HABER MERKEZİ- Bitlis’in Yukarıölek (Oleka Jor) Mahallesi’nde bulunan Garzan Mezarlığı’nın yıkılarak, mezarlıkta bulunan 282 gerilla cenazesinin Kilyos Mezarlığı’nda kaldırıma gömülmesi üzerinden 3 yıl geçti. Ailelerin tüm çabalarına rağmen cenazeler ailelere aradan geçen bunca süreye rağmen verilmedi. Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER), cenazelerin ailelerine verilmemesinin üçüncü yıldönümünde basın toplantısı düzenlendi.
Fatih’te bulunan dernek binasında düzenlenen basın toplantısına, Garzan Aileleri ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) üyeleri katıldı. Toplantının yapıldığı salona Türkçe ve Kürtçe “Tüm canlılar için ölüm bir gerçektir. Mezar her ölen insanın kutsalı ve hakkıdır. Mezarıma dokunma” pankartı asıldı.
CENAZELER KAÇIRILDI
İlk olarak basın metnini okuyan ANYAKAY-DER Eşbaşkanı Sultan Karasu, 3 yıl önce Garzan mezarlığının korsanvari bir biçimde yıkıldığını ifade etti. Karasu, “16 Aralık 2017 da mezarlıkta bulunan 282 cenaze İstanbul’a kaçırılarak aylarca adli tıpta bekletildi” ifadelerini kullandı.
‘İNANÇLARIMIZ YOK SAYILIYOR’
Garzan Mezarlığı’nın yıkımının devletin bilgisi dahilinde olduğunu söyleyerek, cenazelere yapılan zulmü lanetleyen Karasu, barış sürecinin bitmesi ile birlikte mezarların tahrip edilerek kaçırıldığına dikkati çekti. Yaşanılan durumun suç olduğunu söyleyen Karasu, “Kilyos’ta plastik kaplar içinde kaldırımın altına üst üste gömenler suçludur. Savaşlarda bile cenazelerin alınıp dini ritüeller yerine getirilerek defin edilmesi için ara verilir. Hukukun hiçe sayıldığı gibi toplumsal inançlarımız da yok sayılmıştır” dedi.
‘KİMLİKLER BELİRLENİP AİLELERE VERİLMESİ GEREKİYOR’
Karasu, AKP-MHP hükümetinin toplumun dini duygularını sömürdüğünü ve hukuku hiçe saydığını ifade etti. Cenazeye yaklaşımın insani değerlerden uzak olduğuna işaret eden Karasu, “Hukuku yok sayan bu tutumları kabul etmiyor ve kınıyoruz. Garzan Mezarlığı şahsında ailelere ve topluma yaşatılan bu travmadan hükümet sorumludur. Çıkarılan 282 cenazenin kimliklerinin belirlenmesi ve ailelere teslim edilmesi gerekiyor. Yaşatılan bu zulüm karşısında ailelerden kamuoyu önünde özür dilenmesi ve yasa dışı her türlü uygulamalara son vermeleri gerekiyor” diye vurguladı.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Kürtlerin ölülerinden dahi korkulduğunun altını çizen Karasu, bir cenazeyi dört kez gömmenin insanlık dışı olduğunu söyledi. Garzan’ın ilk hali ve son halini, tahrip edilme sürecini fotoğraflarla gösteren Karasu, “Kürtlerin cenazesini en son betona gömdüler, tarih bunu da yazdı. Cenazelerimizin Kilyos’tan çıkarılıp memleketlerine götürülmesi için suç duyurusunda bulunmanın hak olduğunu söyleyerek tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu. (ANF)