HABER MERKEZİ- Kapitalizmin kar hırsı, az maliyete çok iş çıkarma ve işçi çalıştırma üzerine kurulu kan emici politikaları, işçilerin kölelik koşullarında çalıştırılmasıyla vücut buluyor. Son olarak Ankara’da yapımı süren Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan işçilere kurtlu ve kıllı yemek verildiği öğrenildi.
Ankara Keçiören’de yapımı süren Etlik Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan işçiler geçtiğimiz günlerde çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle iş bırakmış, bunun üzerine şantiyeye gelen polis, GBT dayatmasında bulunmuştu. Daha sonra işçilerin gönderdiği fotoğraflarda ise Etlik Şehir Hastanesi şantiyesinde işçilere verilen yemeklerden kurt ve kıl çıktığı öğrenildi.
Evrensel’den Birkan Bulut’un haberine göre; Ankara’da yapımı süren Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan işçilere kurtlu ve içerisinde kıl bulunan yemekler veriliyor. 3 binin üzerinde işçinin çalıştığı ifade edilen şantiyede, aylardır yemek sorunu devam ediyor. Pişmemiş, yetersiz, hatta içinden kıl ve kurt çıkan yemekler nedeniyle isyan eden işçiler dün öğle yemeğini yemeyerek iş bırakmıştı. İşçilerin verilen kötü yemeğe isyan etmesi üzerine şantiyeye polis gelmiş ve eylem sona ermişti. Eylemin ardından inşaat işçilerinin gönderdiği fotoğraflar da işçilere verilen pudingin içinde kurt, yeterince pişmemiş tavukların içinden kıl var. İşçilerin çektiği bir başka fotoğrafta ise plastik tabldotlar her tarafa saçılmış durumda.
DİSK’e bağlı Dev-Yapı-İş sendikası, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Ülke ekonomisinde büyük bir yer tutan inşaat sektöründe patronlar karlarına kar katarken üretim yapan biz işçiler, ürettiğimiz beton yığınları kadar değer görüyoruz. Taleplerimiz insanca çalışma, insanca barınma ve insanca yemek koşullarının sağlanmasıdır. Çalıştığımız şantiyelerde patronlar milyonlarca kâr ederken bizlerin payına bodrum katlarda havasız, gayri insani barınma, kurtlu-kötü yemekler ve iş cinayetlerinde ölüm düşmektedir.”
İşçilerin bu en temel haklarının kimse için yük olmaması gerektiğini belirtilen açıklamada, şu açıklamalara yer verildi:
“Tüm bu koşullar altında gösterilen tepkiler insan olmamızdan kaynaklı, insanca koşullarda çalışmak ve yaşamak istememizdendir. Gayet insani olan bu taleplerimizin karşılanması bir yana, karşı taraftan gösterilen refleks kışkırtıcı ve provokatiftir. İşverenlere, özel güvenlik görevlilerine ve emniyet güçlerine şu çağrıyı yapıyoruz: Bu taleplere karşı çözüm diye başvurduğunuz koğuşların dağıtılması, işçileri sindirme çabası sorunu çözmek yerine süreci geren, işçileri öfkelendiren ve süreci çıkmaza sokan bir durumdan başka bir şeye hizmet etmez.”