Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şube’de Mayıs ayında ölümsüzleşenler anıldı.
PSAKD Ataşehir Şube Başkanı Gülsev Kaya açılış konuşması yaparak kitleyi selamladı. Seçim gündeminin çok yoğun olduğu 2023 Mayıs ayında, mücadele içinde yitirilenlerin anılmasının ayrıca önemli olduğunu söyleyen Kaya, koşullar ne olursa olsun onları anmanın görev olduğunu belirtti.
Anma etkinliği Mayıs ayı şehitleri adına saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından müzik dinletisi gerçekleşti. Ardından 78liler Girişimi’nden Celalettin Can ve Partizan temsilcisinin söz aldığı panel başladı.
Partizan temsilcisi mayıs ayında yitirilinleri selamlayarak sözlerine başladı.
1 Mayıs şehitlerine değinen Partizan temsilcisi bugünün seçim gündemine boğulmasının yanlış olduğunu söyledi. Dersim Tertelesi’nin hâlâ sorulacak hesabının olduğunu söyleyen Partizan temsilcisi bu hesaplaşmanın mutlaka sistemle olması gerektiğini belirtti. 6 Mayıs’ta idam edilerek katledilen Deniz, Hüseyin, Yusuf’un militan çizgisine, devrimci gençlik hareketine bıraktığı mirasın önemine vurgu yaptı.
Haki Karer ve Dörtler’in ulusal mücadeledeki yerine değinerek Kürt ulusunun özgürleşmesinin devrimle olacağını söyledi.
İbrahim Kaypakkaya’nın öğrencilik yıllarında okumaya olan açlığına değinen Partizan temsilcisi İbrahim’in teori ve pratiğin uyumunun önemli bir örnek olduğuna vurgu yaptı. İbrahim’in yalnızca direngenliği öne çıkmadığını söyleyerek ideolojik donanımıyla ülkemiz topraklarında devrimin yolu ve yöntemine dair ortaya koyduğu tezlere dikkat çekti.
Ayrıca “Kemalizm ve Ulusal Sorun” konularında o dönemin önderlerinden ayrıştığı bu anlamıyla da MLM bilimini ustaca kullandığını söyledi.
Partizan temsilcisinin ardından söz alan Celalettin Can, Türkiye Devrimci Hareketinin tarihsel sürecine dair anlatımlar yaptı. O dönemin devrimcilerini anlamak için süreci anlamak gerektiğini söyleyen Can, İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler’e dair düşüncelerini paylaştı. İbrahim’in devrimci kopuşundan, Haki Karer’in Kürt Ulusal Hareketi’ne emekçi bir karakter kazandırdığını, Dörtler’in feda geleneği yarattığından bahsetti.
60’larda dünyadaki devrimci durumun Türkiye’yi de etkilediğini söyleyen Can, “Bu ortam içerisinde Türkiye’deki devrimci hareket gelişmeye başladı.” dedi. Bu süreçte özellikle işçi ve emekçiler içinde örgütlendiği belirtildi. TİP’in devrimci gençlik hareketine cevap olamaması nedeniyle genç devrimcilerin ayrışarak öne çıkmaya başladığını, arayışlarının değiştiğini anlattı. Can, bu arayışlar içinde mevcut örgütlerde yer bulamayan devrimci önderlerin örgüt kurma süreçlerinin başladığını söyledi.
O dönemdeki devrimci dayanışmanın örneklerinin çok kez yaşandığını, bunun da onların devrimci karakterleriyle uyumlu bir pratik olduğunu söyledi.
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin de önderlerin devrimci karakterlerinin şekillenmesinde ayrıca önemi olduğunu belirtti.
Konuşmaların ardından dinleyicilerden gelen sorular cevaplandı.
Anma etkinliği, panelin ardından sona erdi.
(İSTANBUL)