HABER MERKEZİ – Hak ihlalleri ile gündeme gelen Bolu F Tipi Hapishanesi’nden bir müebbet hükümlüsünün gönderdiği mektup, hapishanedeki durumu özetler nitelikte. Hükümlünün aktardığına göre hapishanede, hükümete yakın Demirören Grubu’na henüz satılan CNN Türk’ü dahi izlemek yasak.
Geçtiğimiz günlerde bir tutukluya yapılan sistematik işkence iddiası ile gündeme gelen Bolu F Tipi Hapishanesi’ndeki hak ihlalleri, bir müebbet hükümlüsünün kaleme aldığı mektupla bir kez daha gündemde.
“Buradan ölün çıkacak” tehdidi
Ege Üniversitesi’nde 20 Şubat 2015’te Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı öğrencinin hayatını kaybettiği olayda ağır yaralanan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen üniversite öğrencisi Nurullah Semo’nun, tutulduğu Bolu Hapishanesi’nde sistematik işkenceye maruz kaldığı öğrenilmişti.
Semo’nun avukatları müvekkillerinin “Fırat’ın öcünü alacağız, buradan ölün çıkacak” denilerek tehdit edildiğini gazetemize bildirmişti.
Yetkililer yalanlıyor, hükümlü anlatıyor
Ancak yetkililerin yalanlamasına rağmen hapishanedeki ağırlaştırılmış bir müebbet hükümlüsünün aktardıkları, Bolu’daki durumu özetler nitelikte.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne gönderdiği mektupta tabloyu özetleyen tutuklu, Semo’nun durumuna dair şunları aktarıyor:
“Bir hafta önce İzmir F Tipi’nden bir arkadaşımızı buraya sürgün ediyorlar. İlk görüşte ‘çıplak arayacağız’ derken, bir hafta boyunca arkadaşımıza hem psikolojik işkence hem de fiziki işkence yapılıyor. Bunların hepsini cezaevi idaresi ve gardiyanlar yapıyor çünkü biliyorlar ki hiçbir cezaevi sorumlulukları almaz. Bugüne kadarki vakaların tümünde mahkemeler işkence edeni değil, işkenceye maruz kalanı ‘suçlu’ buldu; ya hücre cezası verdiler ya da etkinliklerden men cezası… O yüzden bu tür durumlarda gardiyanlar çok rahat saldırabiliyor.”
“CNN Türk, Fox TV bile yasak”
Tutuklu mektubunda ayrıca, cezaevinde CNN Türk ve Fox TV’nin dahi yasaklandığını belirtiyor.
Bunu “Her şeyi yasaklıyorlar. Öyle ki düzenin kanalları olan CNN ve Fox TV burada yasaklanmıştır. Gerekçe ise ara sıra iktidarın adımları dışında farklı sesleri ekrana çıkarmaları” sözleriyle aktarıyor.
‘Askeri nizam’ dayatması: Revir de telefon hakkı da yasak
Gardiyanların “Devlet benim, hukuk benim” diyebildiğini, kendilerini ‘doktor yerine’ koyarak “Bir şeyin yok” deyip hasta olan tutukluları keyfi bir şekilde tedavi ettirmediğini de aktaran tutuklu, revire çıkarılmamanın yanı sıra dış hastaneye sevklerin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtiyor.
Telefon ile görüş hakkının 6 aydır tümden yasak olduğunu da aktaran tutuklu, bunun gerekçesinin ise ‘askeri nizamın’ dayatılmak istenmesi olduğunu söylüyor.
Hem tutuklu hem de ailelerden “tekmil vermelerinin” istendiğini belirten tutuklu, mektubunda şunları anlatıyor:
“Oysa 10 yıldır hiçbir güvenlik risk teşkil etmeyen şey nasıl olur da OHAL’le beraber tehlikeli olur! Oysa bütün telefonları hem idare hem de polis istihbaratı dinliyor. Mesele güvenlik falan değil, mesele bunu bir baskı aracı olarak kullanmaktır.”
Gazete Karınca