Hapishanelerde son yıllarda onlarca kişi hayatını kaybetti. Çıkarılan yasalardan ise sadece asker ve Hizbullahçılar yararlandırıldı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, bütün tutsakların yaşam hakkının korunması gerektiğini söyledi.
51 gün önce tahliye edilen ve hayatını kaybeden Abdülhalim Kırtay hapishanelerde son yıllarda hayatını kaybeden onlarca tutsaktan biri oldu.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son verilerine göre; hapishanelerde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak ve tutuklu bulunuyor. “28 Şubat Davası”nda yargılanıp müebbet hapis cezası verilen eski Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde hayatını kaybetmesinin ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla 3 Ocak’ta “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler” başlıklı genelge yayımlandı.
“ASKER VE HİZBULLAHÇILARI AFFETTİ”
Ancak Tayyip Erdoğan, genelgenin yayımlandığı günden bu yana “28 Şubat Davası”nda yargılanan 5 askeri tahliye ederken son olarak 3 kişinin ölümünden sorumlu Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Mehmet Emin Alpsoy, “28 Şubat Davası” kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan Çetin Saner, Nihat İliman ve “uyuşturucu” sebebi ile hapishanede bulunan Sedat Çelik’in cezalarını kaldırırken şu ana kadar hapishanede olan ve ATK’nin “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen ağır hasta siyasi tutsaklar için tek bir adım atılmadı.
SİYASİ TUTSAKLARA AYRIMCILIK
Hasta tutsaklara dönük ayrımcılığa tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri “Cumhurbaşkanından af talep etmeyen ama sağlık ve yaşam hakkını korunmasını isteyen binlerce tutuklu var. Onların bu haklar ancak yasalar ile korunabilir. Bu yasalar ise tutukluların lehine değiştirilmelidir.” dedi.
EŞİTSİZLİK ARTIYOR
Ceza infaz Kanunu’nun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyleyen Yoleri, Cumhurbaşkanın aldığı kararlarda bu eşitsizliği daha da derinleştirdiğinin altını çizdi. Anayasaya işaret eden Yoleri, Ceza İnfaz Kanunu’nun hem Anayasa’ya aykırı olduğunu hem de uluslararası sözleşmelere ters olduğunu vurguladı.
“EŞİT DAVRANMAZSAN TOPLUM KUTUPLAŞIR”
AKP-MHP’nin tutsaklar arasında yasaya bağlı kalmadan yaptıkları ayırımcı politikaları değerlendiren Yoleri, toplumdaki adalet duygusunun zedeleneceğine işaret etti. Yoleri, “İnsanlığa karşı suç işleyenleri bıraktığınızda toplum bunu kabul etmez. On binlerce hasta tutuklu var. Kolu olmayan, bacağı olmayan, yaşamını tek başına sürdüremeyecek tutuklu var. Siz kalkıp insanlığa karşı suç işlemiş insanları bırakırsanız, birilerine bu hak sağlanırken kendilerine bu hakkın sağlanmaması durumda toplum kutuplaşır.” diye konuştu.
“TUTSAKLAR İÇİN CİDDİ TEHDİT”
Siyasi tutsakların hasta olmasına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Yoleri, “Kürt politik tutuklular bu durumdan daha çok etkileniyor. Daha çok hak gaspı uygulamalara maruz kalıyorlar. Aslında infaz sisteminin mantığında sistematiğinde bir hata var. İnsan hakları açısında kabul edilemeyecek düzeyde. Bu bütün tutuklular içinde ciddi tehdit oluşturuyor.” dedi.