HABER MERKEZİ- Bir haftalık yürüyüş sonrası geçtiğimiz Pazartesi Quito kentine gelen 100 kadar yerli kadın başkanlık sarayı önünde kamp kurarak taleplerini başkan Lenin Moreno’ya iletene dek gitmeyeceklerini söylediler. Protesto eylemine Shuar, Achuar, Waorani, Quechua, Cofan ve Sapara gibi çeşitli Yerli uluslardan geleneksel kıyafetlerini giymiş kadınlar katıldı.
Kadınlar hazırladıkları 22 maddelik talep listesinde, yaşadıkları topraklardaki maden, baraj, petrol ve ormancılık faaliyetlerinin derhal durdurulmasını isteyerek, özellikle petrol tesisleri yakınında yaşayan kadınlara yönelik cinsel şiddet vakalarının artmasına dikkat çektiler. Protesto eylemi sırasında söz alan kadınlar, sömürü endüstrisinin bölgede nasıl bir yıkım gerçekleştirdiğini kendi tanıklıkları üzerinden dile getirdiler.
Ekvador Amazon Yerlileri Konfederasyonu (CONFENIAE) başkan yardımcısı Zoila Castillo, “Ekvador hükümetinin Amazon’un güneyindeki petrol ve madencilik şirketleri ile yaptığı sözleşmeleri ve/veya anlaşmaları, şirketlere tanıdığı imtiyazları iptal etmesini istiyoruz. Yerli halkların yaşadığı bu toprakların petrol, baraj, madencilik ve ormancılık gibi şirket çıkarlarını gözeten faaliyetlerden arındırılmasını talep ediyoruz. Topraklarımız kirlendi, hastalıklar arttı, iş bulamayan halkımız fuhuş, uyuşturucu, alkol bağımlığı gibi sorunlarla boğuşuyor. Bunların hepsi işsizlikten ve kirlilikten kaynaklanıyor” dedi.
Yerli halk sömürü endüstrisi nedeniyle nüfusun en savunmasız kesimini oluşturuyor. Ormandaki geleneksel yaşam tarzlarının kirlilik ve zorla yerinden edilme nedeniyle ortadan kaldırılmasıyla birlikte ekonomik olarak zor bir durumla karşı karşıya kalıyorlar. Bu durum Yerli kadınlarda erkeklere göre çok daha fazla zorluk içeriyor ve kadınlar şehirde iş ararken fuhuşa zorlanıyor, tecavüze uğruyorlar. Kadınlar cinsel şiddet, istismar konularında daha fazla araştırma yapılmasını, bu konuda istatistiksel bilgilerin oluşturulmasını, kadınları koruyacak kamu politikalarının oluşturulmasını ve şirketlere yaptırım uygulanmasını istiyorlar.
Protestolar nedeniyle Ulusal Politika Yönetimi Sekreterliği kadınlara görüşme teklif etse de kadınlar, vatandaşla saray arasında arabulucuk yapan kurumun toplulukları böldüğünü, tutmayacağı vaatlerle tansiyonu düşürmeyi hedeflediğini ve kuruma güvenmediklerini belirterek görüşme talebini reddettiler. Kadınlar sadece Bakan Yardımcısı Eduardo Paredes ile kısa bir toplantı yaptılar ancak bakanı dinlemek için orada olmadıklarını ve taleplerini sadece başkana ileteceklerini vurguladılar.
Kendilerine “Orman Koruyucuları” diyen Amazon kadınları sömürü endüstrisinin son bulmasının yanısıra tekelci şirketlerin çevreye verdiği zararları ortaya çıkaran ve halen tutuklu bulunan, Shuar ulusundan olan politik tutsakların serbest bırakılmasını talep ediyorlar. Sömürü projeleri için “bölgesel kalkınma ve ekonomik güçlenme” yalanlarıyla kendileriyle istişare yapılmasını reddeden kadınlar, topraklarıyla ilgili kendi kaderini tayin haklarına saygı gösterilmesini istiyorlar.
Yasuni Ulusal Parkı, Morona-Santiago gibi biyoçeşitliliğin yüksek olduğu bölgelerde son dönemde şirketlere verilen imtiyazların artırılmasından rahatsız olan kadınlar Çinli ve Kanadalı dev madencilik şirketlerinin bakır çıkarma uğruna topraklarını ve canlılığı yok ettiğini belirtiyorlar. Kadınlar, nehirlerinin kirletildiğini, topraklarının tahrip edildiğini, hak savunucularının öldürüldüğünü, kadınların tecavüze uğradığını ve genel olarak orman/toprak/yaşam savunucularına yönelik artan tehditler nedeniyle direnişe geçtiklerini belirtiyorlar.
Sömürü endüstrisi yerine bölgede el sanatları, kakao ürünleri ile eko turizmin geliştirilmesini isteyen kadınlar toplum yararına ekonomi projelerinin desteklenmesini talep ediyorlar. Acción Ecológica temsilcisi Martinez, “Bugünlerde kadınlar ülke çapında direnişe liderlik ediyorlar. Yerli topluluklar sömürü endüstrisine karşı bölgelerini savunmaya devam edeceklerini ve direnişe geçtiklerini söylüyorlar” dedi.