Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘işten çıkarmanın yasaklandığı’ koronavirüs salgını günlerinde Türkiye’deki işsizlik rakamlarını açıkladı. TÜİK’in verilerine göre, işsiz sayısı 2020 yılı mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişi oldu.
15 yaşında ya da daha büyük yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişi oldu.
İşsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile %13,2 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 1,1 puanlık azalış ile %15,0 oldu.
Peki TÜİK’in açıkladığı bu veriler gerçeği yansıtıyor mu?
‘İŞSİZLİK YAŞANAN VE BEKLENEN DÜZEYDEN AZ AÇIKLANACAK’
BirGün gazetesi yazarlarından Aziz Çelik, 7 Haziran günü sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarla “İşsizlik, yaşanan ve beklenen düzeyden az açıklanacak” demişti.
Çelik, rakamların az açıklanmasını ise şu nedenlere bağlamıştı:
“- Bu dönemde TÜİK Covid-19 nedeniye yüz yüze anket yapmayacağını açıkladı. Anketler telefon veya diğer elektronik araçlarla yapılacak. Bu durum veri kalitesini etkileyecektir.
– Öte yandan Mart 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları Şubat, Mart ve Nisan aylarının ortalamasını yansıtacaktır. Dolayısıyla Covid-19 sonrasını tam olarak bu araştırmada görmek mümkün olmayacak. Araştırmanın yarısı Covid-19 öncesi döneme ait olacak.
– TÜİK araştırmanın yapıldığı referans haftasından geriye doğru 4 hafta içinde iş arayanları işsiz sayıyor. Oysa işten çıkarma yerine kısa çalışma ödeneğinin kullanılması nedeniyle milyonlarca işçi çalışmadığı halde istihdamda gözükecek.
– Sadece 3,5 milyon işçi için kısa çalışma ödeneği başvurusu yapıldı. Kısa çalışma ödeneği alanlar iş aramadıkları için işsiz sayılmayacak.17 Nisan 2020’den sonra işten çıkarma yasağı uygulandı ama bunun etkilerinin bu araştırmada görülmesi mümkün değil.
– TÜİK istihdamda olup işbaşında olmayanların sayısını ayrıca açıklıyor. Bunlar istihdam ilişkisi devam eden ve üç ay içinde işlerine döneceklerini düşünenler ile iş başında olmayıp gelirinin en az yarısı elde edenlerdir. Kısa çalışma ödeneği alanlar bu kapsamda olacak.
– Öte yandan kısa çalışma ödeneği alamayan, kayıt dışı veya kendi hesabına çalışıp işsiz kalanların bir bölümü ise Covid-19 nedeniyle iş arama eğiliminde olmayacak ve bu nedenle onlar da işsiz sayılmayacaktır.
– Dolayısıyla TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı Covid-19’un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük olacaktır. Nitekim işsizlik sigortası ödeneği başvurularının düşük seyretmesi de bunu doğrular niteliktedir.
– Bu noktada geniş tanımlı işsizlik hesaplamasına başvurmak kaçınılmaz. TÜİK’in standart dar tanımlı işsizlik hesaplamasıyla Covid-19’un etkisi anlaşılamaz. Çarşamba günü açıklanacak dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı beklenenin altında olacak. İşsizlik ötelenmiş olacak.
– Özellikle iki veri önem taşıyacak. Birincisi istihdamda olup işbaşında olmayanların sayısı, ikincisi iş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı. Gerçek işsiz sayısı ve oranı bu iki veriyi dikkate alarak hesaplanabilir.”
Resmi (dar tanımlı) işsizlik beklenenden, yaşanandan ve hissedilenden oldukça düşük açıklanacak.
Nedenlerini 12 başlık halinde aşağıda açıklamaya çalıştım.
10 Haziran 2020 Çarşamba günü TÜİK verileri kadar @disk_arastirma verilerine de kulak vermekte yarar var. https://t.co/85SnwRjCU5 pic.twitter.com/kan5SMNgZ0— aziz çelik (@EmeginHalleri) June 7, 2020
DİSK-AR: GENİŞ TAMIMLI İŞSİZ SAYISI 13 MİLYONU AŞTI
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) TÜİK’in mart ayı işsizlik verilerinin gerçek verileri yansıtmadığını açıkladı.
DİSK-AR’a göre, Covid-19 salgını büyük bir istihdam depremine yol açmış, yüz binlerce işyeri kapanmış, devasa bir iş ve istihdam kaybı yaşanmışken TÜİK bir mucizeye imza atmış ve işsizliği düşürmüş.
https://twitter.com/disk_arastirma/status/1270683930304425986?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1270683930304425986&ref_url=https%3A%2F%2Filerihaber.org%2Ficerik%2Ftuikin-salgin-gunlerinde-acikladigi-issizlik-rakamlari-gercegi-yansitiyor-mu-113903.html
DİSK-AR’ın mart ayı işsizlik verileri şu şekilde:
“TÜİK İşgücü İstatistikleri, Mart 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarını açıkladı. İşsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişi oldu. TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı Covid-19’un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük açıklandı.
Covid-19 salgını büyük bir istihdam depremine yol açmış, yüz binlerce işyeri kapanmış, devasa bir iş ve istihdam kaybı yaşanmışken TÜİK bir mucizeye imza atmış ve işsizliği düşürmüş! İstihdamda yaşanan büyük kayba rağmen TÜİK’in işsizliği düşürmesi sadece teknik bir konudur. Gerçekle ilgisi yoktur. Bu nedenle TÜİK yöntemiyle istihdam ve iş kaybının gerçek boyutlarını anlamak mümkün değil.
TÜİK’in Mart 2020 dönemine ait Haziran 2020 HİA sonuçlarında yer alan dar tanımlı (resmî) işsizlik oranı ve işsiz sayısı yaşanan istihdam ve iş kaybını yansıtmayan ve tamamen işsizlik hesaplama tekniğinin yetersizliğinden kaynaklanan bir sonuçtur.
TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniği Covid-19 gibi bir salgın döneminin etkilerini yansıtmaktan uzaktır. TÜİK araştırmanın yapıldığı referans haftasından geriye doğru 4 hafta içinde iş arayanları işsiz sayıyor. Oysa Covid-19 döneminde yaygın olarak işten çıkarma yerine kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği kullanılması nedeniyle milyonlarca işçi çalışmadığı halde istihdamda gözükecek. Örneğin, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz sayılmıyor. Bugüne kadar 3,5 milyon işçi için kısa çalışma ödeneği başvurusu yapıldı ve 1 milyona yakın işçi ücretsiz izin ödeneği alıyor.
Öte yandan kısa çalışma ödeneği alamayan, kayıt dışı veya kendi hesabına çalışıp işsiz kalanların önemli bir bölümü ise Covid-19 nedeniyle iş arama eğiliminde olmadığından işgücü piyasası dışına çıktılar ve onlar da işsiz sayılmadı.
TÜİK verilerine göre işgücü son bir yılda 2 milyon 235 bin azalarak 32 milyon 339 binden 30 milyon 104 bine geriledi. İstihdam Mart 2019’dan bu yana 1 milyon 662 bin azalarak 27 milyon 795 binden 26 milyon 133 bine geriledi. İstihdamda olup iş başında olanlar 4 milyon 502 bin kişi azalarak 27 milyondan 22 milyon 505 bine düştü. İşbaşında olmayanların sayısı ise son 1 yılda 2 milyon 840 bin kişi arttı.
ILO’NUN YÖNTEMİNİ KULLANARAK İSTİHDAM KAYBINI YENİDEN HESAPLADIK
ILO tarafından da kullanılan eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yönetimini1 kullanarak Covid-19 döneminde yaşanan istihdam kaybını, diğer bir ifadeyle geniş tanımlı işsizliği yeniden hesapladık.
ILO tarafından kullanılan eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yöntemini uyguladık ve Covid-19 nedeniyle yaşanan istihdam kaybını ortaya koyduk. Bilindiği gibi TÜİK istihdamda olup işbaşında olmayanların sayısını ayrıca açıklıyor. Bunlar istihdam ilişkisi devam eden ve üç ay içinde işlerine döneceklerini düşünenler ile işbaşında olmayıp gelirinin en az yarısını elde edenlerdir. Dolayısıyla kısa çalışma ödeneği ile ücretsiz izin alanlar bu kapsamdadır.
ILO, Covid-19 nedeniyle çalışılmayan süreyi eşdeğer tam zamanlı istihdama dönüştürerek Covid-19 nedeniyle meydana gelen iş kaybını hesaplıyor.
ILO’nun hesaplama yöntemini kullanırken Mart 2019 tarihini baz aldık. Bu tarihte işbaşında olanların sayısını haftalık ortalama fiili çalışma süresiyle çarparak toplam çalışma süresini hesapladık. Aynı işlemi Mart 2020’de için de yaptık. Böylece çalışma süresinde meydana gelen toplam kaybı ve toplam işgücü kaybını haftalık 45 saatlik çalışmaya bölerek eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybını bulduk.
ILO metodolojisinden yararlanarak yaptığımız hesaplamaya göre Covid-19 nedeniyle meydana gelen eşdeğer iş kaybı 5,5 milyon olarak gerçekleşti. Mart 2019’a göre geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon artarak revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı (tam zamanlı istihdam kaybı dahil) 13 milyon 385 bine yükseldi. 33 milyon 966 milyon olarak dikkate aldığımız geniş işgücüne göre revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik (istihdam kaybı dahil) oranı ise yüzde 39 olarak hesaplandı.