5-6 Mart 2021’de, CDRO (Demokratik Hak Örgütleri Koordinasyonu) ve HRLN’den (İnsan Hakları Hukuk Ağı) oluşan bir insan hakları araştırma ekibi, merkezi hükümetin askeri kamplar kurmaya karar verdiği Giridih bölgesindeki üç polis karakolu bölgesini – Madhuvan, Dumri ve Pirtand’ı ziyaret etti. Kararın ardından köylüler tarafından kitlesel protestolar düzenlendi. Ekip bu köylülerle tanıştı ve onlardan tam bilgi aldı.
Ülkenin önde gelen gazetelerinin Aralık 2020 ve Ocak 2021’de, buradaki köylülerin şiddetle karşı çıktığı Giridih ilçesinde çok sayıda CRPF kampı inşa edildiğini bildirdiği biliniyor. Ayrıca, bu konuda köylüler ve idare arasında, tutuklamalarla ilgili halkla yetkililer arasında çok sayıda çatışma yaşandı.
İnceleme sırasında, bölge sakinlerinin ağırlıklı olarak zengin doğal orman ve maden kaynaklarına sahip engebeli arazide yaşayan Adivasi olduğu tespit edildi. Adivasi’nin orman, arazi ve geleneksel yönetim hakları da başından beri hükümet tarafından görmezden gelinmiştir. Bugüne kadar, 2006 Orman Hakları Yasası kapsamında bireysel ve topluluk talep belgeleri verilmemiştir. Ayrıca, burada ikamet eden yerel sakinler için herhangi bir istihdam imkanı yoktur. Nitelikli sağlık ve eğitim imkanları tamamen eksik. Ekonomik, kültürel ve sosyal sorunlarla karşı karşıya olan bu insanların hayatları, polis ve CRPF’nin Naksalitlere karşı bu bölgede başlattığı kampanyadaki gibi dibe vurdu. İnsanlar, hükümetin neden buradaki aşiret köylülerine bu tür bir baskı uyguladığını bilmediklerini, çünkü kendilerinin ve gelecek neslin sürekli bir korku ve terör hayatı yaşamak zorunda kalacaklarını söylüyorlar. Araştırma ekibi, Chingiapahari, Tesfuli, Bariarpur, Jeetpur, Banpura, Karipahari, Belathan ve Taratand bölgelerinde bulunan toplam 16 köyden kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere köylülerden bilgi aldı. Ve aşağıdaki bilgiler gün ışığına çıktı:
Tecavüz – Tesaphuli’de güvenlik güçlerinin tecavüz vakası bildirildi.
Cinsel Taciz – Banpura’da 7 küçük kız, güvenlik güçleri tarafından cinsel istismara uğradı.
Çatışma Süsü – Dolkatta’da çatışma süsü verilerek bir işçi öldürüldü.
Gözaltında Ölüm – Pirtand polis karakolu bölgesindeki Jharha köyünün bir sakini, polis nezaretinde öldürüldü. Bu şahsın otelinin, güvenlik personelinin düzenli olarak çay ve kahvaltı için ziyaret ettiği Pirtand karakolunun bitişiğinde olduğu bilinmelidir.
Gözaltında işkence – Taratand köyünden iki genç polis tarafından gözaltına alındı ve SP’nin Giridih Şubesi’nde insanlık dışı bir şekilde dövüldü.
Kariphari köyünden bir MGNREGA işçisi, polis tarafından gözaltında acımasızca dövüldü. Cep telefonu, bisikleti, banka hesap cüzdanı ve 15 MNREGA personelinin yoklama defteri polis tarafından kaçırıldı. Bu olay nedeniyle, 15 MNREGA işçisi bugüne kadar 2 haftalık maaş alamadı.
Neredeyse tüm köylerde kadınlara, çocuklara ve masum köylülere yönelik saldırı vakaları rapor edildi. Bazı köylülerin evleri de arandı. Güvenlik güçleri hem gündüz hem de gece insanların evine baskın düzenledi. Evlerden para ve mücevher yağma olayları da yaşandı. Çoğu zaman, evlerde tutulan mahsuller ve tahıllar da baskınlar sırasında yok edildi. Bu tür baskınlarda kadın polisler bulunmuyor ve hemen her baskında kadınlar taciz ediliyor.
Köylüler hakkında sahte davalar – sahte davalarda 6 kişi hala hapiste; 2 kimliği belirsiz kişi hakkında sahte davalar var ancak şu ana kadar tutuklama yapılmadı; Şu anda kefaletle çıkarılan sahte bir davada 1 kişi hapse atıldı.
Pirtand karakolunun önündeki bir sebze satıcısının, krediyle polis personeline sebze vermek için kullandığı şok edici bir vaka da gün ışığına çıktı. Parasını istediğinde, yetkili polis karakolu derhal sebze satıcısına karşı sahte UAPA davası talep etti. Hapishaneye gönderildi ve şu anda kefaletle serbest.
Bilgi toplama ekibi, köylülerin, güvenlik güçleri tarafından işlenen zulmü unutmayarak CRPF (polis servisi) kamplarının kurulmasına geniş ölçüde karşı olduklarını tespit etti. Bölge halkı, hükümetin paralarını onları sömürmek için kullandığını söylüyorlar. Köylüler, güvenlik kampları yerine hastaneler, okullar, istihdam ve kalkınma talep ediyor. Köylüler ayrıca CRPF’nin geleneksel ibadethanelerinde zorla bir kamp kurduğunu bildirdi. Buradaki ormanlarda yaşayan köylülerin yakacak odun kesmek, meyve ve çiçek toplamak ya da küçük hayvanları avlamak gibi her türlü orman hakları güvenlik güçleri nedeniyle durdurulmuştur.
Bu vakaların dışında Madhuvan’daki işçiler de ciddi zorluklarla karşı karşıya. İşçiler, daha önce bir işçi sendikası olduğunu söylüyorlar. Sendika, tüm insanlara ücretsiz tedavi sağlamak için hastaneler işletti ve işçi haklarını güvence altına aldı. Ancak sendika, sahte suçlamalarla ve yerel emekçileri sömürmek için yasaklandı. Bugün her yerde, işçilere daha düşük ücret ödenmesi tartışılıyor. Bugün 21 işçi konuyla ilgili grev yapıyor. Bu işçiler işlerinden atılıyor ve hiçbir sosyal güvencesi yok.
Giridih’in bir kültür örgütü olan Jharkhandi Aven da hükümet tarafından yasaklandı. Bu örgüt, şarkıları ve oyunlarıyla çeyiz sistemi, cadı avı, batıl inanç, eğitim vb. hakkında farkındalık yayıyordu. Bugün birçok kültür çalışanı sahte davalarda yargılanıyor ve birçoğu tutuklanıyor.
Tüm bunları akılda tutarak, bilgi toplama ekibi hükümetten şunları talep ediyor:
Asılsız suçlamalarla yargılanan tüm köylülerin davaları derhal geri çekilmeli ve kayıtsız şartsız serbest bırakılmalıdır.
Gözaltına alınanlara yönelik şiddet derhal durdurulmalıdır. Gözaltına sırasındaki ölüm, Yüksek Mahkeme ve Ulusal İnsan Hakları Komisyonu tarafından verilen talimatlara göre bağımsız kuruluş tarafından soruşturulmalıdır.
Birleşmiş Milletler Sosyal İlerleme ve Kalkınma Bildirgesi’ne imza atan hükümet, topluluk kalkınmasına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
Orman Hakları Yasası uyarınca, hükümet ormandaki insanların topluluk haklarını derhal yerine getirmelidir.
5.program alanında, Gram Sabha’nın izni olmadan hiçbir çalışma yapılmamalı ve hükümet PESA yasasının hükümlerine uymalıdır.
Tüm mağdurlara ücretsiz hukuki yardım verilmelidir.”
Kaynak: Uluslararası Hindistan’daki Halk Savaşını Destekleme Komitesi
