HABER MERKEZİ- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) önceki dönem başkanı Gani Kaplan, Ulaş Bardakçı’yı ve komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı anması, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça paylaşımı nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak”suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti.
MLSA’dan Sibel Yükler‘in haberine göre Gani Kaplan, savunmasında PSAKD Başkanı olduğu dönemde sahadaki her etkinliğe katılarak konuşma yaptığını söyledi. Kaplan, hâkimin “Slogan atar mıydınız?” sorusuna, “Çok eyleme katıldım ama hiç slogan atmadım” yanıtını verdi. Katıldığı eylemlerin “terör örgütü propagandası” olmayacağını belirten Kaplan, beraatini talep etti.
İDDİANAME
28 Kasım 2022 tarihinde kabul edilen iddianamede, Kaplan’ın sanal medya profilindeki kapak fotoğrafının Madımak Katliamı hakkında görsel ve ifadeler içerdiğini belirten iddianame savcısı; 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Hapishanesinde işkence ile katledilen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Ankara’daki Sakarya Caddesi’nde 18 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen tören ve Kaplan’ın 2017 yılında şahsi sanal medya hesaplarından yaptığı THKP-C liderlerinden Ulaş Bardakçı’ya hitaben “Ulaş benzerdi güneşe” ifadesi ile KHK ile kamu görevlerinden ihraç edildikten sonra o dönemde açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak amacıyla “Nuriye ve Semih Yaşasın” ifadesini içeren sanal medya paylaşımları suçlamaya delil olarak gösterdi. Kaplan’ın Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 uyarınca cezalandırılması talep edildi.
“MÜVEKKİLİME TUZAK KURAN İDDİANAME HAZIRLANMIŞ”
Kaplan’ın avukatı Coşkun Özgür Piroğlu, savcılık ifadesi ile hazırlanan iddianame arasındaki farka dikkat çekti. 2017 esaslı olan soruşturma kapsamında Kaplan’ın ifadesi 6 Haziran 2018 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında alınmış, yalnızca 2017 yılında Ankara Sakarya Caddesi’nde katıldığı İbrahim Kaypakkaya anması sorulmuştu. Ancak dört buçuk yıl sonra hazırlanan iddianamede, Kaplan’a savunma hakkı tanınmadan sanal medya paylaşımlarına da yer verilmişti.
Avukat Piroğlu, “Bu durumda iddianame müvekkilimi tuzağa çekmek için hazırlanmıştır. Üç suçlamadan ikisi ile ilgili soru sorulmuyor ama iddianame hazırlanırken bütün suç unsurları katılıyor. Sayın Cumhuriyet Savcısı müvekkilime tuzak kurarak iddianame hazırlamıştır. Üstelik müvekkilimin hangi örgütün propagandasını yaptığını dahi belirtmemiştir” diye konuştu.
Suçlama konusu yapılan Ulaş Bardakçı ve İbrahim Kaypakkaya anmalarına da değinen Piroğlu, “Kaypakkaya, Ulaş Bardakçı, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi isimleri anan birçok insan hâlâ yargılanıyor. Bu isimlerle ilgili hâlâ iddianameler hazırlanıyor ama bu isimlerin ‘terörist’ olduğuna kim karar veriyor?” diye sordu.
“ASKERİ DARBE DÖNEMİNDE ÖLDÜRÜLDÜLER”
Bardakçı ve Kapakkaya’nın 12 Mart dönemi askeri rejimi tarafından öldürüldüğünü hatırlatan Piroğlu, “12 Mart 1971-13 Ekim 1973 tarihleri arası 12 Mart askeri darbe dönemidir. Bardakçı ve Kaypakkaya askeri darbe döneminde öldürülmüştür. Terör örgütü üyesi olduklarına dair sivil yönetim zamanında sivil mahkemelerin verdiği kesinleşmiş bir yargı kararı bile yoktur” dedi.
Piroğlu, “Ayrıca Kaypakkaya da Bardakçı da hem Türkiye devrimci hareketinin önemli isimleridir hem de Alevi kimlikleriyle bilinmektedir. Dolayısıyla iddianame, Alevilere ve devrimcilere karşı hazırlanmış bir iddianamedir. Müvekkilim Gani Kaplan’ın destek verdiği Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylemleri ise KHK ile ihraç edilmelere karşı yapılmış eylemlerdir. Müvekkilim de ihraçlara karşı çıktığı için iki isme destek vermiştir” diyerek beraat talebinde bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Kaplan’ın beraatine karar verilmesini talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme, Kaplan’ın beraatine hükmetti. Mahkeme, 16 Aralık 2022 tarihinde Kaplan hakkında verilen yurt dışına çıkış yasağını da hükümle birlikte kaldırdı.