Fincancı’nın gözaltına alınması birçok şehirde protesto edildi: ‘Derhal serbest bırakın’

HABER MERKEZİ- TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına dair birçok kentte yapılan protesto eylemlerinde, “Derhal serbest bırakın” çağrısı yapıldı.

Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’de kimyasal silah kullanılmasına dair yaptığı açıklamayla hedefe konan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alınması birçok kentte protesto edildi.

DİYARBAKIR

Diyarbakır’da çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü, Tabip Odası binası önünde açıklama yaptı.  Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Platformu, İHD, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Mardin Demokrasi Platformu, Mardin Şahmaran Kadın Platformu, Rosa Kadın Derneği, DİSK Genel-İş, TMMOB, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, HDP, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası temsilcileri açıklamaya katıldı.

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “İfadeye çağrıldığında icabet edecek iken bu biçimde gözaltına alınması kabul edilemez” dedi. Fincancı’nın bir insan hakları savunucusu, bilim insanı olduğunu ve şiddete karşı durduğunu hatırlatan Turan, “Tüm yaşamını bilime, ülkemizde ve dünyada işkencenin önlenmesi ve insan hakları ihlallerinin son bulmasına adaya TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yapılanlar sadece düşünce ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlali değil aynı zamanda insan hakları savunuculuğuna yönelik bir saldırıdır” diye konuştu.

Turan konuşmasının devamında “Bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik arttırdığı baskının son aşamasını oluşturmuştur. Nitekim iktidar, Meslek Örgütleri Yasası’nda bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını açıklamalarıyla itiraf etmiştir” ifadelerini kullandı. Emek ve meslek örgütleri olarak Fincancı’ya yönelik linçi ve hukuksuz uygulamaları kabul etmediklerini dile getiren Turan, Fincancı’nın ifadesinin alınarak derhal serbest bırakılmasını istedi.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise, Fincancı’nın gözaltına alınma biçiminin hukuksuzca olduğunu ve ifade, düşünce hakkının ihlal edildiğini söyledi.

Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya da Fincancı’nın yanında olduklarını belirterek, derhal serbest bırakılmasını istedi.

İSTANBUL

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Şişli’de bulunan sendika binasında açıklama yaptı. SES Anadolu Şube Eşbaşkanı Erdal Güzel, kimyasal silah kullanımına dair mikrofon uzatılacak ilk isimlerin başında hekim meslek örgütleri geldiğini belirtti. Fincancı’nın görüntüleri bir hekim olarak değerlendiğini ve kimyasala silaha bağlı ölümler meydana gelmişse Minnesota Protokolü’ne göre soruşturma yapılası gerektiğini söylediğini paylaşan Güzel, “Bu uluslararası hukuka aykırılık iddiaları ancak etkin ve bağımsız soruşturma yoluyla açıklığa kavuşturulabilecek iken, iktidar araştırmanın yapılmasını talep etmek yerine, Fincancı nezdinde bilimi, hekimlik bilirkişiliğini hedef almıştır” dedi.

Güzel, “Bazı siyasiler tarafından hedef haline getirilmesine rağmen yurtdışından dönerek ifade vermeye gidecek iken şafak baskınıyla gözaltına alınması kabul edilemez. Halk sağlığını savunmak, savaşa karşı olmak, bilimin gerçekliğinde yapılması gerekenleri söylemek suç değildir” diye kaydetti. Güzel, şunları söyledi: “SES olarak pandemide, sağlık hakkı ve emek mücadelesinde yan yana olduğumuz TTB ve her zaman yaşamdan, hakikatten yana olan Fincancı’nın yanında olduğumuzu bir kere daha beyan ediyoruz.”

ARTVİN

SES Artvin Temsilciliği, konuyla dair yazılı açıklama yaptı. Fincancı’nın ifade ettiği hiçbir şeyin suç unsuru olmadığı vurgulanan açıklamada, “İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaların ardından gelen gözaltı kararı, bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskının son aşamasını oluşturmuştur. Nitekim iktidar, Meslek Örgütleri Yasası’nda bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını da açıklamalarıyla itiraf etmiştir. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları tüm emek ve meslek örgütleri olarak kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, onurumuzdur” denildi.

ADANA

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, Atatürk Parkı’nda açıklama yaptı. “Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın. Gözaltı kabul edilemez” pankartının açıldığı açıklamada konuşan Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, “TTB, bahsi geçen tartışmalara dair düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde gelen eleştirileri dikkatle dinlemekte ve değerlendirmektedir. Nasıl savaş bir halk sağlığı sorunudur dediğimizde kıyametler koparıldı ve yargılandı isek bugün de yargı karşısında çıkmaktan bir çekincemiz yok. Demokratik hukuk devleti ilkeleri işletilerek, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı.

MERSİN

Mersin’de İHD, ÖHD ve Çağdaş Hukukçular Derneği, İHD binasında açıklama yaptı. HDP, Çukurova TUAY-DER, 78’liler Girişimi ve çok sayıda kişi de açıklamaya katıldı. İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir, kimyasal silah kullanımıyla ilgili iddiaların ciddiliği dikkate alınıp, soruşturulması gerektiğini belirtti. Fincancı’nın hedef gösterilmesi ve gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirten Demir, “Bu anti demokratik ve gayri hukuki uygulamayı kabul etmiyor ve gözaltında tutulan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı.

GAZETECİLERİN GÖZALTINA ALINMASINA TEPKİ

Pir Haber Ajansı (PİRHA) Mersin Muhabiri Diren Keser ise, Ankara merkezli soruşturma kapsamında 11 gazetecinin gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Türkiye’de haksızlığa en yoğun şekilde maruz kalan gazetecilerdir. Gazetecilerin gözaltına alınması, darp edilmesi günümüz Türkiye’sinde olağan bir hale geldi. 11 arkadaşımızın gözaltına alınması büroların basılması hakikati yok edemeyecektir, hakikat olduğu yerde duruyor. Gazeteciler de gerçekliği kamuoyuna duyurmaya devam edecektir. 11 kişi değil 111 kişi de alsanız bizler hakikati yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.