HABER MERKEZİ- 13 Temmuz Pazartesi günü, halk ayaklanmasının içinden çıkan isyan liderleri, gerici Mali devleti tarafından serbest bırakıldı. Bir haftadan bu yana büyük ve önemli bir kitle hareketi oluştu ve bu hareket hileli seçimlerle tekrar seçilen Ibrahim Boubacar Keïta’yı devirme hedefine sahip. Emperyalizmin kuklası bu şahıs ayaklanmaları yatıştırmak için çeşitli yollar arıyor. Fakat bu yatıştırma hamlesi için geç kalındığı söylenebilir: Ayaklanmalar boyunca en az 11 kişi yaşamını yitirdi. Devlet göstericilere copla ve bazen de silahla saldırıyor.
Mali, Barkhan Operasyonunu (2013’ten beri askeri varlığını bu operasyon adıyla sürdüren Fransız emperyalizminin 13 askeri, Kasım 2019’da helikopter kazası sonucu ölmüştü) yürüten Fransız emperyalizmi için merkezi bir yere sahip. Bölgede Azawad’ın bağımsızlığı için mücadele eden Tuaregler gibi birçok silahlı hareket mevcut. Kitleler direniyor, fakat Fransız emperyalizmi kendi hakimiyet alanını bırakmak istemiyor.
Emperyalist yağmacılık ve sağlık krizi, bölgede ekonomik krizi tetikledi kıvılcım ateşlenmiş oldu. Kitlelerin isyanını sadece hileli seçimlere bağlamak doğru olmayacaktır. İsyanlar esasta emperyalizme ve yerli uşaklarına, gerici devlete, komprador burjuvaziye ve yarı feodalizme karşı gelişmiştir.
Küresel Barış Endeksi, 2011 ile 2020 yılları arasında dünyada yaşanan isyanlarda öncekine göre yüzde 282%’lik, genel grevlerde ise yüzde 821%’lik bir artış gözlemlendiği tespitinde bulundu. Ve bu sadece bir başlangıç. Emperyalist sistem halk kitlelerinin gücü karşısında titremeye devam edecek.