HABER MERKEZİ- İran’dan Türkiye’ye iade edildikten sonra tutuklanarak hapishaneye konulan gazeteci Aziz Oruç’un 2016’daki 12 sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” suçlamasıyla Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada karar çıktı. Oruç 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Davanın 29 Ocak’ta görülen dokuzuncu duruşmasında esas hakkında mütalaasını veren savcı, Oruç’un cezalandırılmasını istemişti. Bugün görülen duruşmaya Oruç, Ağrı’daki Patnos L Tipi Hapishanesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katıldı.
“HABER PAYLAŞTIM”
Savcı dokuzuncu duruşmada verdiği mütalaayı tekrar ederken, Aziz Oruç yaptığı savunmada gazetecilik yaptığını, paylaşımlarının haber olduğunu söyledi:
“Geçen mahkemede dediğim gibi ben gazetecilik yapıyorum. Yapılan paylaşımlar haber içerikli paylaşımlardır. İddianamede belirtilen 10 paylaşımım haberdir, propaganda içeriği bulunmamaktadır. Üzerime atılı iddialar gazetecilere karşı yapılan bir suçlamadır. İçerikler Dicle Haber Ajansı’nın haberlerinin retweetlenmesidir. Beraatımı talep ediyorum.”
Oruç’un ardından söz alan Avukat Ferhat Kılıç ise müvekkilinin paylaşımları yaptığı tarihte Dicle Haber Ajansı’nda gazeteci olarak çalıştığını ve paylaşımların içeriklerinin haber olduğunu söyledi. Kılıç, Oruç’un üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, müvekkilinin beraatını istedi.
Kararını açıklayan mahkeme, “zincirleme örgüt propagandası yapmaktan” suçlu bulduğu Oruç’un TMK 7/2 uyarınca 2 yıl 1 ay hapsine hükmetti.
NE OLMUŞTU?
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri gazeteci Aziz Oruç hakkında açılan davalardan nedeniyle üç yıldır Irak’ta yaşıyordu.
Oruç, Avrupa’ya gitmek için İran üzerinden geçtiği Ermenistan sınır kapısında gözaltına alınmıştı. Gözaltında iken Ermenistan polisinin şiddetine maruz kalan Oruç, daha sonra İran askerlerine teslim edilmişti.
Oruç, 11 Aralık’a İran tarafından tel örgülerin arasından Türkiye tarafına atılmıştı.
Aziz Oruç, yardım istediği HDP Doğubayazıt İlçe Eş Başkanı Abdullah Ekelek ile birlikte 11 Aralık günü kentten çıkmak üzere Doğubayazıt-Ağrı karayolunda polisler tarafından gözaltına alınmıştı.