HABER MERKEZİ– Tutuklu bulunduğu Metris R Tipi Hapishanesi’nde kaldığı koğuşun havalandırmasında bir adli mahkumun saldırısına uğrayan hasta tutsak Kemal Gömi için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yapıldı.
Covid-19’a yakalandığı için açıklamaya katılamayan Gömi’nin abisi Feyzullah Gömi de yazılı metin gönderdi.
“HAVALANDIRMA SÜRESİ KISALTILDI”
Feyzullah Gömi, 28 yıldır hapishanede bulunan kardeşine kronik şizofren tanısı konulduğunu hatırlattığı mesajında şunları dedi:
“Kardeşim kim olduğunu bilmediğimiz kişi tarafından kesik uçlu bir silahla fiilen saldırıya maruz kalmıştır. Adaletin suça karşı etkili olabilmesi için cezaevinde güvenliğin şart olduğunu biliyoruz.
“Kardeşim 1993 yılından şu ana kadar çeşitli cezaevlerinde Adli Tıp tarafından da onaylanan kronik şizofren olup, kendisinin nerede olduğunu bilmediğini cezaevinin kendi evi olduğunu çeşitli defalarca söyledi. 2010 yılında da sürekli hastalık raporunu vermesine rağmen Abdullah Gül tarafından bu raporu reddedilmişti.
“Kardeşime saldıran kişi bu silahı nereden bulmuştur? Yine sanki kardeşim suçluymuş gibi iki saat olan havalandırma süresini bir saate indirmişler.
“Kardeşimin hayatından endişe etmekteyiz. Bir an önce bu kişi ile ilgili soruşturmanın sonuçlanıp, taammüden öldürme ile cezalandırılması ve oradan başka cezaevine naklini talep ediyoruz.”
AVUKAT ÖZTÜRK: MÜVEKKİLİMLE GÖRÜŞTÜRÜLMEDİM
Gömi’nin avukatı Raziye Öztürk ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) daha önce müvekkili hakkında tam teşekkülü bir hastanede tedavi görmesi yönünde karar verdiğini dile getirdi.
Bu karar sonrası müvekkili için infaz erteleme ve tedavi görmesi yönünde başvurularda bulunduklarını söyleyen Öztürk, müvekkilinin şu an tedavi hakkından yararlanamadığını belirterek, “AİHM’in ‘infaz koşulları uygulanmalıdır, aksi işkencedir’ kararına rağmen Kemal’in şartlarında bir iyileşme olmadı” dedi.
Avukat Öztürk, tam olarak nasıl yaşandığını bilmedikleri saldırı sonrası durumu öğrenmek üzere cezaevine gittiğinde müvekkili Kemal Gömi ile görüşme yapmasına izin verilmediğini söyledi ve ekledi:
“Bu tamamen idarenin keyfi bir uygulamasıydı. Var olan rapora göre müvekkilin zaten şu an cezaevinde bulunmaması gerekiyor. Bizim öncelikli talebimiz müvekkilimizin sağlık hakkının korunması ve AİHM kararına uyulması gerektiğidir.”
KEMAL GÖMİ HAKKINDA
1993’te İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği’nde öğrenciyken Dev-Sol davasından tutuklandı.
1996 ve 2000 yıllarında yapılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine katıldı. Sağlık sorunları 2003 yılında artmaya başladı. 19 Aralık Katliamı sonrası sevk edildiği Kocaeli/Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulduğu yaklaşık 10 yıl süresince sürekli hastane-hapishane arasında gidip geldi.
Kocaeli Devlet Hastanesi ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde birkaç kez yattı.
2010’daki Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda “Rezidüel Şizofreni olup, kalıcı hastalıktır” denildi.
Ancak 2010’da dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedilmedi ve hapishanede kalmaya devam etti.
ATK tarafından en az 10-12 kez benzer içerikli rapor düzenlendi. Ancak 2013 yılında verilen raporda, hastalığının derece ve şiddetinin giderek azaldığı bu nedenle de hapishanede kalmasında sakınca olmadığı belirtildi.
Adli Tıp Kurumu da “tam teşekküllü ve güvenlikli hastanede kalması” doğrultusunda rapor verdiği halde, hapishanede ve tecrit koşullarında tutulmaya devam etti.
Abisi Feyzullah Gömi, 2015’te Cumhuriyet’ten Hilal Köse’ye verdiği söyleşide kardeşinin nerede olduğunu bilmediğini, kendisini evde zannettiğini söylemişti.
Avukatlarının 2011’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru 2019’da sonuçlandı. AİHM, devletin “işkence ve kötü muamele yasağını ihlalden” 10 bin Euro tazminat ödemesine karar verdi.