HABER MERKEZİ- KESK’e bağlı Haber-Sen, hayat pahalılığı ile ilgili yaptığı basın açıklamasında “Elektrikten doğalgaza, akaryakıt ürünlerinden ulaşıma yapılan fahiş zamlar hepimizin üzerine kâbus gibi çökmüştür. İktidarın döviz kurunun düşmesi ile övündüğü koşullarda yapılan bu zamlarla ekonomik krizin yükü yine halka ve PTT’de emeği ile geçinen emekçilere yıkılmıştır.” denildi.
Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen), PTT’deki ücret dağılımına itiraz ederek bir kez daha “eşit işe eşit ücret” talebini dillendirerek İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS) ve taşeron emekçilerinin aynı işi yaptıkları ancak farklı ücret aldıklarına dikkat çekti.
‘İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET’
Ankara PTT Başmüdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında, PTT emekçileri için “insanca yaşamaya yetecek bir ücret” talebi dile getirildi. Haber-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat’ın yaptığı açıklamada şunlar ifade edildi:
“Elektrikte %127, doğalgazda %25, vergi, resim ve harçlarda %36, halkın vergileri ile yapılan ve normal koşullarda ücretsiz olması gereken köprülerin geçiş ücretlerinde %25 oranında yapılan fiyat artışlarının adı zam değil, zulümdür.
Dört kişilik bir ailenin hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir yılda yüzde 55 artmıştır. Açlık sınırı 4 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL’yi aşmıştır.
Dolayısıyla bu koşullarda altı milyon kamu emekçisinin ve emeklisinin sahte verilerden türetilen enflasyon farkı ile çoktan kadük hale gelmiş toplu sözleşme artışları ile yetinmesi beklenemez.
Milyonlarca çalışan gibi PTT emekçileri de TÜİK vasıtası ile açıklanan sanal rakamların enflasyon diye yutturulmasından bıkmıştır. Buna rağmen kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve zam kasırgası içinde, PTT emekçilerinden ve emeklilerden daha fazla fedakârlık beklemek tek kelime ile aymazlıktır.
ENAG‘a göre 2021 yılı enflasyon artışı yüzde 82,81 olarak hesaplanırken, TÜİK’e göre yüzde 36,08 olarak hesaplandı. Açıklanan bu rakamlardan TÜİK’in gerçek enflasyondan habersiz olduğunu ya da istediğim gibi hesaplarım anlayışını devam ettirdiğini görüyoruz.
PTT emekçilerinin ve emeklilerinin yıllardır artan kayıplarını gidermek için iki adımlı bir plan hayata geçirilmelidir.
-İlk adımda PTT emekçilerinin ve emeklilerin maaşları ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani %50,4 oranında artırılmalıdır.
-İkinci adımda mevcut ‘toplu sözleşme sistemi’ derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.
-Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir.
-En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır.
-PTT emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır.”