelerine yönelik seçim günü cezalandırma eylemi düzenlemişti.
16 BİN PERSONEL GÖREVLİ
Hindistan İçişleri Bakanlığı, yakıt desteği vereceğini açıklayarak, IAF’ın masraflarını karşılayacağını belirtti.
Gadchiroli bölgesinde 948 seçim merkezi bulunuyor ve bunların 428’i “hassas merkezler” olarak sınıflandırıldı. Bölge polisi dışarıdan 40 bölük merkezi silahlı polis gücü almış olup, toplam 87 bölük ve çeşitli kuvvetlerden ve Gadchiroli polisinden yaklaşık 16.000 personel oy verme işlemi için görevlendirilmiştir.
Seçimler öncesinde köylüleri katleden, kitleleri yoksulluğa mahkûm eden gerici Hint devleti, “demokrasi” söylemleriyle anti Maoist propagandayı sürdürüyor.
“BOYKOT EDİN”
Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Merkezi Bölge Bürosu tarafından yapılan açıklamada yaklaşan 18. Lok Sabha seçimlerini boykot etmeye çağırdı. Seçimlere ilişkin HKP (Maoist)’in açıklaması şöyle:
“Hindistan Başbakanı ve aşırı sağcı örgütünün seçim ayartmasına yönelik programlarının tamamlanmasının ardından Hindistan Seçim Komisyonu yaşadığı krizden çıkarak 18. Lok Sabha Seçimlerinin 7 aşamada yapılacağını ilan etti. Ülkenin Naxal’dan etkilenen bölgesinde seçimin 1. aşamada, yani 19 Nisan’da yapılacağını ilan etti. 1 Haziran’da seçimin 7. aşamasının tamamlanmasıyla birlikte seçim heyecanı azalacak. 4 Haziran’dan itibaren sonuçların açıklanmasına başlanacak. Bu sözde Demokratik Parlamento seçiminin boykotu hakkında bilgi edinmek için önce Seçim Komisyonunun hikayesi ile başlayacağız.
“Seçimlerin açıklanmasından hemen önce, Seçim Komisyonu üyesi neden görevinden istifasını verdi? [Bu saçma bir soru değil. Mevcut hükümetin diktatörce tutumu nedeniyle saygıdeğer üyenin istifasını verdiği açıktır. Daha sonra hükümet Seçim Komisyonuna iki yeni üye seçti ve Komisyonu safran rengine boyadı. Onların vesayeti altında önümüzdeki Lok Sabha Seçimlerinin ne kadar özgür, adil ve şeffaf olacağı tüm dünya tarafından iyi bilinmektedir. Ülkede seçimin ahlaki kurallarının uygulanmasıyla birlikte Rashtriya Swayamsevak Sangh (RSS) ve Bharatiya Janata Partisi (BJP) yöneticilerinin patronluğu tüm demokratik sınırları aşmış ve eyalet hükümetlerinin üzerine ağır bir şekilde gitmişlerdir. Bu durum özgür, adil ve şeffaf seçimlerin yapılmasının söz konusu olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Komisyon, Eyaletlerin üst düzey yetkililerini transfer ederek seçim sürecini yürütmüştür.
“Değerli seçmenler, şimdi anlayacağız; neden sadece Partimiz seçim boykotu çağrısı yapıyor? Partimizin anlayışı, seçim sürecinin sözde demokratik bir şekilde gerçekleştiği dünyanın herhangi bir ülkesinde, ister İngiltere’de ister ABD’de olsun, oradaki temel dönüşümün şimdiye kadar gerçekleşmediğinin herkesçe bilinen bir gerçek olduğudur. Orada sömürü karşıtı bir toplum oluşumu gerçekleşmemiştir. Buradan, burjuva parlamento seçimlerinden gerçek demokrasinin oluşturulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu görev Rus ve Çin devrimlerinde başarılı olmuştur. Bu nedenle Partimiz, ülkemizde burjuva parlamento seçimleri yoluyla sömürüsüz bir toplum oluşturulamayacağı görüşündedir. Bunu ancak devrim yoluyla halk başarabilir. Bu tarih tarafından kanıtlanmıştır. Krizsiz, sömürüsüz, komünal bir toplum yaratmak ve yolsuzluk, kast sistemi, cehalet, yoksulluk, insan kaçakçılığı, karaborsa, enflasyon gibi kapitalizmin sosyal etkilerini yok etmek ancak Demokratik ve Sosyalist devrimle başarılabilir. Bu nedenle partimiz tüm halkı ve seçmenleri bu göstermelik demokratik seçimi boykot etmeye çağırmaktadır. Seçime yönelik olarak partimizin ideolojik ilkesi budur.
“Şimdi bu seçim sürecinde kimin kazanacağını anlamaya çalışacağız. Seçimi azınlık mı yoksa çoğunluk mu kazanacak, bu da önemli bir konudur. Ülkemizdeki seçimlerde yüzde 50’den fazla oy kullanılmıyor. Bu da geriye kalan yüzde 50’lik seçmen kitlesinin seçimle bir işi olmadığı anlamına geliyor. Bilinçsizce bu seçimi kendileri boykot ediyorlar. Bir başka şey de bizim seçim sistemimizde sadece daha az sayıda hükümet kuruluyor. Çünkü kullanılan yüzde 50 oy farklı partiler ve bağımsız adaylar arasında paylaştırılıyor ve en çok oyu alan galip ilan ediliyor. Bu da demokrasi adına azınlık kuralının uygulandığını kanıtlıyor. Bu nedenle gerçek bir demokratik sistem değildir. Böyle bir seçime katılmamak, onu boykot etmek çok daha iyidir.
“Şimdi ülkemizde seçimlerin ne kadar demokratik bir şekilde yapıldığını bilmek gerekiyor. Ülkemizde kast sistemine dayalı seçimler yapılmakta, demokratik bilinç eksikliği nedeniyle bu trajik durum devam etmektedir. Ülkemizdeki seçimlerde oyların satın alınması her geçen gün artmaktadır. Telangana’da her bir oy için 3,000 ila 5,000 hindistan rupisi arasında açık arttırma yapılmaktadır. Para ile satın alınan oylar herhangi bir demokrasiyi temsil edebilir mi? Asla. Bu iki buçuk ay içinde polis tarafından ne kadar nakit para, içki, altın ve gümüş ile narkotik ürün ele geçirildiğini görebilir ve tüm bunları gördükten sonra Hindistan’ın nasıl demokratik bir ülke olabileceğini anlayabiliriz. Seçim döneminde seçmenleri cezbetmek için tüm siyasi partilerin manifestolarında Modi’nin garantilerini içeren bir garanti listesi bulmak mümkün. Seçmenleri cezbetmek için ücretsiz şeyler vermeyi vaat eden siyasi liderler, ülkemizdeki insanların içinde bulunduğu koşulları gözler önüne sermektedir. Bu kez 400’ü aşmak için safran tugayı “Vikasit Bharat” propagandasına başladı ve devlet araçlarını kötüye kullanarak ve seçimlerden altı ay önce 740 ilçeyi kapsayan 1.500 araçlık karavan konuşlandırarak Modi’nin garantisini yaydı. Gerçek bir demokraside böyle bir şey asla olmaz. Seçimler silah zoruyla yapılmakta, insanlar siyasi partilere oy vermeleri için tehdit edilmekte, saldırıya uğramakta ve işkence görmektedir. Bu nedenle seçimlere katılarak yozlaşmaktansa boykot etmek daha iyidir.
“Şimdi hangi siyasi partilere oy vereceğiz, bu konuyu öğrenmeye çalışacağız. Gerçek demokraside seçmenler önce çeşitli siyasi partilerin politikalarının ne olduğunu inceler. Kim ülkeyi hangi ekonomik ve siyasi politikalarla yönetmeyi vaat ediyor? Ancak ülkemizdeki temel sorun, değerli seçmenlerin bu kafa karıştırıcı sorulara yanıt alamayacak olmasıdır. Her Siyasi Parti aynı kumaş parçasından dikilmiştir. İster sağcı ister solcu olsun, ister liberal bir siyasi parti olsun, ekonomik ve siyasi politikalarında en ufak bir farklılık bulunmuyor. Bengal’deki Mamata’nın Trinamool Kongresi’nden (TMC) Maharashtra’daki Büyük İttifak’a, Keşmir’deki Ulusal Konferans’tan Tamil Nadu’daki Dravida Munnetra Kazhagam (DMK) ve All India Anna Dravida Munnetra Kazhagam (AIDMK)’ye, Kerala’daki sol kanattan Tripura’daki sağ kanada ya da Delhi’deki Aam Aadmi Party (AAP)’ye kadar, aralarında çok küçük farklılıklar bulunabilir. Tüm bu siyasi partiler arasında şu anda RSS ve ona bağlı örgütlerin hindutva politikalarının hakimiyeti ülkenin çeşitliliğine ve sözde egemenliğine, anayasasına ve laikliğine tehdit oluşturmaktadır. Bu Hindutva örgütleri, Narendra Modi liderliğinde ülkenin değerli kaynaklarını agresif bir şekilde şirketlere peşkeş çekmektedir. Özellikle Modi hükümeti, kaynakları korkusuzca yandaş kapitalistlere satmaktadır.
“Bu nedenle Partimiz tüm halka ve seçmenlere, halkın gerçek düşmanı olan Rashtriya Swayamsevak Sangh-Bharatiya Janata Party (RSS-BJP) iktidarına seçim propagandası yapma şansı vermemeleri çağrısında bulunmaktadır. Böl ve yönet politikalarını ifşa ederek onları kovalayın. Diğer siyasi partilere, halkın mevcut sorunları karşısında nasıl bir tavır takındıkları konusunda sorular yöneltin. Her siyasi parti kendi politikalarının halk arasında propagandasını yapacaktır ancak bu, kime bu şansı vermek istediklerine bağlıdır.
“Şimdi de seçim boykotu çağrımıza bakalım. Seçmenleri ne kadar etkileyecek? Tam bir teyitle söyleyebiliriz ki, mücadele alanlarımızda seçmenler seçim boykotu çağrımızın doğru olduğu konusunda nettir. Siyasi partiler de sorularımıza hak verecektir ancak şiddeti bahane ederek egemen bakış açısıyla hareket ediyorlar. Bunun dışında, ülkedeki insanların çoğunluğu seçim boykotu niyetimizden habersiz. Bu nedenle alternatifsizlikten dolayı bu insanlar ikna oluyor ve oylarını kullanıyorlar. Partimiz, çağrımızı bu çoğunluğa ulaştırma konusunda ciddi bir sorun yaşamaktadır. Tüm Parlamenter Siyasi Partilere dürüst, şeffaf ve özgür bir şekilde ortaya çıkmaları ve politikalarını halkın bilgisine sunmaları için meydan okuyoruz. Alternatif programlarımızla geleceğiz ve boykot seçim tavrımızı halka kabul ettireceğiz. İşte o zaman gerçekler ortaya çıkacaktır. Şunu garanti olarak söyleyebiliriz ki siyasi partiler dik duramayacaklar.
“70 ülkede 2024 yılında seçimler yapılıyor. Halkın yanı sıra muhalefet partileri bile seçimleri boykot ediyor. Bangladeş’te siyasi partilerin katılımı olmadan seçim yapıldı. Pakistan’da seçimlerde yolsuzluğun yaygınlığı ortaya çıkınca Seçim Komisyonu’nun tamamı görevlerinden istifa etti. Rusya’da Putin, muhalefeti ezerek üst üste ikinci kez Devlet Başkanı oldu. Hindistan’da da muhalefet partilerinin durumu içler acısıdır. İktidar partisi icra müdürlüğü, milli istihbarat teşkilatı ve diğer devlet mekanizmalarını kullanarak panik yaratıyor. Kadınların oylarını kazanmak için Kadınlara Ayrıcalık Yasası çıkarıldı. Sözde Hindu oylarını toplamak için Ram Tapınağı takdis edildi. Seçimden hemen önce Rashtriya Swayamsevak Sangh-Bharatiya Janata Partisi RSS-BJP, Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası (CAA)’yı uygulama kararı alarak Hindutva kartını oynadı. Seçim döneminde Jharkhand ve Delhi başbakanları tutuklandı. Tüm bu faaliyetlere rağmen, ülkenin demokratik güçleri Modi’nin 18. Lok Sabha Seçimlerinde kazanacağı zaferin tehlikesinin farkındadır ve bu nedenle onu yenmek için kolları sıvamışlardır. Ortadaki gerçek budur. Bu nedenle, ülke halkına asıl düşman olan Brahamanik Hindutva Güçlerini uzaklaştırmaları çağrısında bulunuyoruz. Ülkenin emekçi kitleleri sorunlarının çözümü için mücadele yolunda ilerlemeli ve bu düzmece seçimi boykot etmelidir. Bu seçimden gerçek bir değişim çıkması mümkün değildir.
Devrimci Selamlarla,
Pratap,
Sözcü,
Merkez Bölge Bürosu,
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)”