HABER MERKEZİ- Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ve kızı Cansu Yapıcı’nın Gezi İsyanı sürecinde gözaltında çıplak arama işkencesine maruz kalmasıyla ilgili üç polisin ‘işkence’ suçundan yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün görüldü.
İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Bakırköy Hapishanesi’nde tutulan Mücella Yapıcı bizzat katılmak istedi. Talebi mahkeme tarafından kabul edilmeyince Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılmak istedi. Mahkeme bu talebi de kabul etmedi.
Sanık polisler Levent Mustafaoğlu, Songül Ekin Kılıç ve Canan Bolat ise duruşmaya katılmadı. Polis Mustafaoğlu’nun Bolu T Tipi’nde olduğu öğrenildi.
Duruşmada tanık polislerden Bilal Karaca ifade verdi. Karaca, şunları söyledi: “İstanbul Organize Şube Müdürlüğü’nde görevliydim o dönem. Konuyu hatırlıyorum. İlaçların verilmemesiyle ilgili idari soruşturma başlatılmıştı. İftira attığı için hakkında suç duyurusunda bulunulacaktı. Nezarette de kalmamıştı, iki gün sonra evinde kaldı zaten. Gözaltı süresi bittiğinde de nezarete gelmeden adliyeye gitti. Söyledikleri tamamen iftiradan ibarettir. Çıplak aramayı bilemeyiz çünkü aramalar kapalı odada yapılıyor. Tutulduğu ortak kullanılan bir nezaretti.”
Tanık ifade verirken Avukat Nagihan Bulduk, tanığın görevden uzaklaştırıldığını söyledi. Bulduk, tanığın sanıklarla aynı dönemde, aynı şubede komiser yardımcısı olarak çalıştığını bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceğini belirtti.
Sanık Levent Mustafaoğlu’nun avukatı Ruken Mustafaoğlu, tanığa “Kötü muamelede bulunun talimatı aldınız mı” diye sordu. Tanık Karaca böyle bir talimat almadığını söyledi. Karaca, nezarethaneyle polislerin durduğu yerin aynı havalandırma sisteminden yararlandığını öne sürdü ve havalandırmanın kapatılmadığını savundu.
DAHA HAVASIZ BİR HÜCREYE KONDU
Tanıktan sonra katılan Cansu Yapıcı söz aldı. Yapıcı, annesiyle birlikte bir hücrede tutulurken Yapıcı’nın ikinci gün hiçbir gerekçe gösterilmeden kapıdan daha uzak ve hava almayan bir hücreye konulduğunu, kendisinin de hücrede tek kaldığını anlattı. Cansu Yapıcı annesine ilacının verilmediğini de tanık olduğunu söyledi. Tanık polis Karaca da karşılık olarak “Orası bir hücre değil, nezarethane. Şüpheli sayısı çok olunca bazen oraya alınırdı” dedi.
Sanık avukatları da Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın tanık olarak dinlettiği kişilerin doğruyu söylemediğini öne sürdü.
Mahkeme, sanık polis Mustafaoğlu’yla Mücella Yapıcı’nın bir sonraki duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılabilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 1 Aralık saat 13:30’da görülecek.