HABER MERKEZİ- JINNEWS ve MA muhabirlerinin gözaltına alınmasına ilişkin Ankara’da yapılan açıklamada konuşan gazeteci Dilan Babat, “Hakikaten ve kalemimizden korkuyorlar. Hakikatten korkmaya devam etsinler biz onları haberlerimizle hakikatle korkutmaya devam edeceğiz ” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazetecilere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Mersin ve Mardin’de birçok eve sabah saatlerinde düzenlenen eş zamanlı baskınlar sonrası Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer gözaltına alınmasına dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’de basın toplantısı düzenlendi.
Açıklamaya gazetecilerin JINNEWS ve MA çalışanlarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan Hakları Derneği Ankara Şube (İHD) , Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) , DİSK-Basın-İş Yöneticileri, HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) katıldı.
“Kimliğimiz ve basın kartımız cebimizde”
Açıklamada ilk olarak konuşan gazeteci Özgür Paksoy şunları kaydetti, “Bugün yine AKP-MHP iktidarının özgür basına yönelik saldırısına uyandık. Bu toplumu susturmaya yönelik bir saldırıdır. Hakikatin AKP- MHP iktidarının istediği gibi karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz. Bizi susturamazlar. Biz hakikatin peşinden koşmaya devam edeceğiz. Biz bugünkü özel savaş iktidarının ağa babalarını da gördük. Ankara Emniyeti hukuksuz açıklamasında da arkadaşlarımızın işkenceyle gözaltına alındığını itiraf etmiştir. Belirttikleri gibi gizli saklı isimlerle habercilik yapmıyoruz. Hepimizin kimliği ve basın kartı cebinde. Bizim gizli saklı, şifreli haber yaptığımız yoktur.”
“40’nı bulmamış bebeğin annesini aldılar”
Hüseyin Aykol, “33 yıl önceki hükümetler de bizi çok iyi tanır. 3-4 ay önce Diyarbakır’dan aldıkları arkadaşlarımız için iddianame bile yazamadılar. Oysa arkadaşlarımızı çağırsalardı ifade vermeye giderlerdi. Ama bugün Ankara’da da aynısı yaptılar” dedi. Hüseyin, yapılan operasyonla 40’nı bulmamış bir bebeğin annesini aldıklarını ve bundan utanmadıklarını belirtti.
Kimyasalların ortaya çıkmasından korktular
“En üst tepeden bu kimyasal haberini kim yaptı onlara gösterin” üzerine gelen bir operasyon olduğunu belirten Hüseyin, “Büromuzu talan etmişler, bilgisayarlarımızı almışlar. Halkımızla dayanışarak onları yerine koyacağız ve haber yapmaya devam edeceğiz. İçeri alınan arkadaşların yerine daha çok çalışacağız. Biz hakları ve hakikati size ulaştırmaya çalışıyoruz. Boyun eğmeyeceğiz. Yıllar sonra da bu büro çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Hakikatten korkmaya devam etsinler”
Evlerine baskın yapılan gazetecilerden Dilan Babat da baskına ilişkin şunları paylaştı: “Evimiz 6 gibi basıldı. Sakin olmalarını söylememize rağmen sakin olmayarak uzun namlulu silahlarla bizi yerlere yatırdılar. Bizi salona atarak duvar dibinde ters kelepçe ile 3 buçuk saat boyunca bekletildik” dedi.
Telefon ve bilgisayar şifrelerini vermemeleri üzerine hakaret ve küfürlere maruz kaldıklarını söyleyen Dilan, gözaltına alınan gazeteci Berivan Altan’ın “sana burada değil götüreceğimiz yerde gerekeni göstereceğiz” sözleri ile tehdit edildiğini belirtti.
Dilan, “Bugün delil olarak aldıkları her bir malzememizden nasıl korktuklarını gördük. Biz bu işkenceye kötü muameleye yabancı değiliz. Yıllardır alanlarda bize nasıl bir muamele ile yaklaştıklarını biliyoruz. Hakikaten ve kalemimizden korkuyorlar. Hakikatten korkmaya devam etsinler biz onları haberlerimizle, hakikatle korkutmaya devam edeceğiz ” diye kaydetti.
“Gazetecilerin yanındayız” mesajı
HDP milletvekili Hüseyin Kaçmaz ise, bu işkence görüntülerini tüm kamuoyunun gördüğünü belirterek, AKP-MHP iktidarının 90’ların mirasçısı olduğunu kaydetti.
“Utanmadan fotoğraf paylaştılar”
Utanmadan Ankara emniyetinin Gazeteci Dilan’ın sırtına basarak poz verdiğini ve bunları sanal medya hesaplarından paylaştığını ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Sibel Hürtaş, soruşturmaya gizlilik kararı getirilmesini eleştirerek dosyaya ilişkin hiçbir bilgi alamadıklarını ifade etti. Sibel, “Bu işkence görüntülerinden utanç duyuyorum. Bir polisin gazetecilerin üzerine oturduğu görüntüler bir de Ankara Emniyeti tarafından sosyal medyaya servis edildi” diyerek gazetecilere şiddete tepki gösterdi.
Son olarak DİSK Basın-İş Ankara Şube Başkanı Turgut Dedeoğlu, “Biz sendika olarak gözaltına alınan arkadaşlarımıza kefiliz. Haberlerinin arkasında olmaya, dayanışmaya devam edeceğiz. Sizler de bu dayanışmaya ortak olun, hep beraber özgür günlere gidelim” ifadelerini kullandı.