HABER MERKEZİ- Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Anayasa’da yapılan geçici bir değişiklikle dokunulmazlıklarının kaldırılması sonrası 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan HDP eski Milletvekili Çağla Demirel’in “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
Ses ve Görüntü Bilişimleri Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılması beklenen Demirel’in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı duruşmada, avukatları Reyhan Yalçındağ ve Mesut Beştaş hazır bulundu.
Duruşmayı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık ve Çağlar Demirel’in ailesi izledi.
DURUŞMAYA KATILMASI ‘SAKINCALI’ GÖRÜLDÜ
Mahkemenin Demirel’in duruşmada bizzat hazır bulunmasının, “sakınca” doğurup doğurmayacağına ilişkin celse arasında tutuklu bulunduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne yazı yazdığı ve cezaevinin cevabında duruşmaya katılmasında “sakınca” bulunduğuna dair tutanak düzenleyerek mahkemeye gönderdiği görüldü.
Demirel’in duruşmada bizzat hazır bulunması zorunlu görünmediğini ileri süren mahkeme, yüz yüzelik ilkesi kapsamında sanığın bizzat mahkemede hazır edilmesine yer olmadığına karar vererek duruşmaya devam etti.
SAVCI CEZA İSTEDİ
İddia makamı, 15 Kasım 2019 tarihli mütalaasını tekrarlayarak Demirel’in cezalandırılmasına ve üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi ön görülen ceza miktarı ile adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesi ile tutukluluk halinin devamını talep etti.
‘AVUKAT MÜVEKKİLİ YERİNE SAVUNMA YAPAMAZ’
Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan Demirel’in avukatı Reyhan Yalçındağ, “Müvekkilimizin güvenlik gerekçesi ile duruşmaya getirilemeyeceğine dair yazıyı göremiyoruz. Müvekkil yerine müdafi savunma yapmaz. Müvekkil adına esas hakkında bu celse savunma yapmayacağız. SEGBİS aracılığı ile olsa söyleyecekleri vardır. Mütalaanın içeriğinde yer aldığı duruşma tutanağı müvekkile ulaşmamış. Birleşen iddianameler olduğu halde ilk yargılama döneminin gerisine düştük. Bari savunma ve adil yargılanma hakkı olsun. Birçok talebimiz reddedildi. Yasama sorumsuzluğu gereğince bir önceki ara karardan vazgeçilerek birleşen iddianamelerdeki konuşmaların müvekkilin dışarıda tekrarlanmasına kaynaklı meclise müzekkere yazılarak tutanakların talep edilmesini istiyoruz” dedi.
‘SIRF İKTİDAR İSTİYOR DİYE…’
Soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin FETÖ’den tutuklandığını hatırlatan Yalçındağ, “Biz beraat talep etmiyoruz. Ceza vermemeniz gerektiğini dile getiriyoruz. Meclisten konuşma tutanaklarının istenilmesini talep ediyoruz. Konuşmalar tespit edilmeden karar tesis edilemez. Konuşmaların çözüm tutanağı nerede? Var mı yok mu? Müvekkilin bazı konuşmaları Kürtçedir. Türkçeye doğru çevrilmiş mi bilmiyoruz. Mütalaanın müvekkile gönderilmesini talep ediyoruz. Tutukluluğun hiçbir koşulu olmadığı halde sırf iktidar istiyor diye tutukluluk halinin hukuksuzluğu ne kadar sürecek” diyerek müvekkilin tahliyesini talep etti.
‘YARGILAMA ŞEKLİ BİLE DEĞİL’
Savunma yapan Av. Mesut Beştaş ise “Kovuşturmanın genişletilmesi talebimiz olmuştu. Yargılamanın şekli olarak yapıldığını ortaya koyan unsurlardı. Ancak yargılama şekli bile yapılmıyor. Tutukluluğun hukuki olmadığı gayet açıktır. Hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için tahliye kararının verilmesini talep ediyoruz” ifadesinde bulundu.
‘SAVUNMASI YAPILMAMIŞ OTURUM YARGILAMA DEĞİLDİR’
Avukatların tevsii tahkikat taleplerini reddeden mahkeme, esas hakkında savunmaları için avukatlara son sözü verdi.
Buna tepki gösteren avukat Beştaş, “Müvekkilin konuşmalarının tamamını eleştiri olmadığını iddia etmek Türkiye’den bir haber olmaktır. Mütalaa müvekkile tebliğ edilmemiştir. Mütalaası ve iddiası belli olmayan bir oturumun yargılama olma şansı yoktur. Savunması yapılmamış oturum yargılama ifade etmesi mümkün değildir. İstinat edilen suçlamaların nelerden ibaret olduğuna dair emniyet mensubu harici hiç kimsenin dosyada görüşü bulunmamaktadır. Gerek çözümler gerek olaya dair sadece emniyet mensuplarının hazırladığı belgelere dayanarak verilecek cezalar yargılama sonucu verilen cezalar değildir. Son olarak savunması yapılmayan bir oturum savunma makamının sözünü ve bizzat yargılananın ne ile yargılandığına dair istinat kendi yüzüne okunmadan gerçekleştirilen oturumda verilecek bir ceza olmayacaktır. Sadece çıplak güce dayalı hukuk dışı faaliyet olup yargılamayı katleden bir uygulamadır. Bu çerçevede bizim esas hakkında savunma yapmamız mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
‘BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ ‘
Mahkemenin Anayasa’nın 83/1 maddesi başta olmak üzere birçok amir hükmünü görmezden geldiğine işaret eden Yalçındağ da, “Biz bitti demeden bu yargılama bitmez.
Tarafı olduğunuz uluslararası sözleşmelerle hep birlikte bunu göreceğiz. Biz bu süreci hakları ihlal edilenlerin yanında durma gibi sorumluluğumuzla tamamlayacağız. Sizleri de vicdanınız ile baş başa bırakıyoruz” diye konuştu.
DEMİREL’E 7 YIL 6 AY CEZA
Verilen aranın ardından Çağlar Demirel’in “örgüt propagandası yapmak”, “2911 sayılı yasaya muhalefet” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan beraatına karar veren mahkeme, Demirel’e “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Mahkeme, Demirel’in hükmen tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı