Gültan Kışanak’ın tutukluluğuna itiraz edildi: ‘Bu karar siyaset yapma hakkına saldırıdır’

18’i tutuklu 108 siyasetçinin 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı Kobanê davasında yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı davada 10 Kasım 2023 tarihinde yapılan tutuk incelemesine ilişkin olarak mahkeme ara kararında sanıkların yargılamanın başında kaçma şüphelerinin olmadığını fakat bu ihtimalin artık olduğunu adli kontrolün yetersiz olacağı kanaatiyle tutuk devam kararı verdi. Gültan Kışanak’ın azami tutukluluk süresini doldurmuş olmasına, mahkeme dosyaların birleştirilmiş olmasına rağmen her bir dosya için tutukluluk süresinin ayrı değerlendirileceğini belirtti.

Bu karara itiraz eden Kışanak’ın avukatı Gül Altay mahkemeye AYM kararları sunduklarını, tutukluluğun azami 7 yıl sürenin aşıldığı, mahkemenin Gültan Kışanak hakkında birden fazla suçlamaya ilişkin farklı azami sürelerinin olduğunu ileri sürmesi kanunu hile ile dolanmak anlamına geldiğini, ayrıca birden fazla suçlamayla tutukluluk süresini keyfi biçimde uzatmaya olanak sağladığına dikkat çeken Av. Gül Altay bu şekilde yeni soruşturmalar ile müebbet tutukluluğun söz konusu olabileceğini belirtti. Ayrıca mahkemenin birleşen Malatya dosyasında tahliye kararı vermesine rağmen Malatya’da dosyasındaki gerekçelerle Ankara dosyasında tutukluluğun devamına karar verilmesi de ayrıca mahkemenin hukuka aykırı ve siyasi bir karar verdiğini göstermektedir.

‘KENDİSİNE OY VEREN BİNLERCE VATANDAŞIN DA HAKLARI İHLAL EDİLİYOR’

Altay tarafından yapılan itirazda “Müvekkilin tutukluluğu başından beri ‘haksız tutuklama’ niteliğindedir bununla birlikte makul süreyi de aşmıştır.” denilerek Kışanak’ın milletvekilliği ve belediye başkanlığı dönemindeki faaliyetleri nedeniyle hedefe alındığı belirtildi. Diyarbakır Belediye Başkanı olarak seçilen Kışanak’ın anti demokratik yollarla yerine kayyım atandığını söyleyen Altay bu tutuklamanın kendisine oy veren binlerce kişinin de haklarının ihlali anlamına geldiğini belirtti.

SİYASET YAPMA HAKKINA SALDIRI

Anayasa ve AİHS’nin ilgili maddelerinin ihlal edildiğine vurgu yapılan itirazda “Müvekkil muhalefet partisine üye siyasi bir figür olarak hedef alınmış ve yasama dokunulmazlığı ve siyasi parti kapsamındaki faaliyetleri, konuşmaları kriminalize edilerek tutuklanmıştır. Siyasi bir kişilik olan müvekkilin tutuklama kararı, doğrudan ifade özgürlüğü ve siyaset yapma hakkına yapılmış bir saldırıdır.” denildi.

İtirazın sonunda Kışanak’ın tahliyesi talep edildi.

(İSTANBUL)