1967 yılında şair Can Yücel tarafından Türkçeye çevirilen ve ilk olarak Payel Yayınevi tarafından basımı yapılan “Gerilla Harbi” adlı kitap Umut Yayımcılık bünyesinde yeniden okuyucuyla buluştu.
Genel olarak gerilla savaşının ne olduğunu ne olmadığını, nasıl doğup geliştiğini ortaya koyan bu kitap büyük şair Can Yücel tarafından 1967 yılında Türkçeye çevrildi. Can Yücel kitabın yayınlanmasının ardından kitabı çevirdiği gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 3 yıllık tutsaklığın ardından genel afla hapishaneden çıktı.
Kitabın yazarları Mao Zedung ve Ernesto Che Guevera ve bir Amerikalı subay olan Samuel B. Griffith, kapak tasarımı da Nazım Hikmet’le aynı hapishanede kaldığı dönemde ondan resim eğitimi alan İbrahim Balaban’dır.
“Gerilla Harbi”ne Dair
Umut Yayımcılık’tan çıkan “Gerilla Harbi”nin önsözünde “Genel olarak gerilla savaşının ne olduğunu ne olmadığını, nasıl doğup geliştiğini ortaya koyan bu kitap büyük şair Can Yücel tarafından 1967 yılında, hapse konmak pahasına hazırlanmıştır. Kitabın yazarları Mao Zedung ve Ernesto Che Guevera ve bir Amerikalı subay olan Samuel B. Griffith, kapak tasarımı da Nazım Hikmet’le aynı hapishanede kaldığı dönemde ondan resim eğitimi almış, dolayısıyla uluslararası proletaryanın sesi olmuş bu büyük şairin öğrencisi İbrahim Balaban’dır. Kitabın künyesindeki bu bilgiler dahi özel bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Kitapla karşılaştığımız andan itibaren yeniden basımı için gerekenleri yerine getirmeye çabaladık. Sevgili Can Yücel’in ailesine ve haklarının koruyucusu avukatına ulaştığımızda onlardan sadece destek ve yardım görmek ayrıca anmaya değerdir.
“Can Yücel bu çevirisi nedeniyle 15 yıla mahkûm edilmiş, 3 yıl süren hapislik sürecinden sonra 1974 yılındaki genel afla serbest kalmıştır. Aradan geçen bunca yıldan sonra gerilla savaşının halk kitlelerinin kurtuluşundaki devam eden rolü nedeniyle Can Yücel’in bu değerli mirasını yeniden yayınlamaya karar verdik. Bunu yaparken onun çeviriye de yansıyan özgün üslubuna, kelime seçimine olabildiğince dokunmamayı tercih ettik. Sadece, yabancı kökenli belirli birkaç terimin bugünkü biçimini tercih etmenin daha rahat bir okuma sağlayacağına karar verdik. Bunu yaparken de geçtikleri ilk yerlerde, köşeli parantez açıp kitap boyunca tercih ettiğimiz bugünkü biçimleri de belirterek bu terimlerin o günkü biçimlerini gösterdik. Bu yazıların Can Yücel tarafından dilimize çevrilmiş olmasına dikkat çekmek amacımız böyle davranmayı gerektirdi.
“Can Yücel’in yazdığı önsözde Kurtuluş Savaşının gerilla savaşının bir örneği olduğu görüşü savunulmaktadır. Bize göre bu kısmen doğru olmakla birlikte şu eke de ihtiyaç duyan bir görüştür: Kemalistlerin henüz önderlik etmedikleri dönemde kurtuluş savaşında çetelerin gerilla savaşına uyan bir biçimde savunma savaşı verdikleri doğrudur. Halk içinden çıkan çeteler gerilla yöntemleriyle tam teslimiyete olanak vermemişlerdir. Kemalistlerin önderliği ele geçirmesinden itibaren ise işgalci güçlerle esasen anlaşma yoluna gidilmiş, gerilla savaşı yöntemlerini kullanan çeteler ya dağılmış ya da dağıtılmış ve savaş düzenli ordulaşma yoluyla işgalci Yunan ordusuna karşı sonuçlandırılmıştır. Bu gerçeklik eklenmeden Kurtuluş Savaşını gerilla savaşının güçlü örneklerinden biri olduğunu savunmak önemli bir yanılgı olacaktır. Zira ülkenin tam kurtuluş sorunu devam etmektedir ve bunun kaçınılmaz yolu olarak, başlangıçta küçük bir gücün savaşı olmak zorunda olan bu kurtuluş savaşı uzun bir süre zorunlu olarak “gerilla harbi” biçiminde sürdürülecektir!
“Tam da özellikle bu nedenle, doğrudan pratik bir işlev de taşıdığından Can Yücel’in gerilla savaşına dair bu çok önemli yazıları çevirmesi ve bu konudaki teorik ve teknik açılımları Türkçeye kazandırmak çabası hatırlanmaya değer…” denildi.
https://twitter.com/umutyayim/status/1715664807209103413