HABER MERKEZİ- Aralarında Yeni Demokrat Gençlik’in de olduğu Gençlik Örgütleri pandemik boyuta ulaşan salgına dair yaptıkları açıklama ile salgının kaynağı sisteme karşı mücadele çağrısında bulundular.
Gençlik örgütleri yaptıkları açıklamada, “Kapitalizm küresel ölçekte bir yıkımla dünyamızı yok etmeye devam ediyor. Yoksulu her geçen gün yoksullaştıran, zenginlerin cebini şişiren kapitalizme insan emeğinin sömürüsü yetmediğinden aynı zamanda doğayı talan ediyor, yıkıma uğratıyor. Ormanları, dereleri, ırmakları, nehirleri yok edip kuraklığa, asidik yağmurlara, canlı göçlerine neden oluyor. Kapitalizm kriz yaratıyor, mahkum olduğu bu krizlerin faturasını ise yaratanlar ödemiyor. Bugün yaşadığımız koronavirüs salgını ise kapitalist dünyanın yaşadığı bu krizlerden biridir” dedi.
Virüs salgınıyla birlikte egemenlerin insanlığı kaderine terk ettiğine dikkat çeken Gençlik Örgütleri, insanlara ‘bireysel önlem’ çağrıları yapıldığını, ‘sosyal izolasyon’ altında toplumsal alanın daraltıldığını, ‘evde kal’ çağrılarıyla emekçi halkın sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkum edildiğini hatırlattı. Bu şartlar altında bile ‘Kanal İstanbul’ gibi yıkım projelerinin uygulamaya sokulduğunu söyleyen Gençlik Örgütleri, “Korona salgını karşısında kapitalist devletler halk sağlığını korumak ve güvence altına almanın değil, çarkları döndürmenin karın ve sömürü düzenini devamının korumanın hesaplarını yapıyor. Hazırlanan çözüm paketleriyle patronları koruyacak önlemlerin masrafını işçilerin ve emekçilerin sırtına yıkmaya çalışıyor!” dedi.
‘GENÇLİĞİ İŞSİZLİK, AÇLIK VE YOKSULLUK BEKLİYOR’
“Salgının sınıfsal boyutu; işçi-emekçiler, kadınlarla birlikte gençliğe de büyük tehdit oluşturmaktadır. Eğitim-öğretim döneminde yaşanmaya başlayan ve artan vakalarla birlikte okullara ara verilen şu günlerde azımsanmayacak düzeyde eşitsizlikler ve mağduriyetler yaşanmaktadır” diyen Gençlik Örgütleri, şöyle devam etti:
“Ev kirası, faturalar ve salgın döneminde zorunlu temel ihtiyaçlar başta olmak üzere öğrencilerin masraflarını karşılaması mümkün değildir. Online olarak sürdürülmek istenen dersler için gerekli teknik donanıma ve kolay erişime sahip olmayan yüzbinlerce öğrenci eğitim hakkından yoksun kalmıştır. Özel ve kamu üniversiteleri arasında ciddi bir nitelik farkı yaşanmaktadır. Artan beslenme ve temizlik ihtiyaçlarını temin etme konusunda gelir eşitsizliği de yine aynı şekilde binlerce öğrenciyi mağdur etmektedir. İşletmelerin korona nedeniyle kapandığı şu günlerde güvencesiz şekilde part-time çalışan gençler ve genç işsizleri ise açlık ve yoksulluk beklemektedir.”
‘YAŞAMAK İÇİN DEĞİŞTİRMELİYİZ’
“Bu korkunç karanlıkta ise umut ışığı evlerinin balkonunda Çav Bella marşları söylenen dünya halklarının sesiyle yayılıyor. ‘Yaşamak istiyoruz’ çığlıkları direniş ezgileriyle yükseliyor. Evet, yaşamak istiyoruz! Yaşamak için değiştirmeliyiz. Yoksa kapitalizm yarattığı yıkıntılardan yeni salgınlar, yeni savaşlar ve yeni kitlesel felaketlerden başka bir şey çıkmayacak” denilen açıklamada, “Çözüm OHAL ve sıkı yönetim gibi yasaklarda ve baskılarda değil; felaket, salgın vb. kriz koşullarında doğrudan emekçilerin toplumsal dayanışmasıyla aşıldığı sosyalizmdedir. Ve sosyalizm, ancak ve ancak devrimci mücadelenin yükseltilmesiyle mümkündür” ifadelerine yer verildi.
“Yeni bir dünyayı kurmaya bugünden başlamalıyız! denilen Gençlik Örgütleri açıklaması örgütlenme çağrısıyla son buldu:
“Yaşamak istiyoruz diyen milyonlara sesleniyoruz; yeni bir dünyayı kurmaya bugünden başlamalıyız! Salgın günlerinde ev ev, kapı kapı, atölye atölye dayanışmayı büyütelim. Korona karşısında önleyici tedbirlerimizi alalım, halk sağlığı için yükselen talepler etrafında birleşip sesimizi yükseltelim. Milyonlar tarafından yükseltilen talepleri mücadele ederek kazanabiliriz. Ve salgınların esas kaynağı kapitalizme karşı eşit, özgür, sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya mücadelesinin saflarına katılalım. Başka bir dünya mümkün. Yeter ki sen de bizimle yürü!”