1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Amed Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Dağkapı Meydanı’nda açıklama yapıldı. İşçi ve emekçiler alana merkez Sur ilçesindeki Urfakapı ve Yenişehir ilçesindeki Lise Caddesi’nden 2 kortej şeklinde girmek istedi. Yürüyüşe izin verilmeyince, alana gruplar şeklinde girildi. Kutlamaya katılanlar, bariyerlerle kapatılan Dağkapı Meydanı’na polis aramasıyla alındı. Yeni Demokrasi ve Partizan okurları da “Basın Emekçilerine Özgürlük”, “Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan” dövizleriyle 1 Mayıs yürüyüşüne katıldı.
https://twitter.com/YDemokrasi11/status/1652969375681466369?s=20
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberde, 1 Mayıs programında Tertip Komitesi adına Kürtçenin Kirmanckî lehçesinde konuşan Siraç Çelik, 1 Mayıs’ın tarihçesine, Türkiye’de yasaklanması ve sonrası resmi bayram olarak kabul edilmesine değindi. Yasak ve baskılara değinen Çelik, 25 Nisan’da Amed merkezli yürütülen bir operasyonda aralarında gazeteci, siyasetçi, avukat ve sanatçıların da olduğu çok sayıda kişinin tutuklanmasına değinerek, bunun amacının seçim arefesinde herkesi susturmaya yönelik bir adım olduğunu dile getirdi. Sistemin “ceberut” bir sistem olduğunu söyleyen Çelik, “Biz bu meydanları size bırakmayız. 14 Mayıs’ta seçimler var. Bu meydan size güçlü bir cevap verecek. Bunu unutmayın” dedi.
“ANT OLSUN Kİ HESABINI SORACAĞIZ”
Çelik’in konuşmasının ardından Amed Emek ve Demokrasi Platformu adına Kürtçe ve Türkçe ortak açıklama yaptı. Açıklamanın Kürtçesini Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Türkçesini DİSK Genel İş Sendikası 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Behçet Barut yaptı. Barut, depremde yaşamını yitirenleri anarak, “Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız” ifadesini kullandı.
“ARTMAYAN TEK ŞEY MAAŞLARIMIZ”
Zamlar ve alım gücünün erimesi hayatı yaşanılmaz kıldığını dile getiren Barut, “Başta kadın emekçiler olmak üzere, tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Ülkemiz her alanda ‘güvencesizler cumhuriyeti’ haline geldi. Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artıyor. İşsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşanıyor. Her şeye zam gelirken artmayan, yerinde sayan tek şey bizim maaşlarımız” diye konuştu.
“BU DÜZEN YA DEĞİŞECEK, YA DEĞİŞECEK”
İşçi ve çalışanlardan alınan verginin savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcandığını ifade eden Barut, “Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi bekalarını garantiye almayı hedefliyorlar. Rant ve sömürü düzeni devam etsin istiyorlar. Çıkarlarını korumak için karanlık odaklar, militarist yapılar hep olsun istiyorlar. Aynı amacı güdenler seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiler. Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikalar, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Bunların bize reva gördüğü kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz. Gün şikâyet etme günü değil. Bu düzen ya değişecek ya değişecek” diye belirtti.
Program, davul zurna eşliğinde çekilen halayların ardından sona erdi.
(HABER MERKEZİ)