HABER MERKEZİ- Yüksekova kırsalında çıkan çatışmada sonucu yaşamını yitiren HPG gerillası Muhammet Emin Demir’in cenazesi, ailesinin tüm girişimlerine rağmen 35 gündür verilmiyor.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 11 Ağustos’ta çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Muhammet Emin Demir’in cenazesi (Denîz Agirbaz) ailesine verilmiyor. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan ailesi tarafından teşhis edilmesine ve DNA testi için Hakkari Devlet Hastanesi’ne kan örneği verilmesine rağmen Demir’in cenazesi verilmiyor. Tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirten baba Murat Demir, bu süre zarfında da devletin psikolojik baskısına maruz kaldıklarını söyledi.
TEŞHİS EDİLDİ, KAN ÖRNEĞİ VERİLDİ
Oğlunun ölüm haberini 18 Ağustos’ta televizyondan öğrendiğini belirten baba Murat Demir, 21 Ağustos’ta da oğlunun cenazesinin Hakkari Devlet Hastanesi’nin morgunda olduğunu öğrendiğini aktardı. Bunun üzerine Hakkari’ye giderek oğlunun cenazesini almak için savcılığa başvurduklarını kaydeden Demir, “Kan örneği verdik. O günden beri birkaç defa gittiğimiz halde bir netice almadık” dedi. Cenazeyi almak için şu ana kadar 4 kez Hakkari’ye gittiklerini, ancak olumlu sonuç alamadıklarının altını çizen baba Demir, oğlunun ölümünün üzerinden 35 gün geçmesine rağmen cenazeyi alamadıklarını ifade etti.
AİLEYE PSİKOLOJİK BASKI
Cenazenin verilmesi için Hakkari’de İnsan Hakları Derneği’ne (İHD), Diyarbakır’da ise Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (MEBYA-DER) başvurduklarını söyleyen baba Demir, polisin psikolojik baskısına maruz kaldıklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu süre boyunca polisler tacizde bulundu. Hakkari’den Bitlis’in çıkışına kadar takipteydik. Bitlis’in çıkışında ekip arabaları geldi, bizi sağa çekti. Önce ‘Narkotik’ dediler. Ondan sonra arama yapıldı. Bize ‘Niye Ahlat’ta durdunuz’ diye sordular. Meğerse takip ediyorlarmış. ‘Niye Gevaş üzeri gittiniz de, dönerken Ahlat üzeri geldiniz? Yüksekova’ya niye uğradınız?’ diye sordular. Akrabalarımız vardı, orada bir gece kaldık dedik. Bu şekilde psikolojik baskı yapıyorlar, gözdağı veriyorlar, korkutmaya çalışıyorlar. Bitlis’in dışına kadar gelip takip etmeleri bunu gösteriyor. Aileleri zor durumda bırakmak istiyorlar.”
Cenazelerini almaya giderken kendilerine yaşatılanlara isyan eden Demir, “Bunun hiçbir dinde ve kutsal kitapta yeri yok. Kürt çocuklarının salasını bile okutmuyorlar. Taziyesini bile kurdurtmuyorlar. Camide yıkamaya bile izin vermiyorlar. Bu memleketin camileri hepimizindir, Allah’ın evidir” diye konuştu.
‘BU SAVAŞ BİTSİN’
Çocuğunun cenazesini defnedip taziyesini kurarak son görevlerini yerine getirmek istediklerini söyleyen baba Demir, “Bir an evvel bu savaş bitsin. Çocuklarımız ölmesin, babalar çocuklarını gömmesin. Bir an önce barış olsun, çocuklar ölmesin, gençler ölmesin, hiç kimse ölmesin. Halkımız için de söyleyeceğim tek şey, yekitî (birlik), yekitî, yekitî” ifadelerini kullandı.