HABER MERKEZİ – Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Osman Kavala’nın tutuklu, diğer 15 sanığın tutuksuz yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında kararın çıkması bekleniyor. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında üç kişi için ağırlaştırılmış müebbet, altı kişi için de 20’şer yıla kadar hapis cezası istemişti.
Gezi Parkı eylemlerinin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra açılan, biri tutuklu 16 sanıklı Gezi Davası’nın altıncı duruşması, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi Kampüsü’nde yapılıyor.
Bugünkü duruşmada kararın açıklanması bekleniyor.
840 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala, duruşma salonunda hazır edildi.
Saat 10.00’da başlayan duruşmada, önceki celseden sonra dosyada yaşanan gelişmeler mahkeme başkanı tarafından aktarıldı.
Duruşmada söz alan Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu, deliller tartışılmadığı için savunma yapmayacaklarını belirterek, “Bir önceki celse heyeti reddederek salonu terkettik. Biz çıktıktan sonra müvekkilimize tanığın söylediklerini sordunuz. Yani hala delil tartışma aşamasındayız” dedi.
Koyuncu, şöyle devam etti:
“Murat Papuç’un usulüne uygun biçimde bizim de olduğumuz bir duruşmada dinlenmelidir. Sunduğu gaz maskesi üzerinde de inceleme yapılmalı. Bildirdiğimiz tanıklar da dinlenmeli.
“Heyetiniz Adalet Bakanlığı’nın AİHM kararının kesinleşmediğini söylediğini aktarıyor. Adalet Bakanlığı böyle demiyor. Bakanlığa yazı yazarak kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasını istiyoruz.
“İddianame telefon tapelerinden oluşuyor. Bu tapelerin kayıtlarının getirtilmesini istiyoruz.”
Diğer müdafi avukatlar da “iddianın delileri olmadığı için kendi savunma delillerini sunmaya mecbur bırakıldıklarını” söyleyerek, kendi tanıklarını mahkemede hazır bulundurduklarını ve dinlenmeleri gerektiğini beyan etti.
Mahkeme heyeti ise avukatların tüm taleplerinin “kovuşturmaya bu aşamada katkısı olmayacağı gerekçesiyle” reddine karar verdi.
KAVALA’DAN MAHKEME HEYETİNE ÇAĞRI
Ardından Kavala, söz alarak şu beyanlarda bulundu:
“Bazı delillerin incelenmesini istiyorum. Bunu sonra konuşacağım ama şimdi tutukluluğuma ilişkin konuşacağım.
“AİHM kararında ‘suç sayılan faaliyetlerin yokluğunda hükümeti devirmeye teşebbüs suçunu işlediği yönünde makul şüphe oluşturmak mümkün değildir’ diyordu. AİHM kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakacak delillerin nesnel olması gerektiğini belirtti.
“Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da muhalefet şerhinde aynı minvalde değerlendirme yaptı. AİHM yargıçları dosyadaki olguları, bilgileri ve belgeleri nesnel bir gözlemcinin bakışıyla değerlendirmiştir. AİHM, davaya doğrudan bakan mahkeme olmadığı için nesnel bakabilen gözlemci olmaya yetkilidir. AİHM’in tespitlerinin bu nedenle önemli olduğuna inanıyorum.
“Gezi olaylarının hükümeti devirmeye teşebbüs olduğu iddiası size makul gelmiş olabilir ancak nesnel gözle bakma yükümlülüğünüzü ortadan kaldırmaz. Mehmet Ali Alabora ile telefon konuşmasından bahsederek, ‘Benim konuşmamdan iddia makamının çıkarımına varmak mümkün değil’ dedi.
“İddianamedeki hiçbir suç ile eylemle ilişki kurulamamış, delillere genel olarak bakıldığında suçlu olduğumu iddia etmektedir. Delil vasfı taşımayan bilgi ve belgelerin artırılması onları delil yapmaz.
“Karşılaştığımız sorun AİHM kararının gereğini geciktirme, boşa çıkarma değil, delilleri nesnel bir gözlemcininin gözüyle incelememesidir. Olaylara ve olgulara siyasi açıdan değil, tarafsız bir gözlemci gözüyle bakmaya davet ediyorum.”
Osman Kavala ayrıca, beyanlarında tahliyesini de talep etti.
YAPICI: GEZİ BU TOPLUMUN YÜZ AKIDIR, YARGILANAMAZ
Daha sonra söz alan Mücella Yapıcı, savunma yapmayacağını belirterek sözlerine başladı.
“Çünkü ben savunmamı beraat ettiğim mahkemede yaptım. Bu savunmayı da size verdim. Buradaki arkadaşlarım için süre istiyorum” diyen Yapıcı, “İddianamedeki tüm suçlamaları ve iddianameyi reddediyorum” diye belirtti.
Yapıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tuhaf ve trajik. Ben yerli yerimdeyim, ama sürekli savcılar hakimler değişiyor. Ben buradayım, hep yerimdeyim. Hep aynı savunmayı tekrarlıyorum.
“Beraat kararının gerekçesinde, ‘Sanıkların eylemlerinin barışçıl olması nedeniyle eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğuna ilişkin veri olmaması nedeniyle kanunidir… Taksim Dayanışması altında örgütlenmeleri, Anayasal bir haktır ve koruma altındadır’ yazıyor.
“Savunma buydu, Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılanamaz. Sizindir karar, ben burada sözlerime canlarını kaybeden sekiz çocuğu ve gözlerinin nurunu kaybedenleri selamlayarak sonlandırıyorum.”
EK SÜRE TALEBİ REDDEDİLDİ
Diğer sanıkların beyanlarının ardından mahkeme heyeti, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma için ek süre talebini reddetti.
İSTENEN CEZALAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dava kapsamında yargılananlar hakkındaki mütalaasını bu ayın başında mahkemeye iletmişti.
Savcı Edip Şahiner mütalaasında, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala ile sanıklardan Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu’nun ağırlaştırılmış müebbet hapsini istemişti.
Savcı, üç ismin “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçunu işlediğini iddia etmişti.
Mütalaada ayrıca, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında da 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istemişti.
Öte yandan yurt dışında bulunan davanın diğer sanıkları Can Dündar, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi’nin dosyalarının ayrılması istenmişti.
Mütalaada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “derhal serbest bırakılsın” dediği Osman Kavala’nın bir kez daha tutukluluk halinin devamına karar verilmesi de talep edilmişti.
AİHM “KAVALA DERHAL SERBEST BIRAKILSIN” DEMİŞTİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 10 Aralık 2019’da Osman Kavala’nın başvurusuna ilişkin kararını açıklamıştı.
AİHM, Kavala’nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve AYM’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. maddesinin 1. ve 4. fıkraları ile 18. maddenin ihlal edildiğine karar vermişti.
1’e karşı 6 oyla alınan kararda mahkeme, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına da hükmetmişti.