DERSİM– 2 Haziran’da Dersim Ovacık’ta ölümsüzleşen TİKKO savaşçısı Hasan Ataş’ın cenazesine dönük saldırılar İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi. Sanat Sokağı’nda düzenlenecek açıklama polisin Sanat Sokağı’nı abluka altına alması ve kapatması nedeniyle İHD Şubesi’nde gerçekleştirildi. Partizan tarafından yapılan basın açıklamasına Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve HDP katıldı.
Partizan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“2 Haziran 2020 günü Ovacık Hacıbirim mezrasında yaşanan çatışmada Hasan Ataş isimli halk savaşçısı ölümsüzleşmiştir. 3 Haziran günü ailesi ve yoldaşları tarafından Malatya Adli Kurumun’dan alınmaya çalışılan cenaze verilmemiş ve 4 Haziran günü ailesi tarafından teşhis edilerek alınmıştır. Gerek savcılık gerekse de Mazgirt Kaymakamlığı ve Otlukaya köyü karakolu aileyi arayarak tehdit etmiştir. Cenazeye katılımın engellenmesi amacıyla aile ve Partizan okurları tehdit edilmiştir. 4 Haziran günü Mazgirt yol ayrımında cenaze aracının ve ailenin ve Hasan’ın yoldaşlarının bulunduğu araçların önü kesilerek, Mazgirt kuşatma altına alınarak ilçeye girişler engellenmiştir. Cenaze ile birlikte sadece ailenin ilçeye girişine izin verilmiştir.
Halk savaşçısı Hasan Ataş’ın defin edileceği bu günde aynı abluka ve yasaklamalar sürmüştür. Buna rağmen yoldaşlarımız bu ablukayı delerek, yasak ve engellemeleri boşa çıkartmıştır. Hiçbir koşul ve şartta ölümsüzleşenlerimizi anmaktan, mücadelelerini sürdürmekten vazgeçmeyeceğiz.
Bu saldırılara yabancı değiliz. Özellikle son süreçte cenazelere yönelik saldırılar, fiziki ya da psikolojik baskılar, tehditler, tacizler olarak vücut bulmuştur. Cenazelerin yıkanmasına dahi izin verilmemekte, cenazelere katılım engellenmektedir. Diyarbakır’da, Muş’ta, Şırnak’ta, Bingöl’de yüzlerce mezar tahrip edilmiş, mezar taşları dahi bu saldırı dalgasından nasibini almıştır. Bugün Hasan Ataş’ın cenazesine yönelik bu abluka ve engellemeler de bu saldırıların devamıdır. Kutulara konularak ailelerine gönderilen kemikler, kaldırımlar altından çıkarılan toplu mezarlar ülkemizin mevcut gerçekliğidir.
Devlet içine girdiği ekonomik ve siyasi krizinin sonucu daha fazla saldıracak, saldırmaya da devam edecektir. İşçi ve emekçilere ayrılmayan bütçe, yürütülen haksız savaşa ayrılmaktadır. Tüm dünya da ve ülkemizde artan devlet şiddeti, sokak ortasında polisin uyguladığı şiddetle kendini göstermektedir. Bu şiddet halkın açlığı ve yoksulluğu ile birlikte öfkesini mayalamaktadır. Devlet mayalanan bu öfkenin patlamasından korkmaktadır. Bu denli saldırmasının nedeni budur. Daha dün milletvekillerinin vekilliklerini düşürmekle sınırlı kalmayarak, birkaç saat sonra tutuklamıştır. Göstermelik demokrasinin kendisine bile tahammül kalmamış, kırıntı olarak görünen ne varsa ona da saldırmaktadır. Ancak bu saldırıların hiçbiri halkın haklı ve onurlu öfkesini engelleyemeyecektir.
Bizler halkın devrim ve demokrasi mücadelesinin neferlerini sahiplenmekten, onların mücadelesini sürdürmekten, bu mücadeleyi büyütmekten taviz vermeyeceğiz.”