“Merhabalar,
Karanlık günlerden geçtiğimiz günümüz Türkiyesi’nde faşizmin halklara dönük baskıları devam etmektedir. Öyle ki OHAL uygulamasıyla da ayyuka çıkan bu baskılarla her gün onlarca kişi sadece muhalif olduklarından dolayı tutuklanmaktadır.
Tüm bunlar ışığında AKP hükümetinin özellikle Kürt halkına dönük bir kaç yıldır dozu daha da arttırılan saldırıları, baskıları ortadadır. Öyle ki Kürde karşı bu kin ve düşmanlık sınır tanımamış, Efrin’e kadar uzanmıştır. Tüm bunlar yaşanırken Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan’a dönük uygulanan tecrit de devam etmektedir. 2011 yılından bu yana avukatlarıyla, 2016’dan bu yana ise ailesiyle görüştürülmemekte, kendisinden haber alınamamaktadır.
Kürt sorununun çözümünde ve Ortadoğu’da barışın tesisi için önemli bir siyasi aktör olan sayın Öcalan, yıllardır tecrit içinde tecrite maruz kalmaktadır. Kendisinden en son aldığımız haber Efrin’e dönük saldırılar sırasında Rus ve Türk yetkililerin birlikte İmralı’da sayın Öcalan ile görüşme talebi ve bunun üzerinden Öcalan’a tek tip elbise uygulamasının dayatılmak istenmesidir. Yine televizyonunun ve radyosunun kendisinden alınarak, sosyal ve siyasal yaşamından tamamen yalıtılmak istenmiştir.
Kürt Halk Önderi’nin, Kürt halkı ve O’nu kimlik olarak, irade olarak kabul eden, benimseyen diğer Ortadoğu halkları için ne ifade ettiği bugün ortadadır. Milyonların siyasi bir lider olarak kabul ettiği, meslek dişleriyle yol alındığı, kapitalist sistem karşısında sunduğu paradigmasal değişimle fikirlerinden, düşüncelerinde zirve yapan bir öndere yapılan bu uygulamalar, onun şahsında, onu benimseyen halklara yapılmak istenmiştir. Halklar üzerinde baskı ve zorla hatta faşizm uygulamalarıyla inşa edemediğini halk şahsında önderliğe dayayarak, mücadele eden halk dize getirilmek istenmiştir. Yine tersinden de Kürt halkına dönük yapılan saldırıların hepsi sayın Öcalan’a, Kürt halk önderine ve onun siyasi çözüm arayışlarına, yol haritasına, paradigmasına, düşünce ve fikirlerine yapılmak istenmektedir. Tüm bunlar vicdanı olan, kendine insanım diyen hiç kimse tarafından kabul edilmemelidir. İnsanlık normları, söz konusu Kürt olunca bozuma uğramamalı, vicdanının önüne ket vurulmamalıdır. Bizler siyasi kadın tutsaklar olarak sayın Öcalan’a dayatılmak istenen tek tip elbise uygulamasını asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamalar karşısında tutum ve davranışlarımız her zaman nettir. Siyasi irademize, önderliğimize dokundurtmayacağımızı belirtmek istiyoruz. “